Türk Tabipleri Birliği (TTB), 23 Kasım 2020’de tutuklanan Yüksek Onur Kurulu üyesi ve 2014-2018 dönemi Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in serbest bırakılması talebiyle 8 Şubat 2021 günü İstanbul Tabip Odası’nın Cağaloğlu binasında bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi Eski Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi ve Merkez Konseyi Eski Üyesi Prof. Dr. Taner Gören ile İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu ve Dr. Murat Ekmez katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Dr. Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’de ifade ve barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün kullanımı sonucu haksız gözaltıların, tutuklamaların ve duruşmaların eksik olmadığını belirterek söze başladı. Herkes için adalet, Dr. Şeyhmus Gökalp için özgürlük istediklerini belirten Korur Fincancı, daha sonra basın açıklamasını okudu.
Dr. Raşit Tükel, TTB Merkez Konseyi’nde 4 yıl birlikte çalışma şansını bulduğu Dr. Şeyhmus Gökalp’in hekimlik değerlerini benimsemiş, barış mücadelesinde yer almış ve antidemokratik uygulamalara karşı çıkmış bir insan olduğunu söyledi. TTB’nin merkez kurullarında çalışıyor olmanın ne yazık ki hedef gösterilmeye gerekçe haline getirilebilme nedeni yapılmaya başlandığını kaydeden Tükel, “Şeyhmus Gökalp’in yanındayız. Onun özgürlüğü için mücadelemizi sürdüreceğiz. Ümit ediyorum ki, 10 Şubat’taki duruşmada tutukluluk durumu kaldırılır ve daha da ötesi suçlamaların gerçek anlamda bir suç niteliği taşımadığı ortaya konur” dedi.
Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, “TTB’nin en önemli görevlerinden biri de halk sağlığını korumaktır. Halk sağlığını koruyacak her konuda sözümüz var; savaşa da karşıyız, çevre katliamlarına da karşıyız ve bu da yönetenleri öfkelendiriyor” diye konuştu. Dr. Şeyhmus Gökalp’e dönük tutuklamanın da bu öfkenin bir ürünü olduğunu ifade eden Eker Ömeroğlu, gizli tanık uygulamasının hukuksuzluğuna dikkat çekti.
Dr. Taner Gören, TTB’nin hem Merkez Konseyi’nde hem de Yüksek Onur Kurulu’nda birlikte çalıştığı Dr. Şeyhmus Gökalp’in haksız ve hukuksuz, intikam ve sindirme amacıyla tutuklu yargılanıyor olmasının ülkenin geleceği açısından kaygı verici olduğunu belirtti. Yüksek Onur Kurulu’nun TTB yapısındaki öneminden bahseden Gören, “Böyle bir kurula yüzlerce delege hekim tarafından seçilen Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklu olarak yargılanıyor olması kabul edilemez. Dr. Şeyhmus Gökalp’in bir an önce aramıza dönmesini istiyoruz” dedi.
Dr. Murat Ekmez de halk sağlığını korumak için mücadele eden TTB’ye dönük saldırıların hiçbir anlamının olmadığını ifade etti. TTB’nin pandemiden önce de bu amaçla çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatan Ekmez, her ne olursa olsun iyi hekimlik ve toplum sağlığı için mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.
Toplantıda okunan açıklamanın tamamı şöyle:
Herkes için Adalet, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’e Özgürlük!
Ülkemiz uzun dönemdir evrensel ilkeleri, Anayasa, yasa ve teamülleri yok sayan; bilimden, hakkaniyet duygusundan uzak bir anlayışla ve yurttaşların adalete olan güven duygusunu yok eden “hakim” kararları ile yönetiliyor. Bu yaklaşım aynı zamanda liyakatsiz kadroların kifayetsizliği ile birleşince yüzbinlerce insanın bireysel mağduriyetinin yanı sıra ülkemiz açısından da telafisi güç bir tahribat biriktiriyor.
Dr. Şeyhmus Gökalp’in, iftiracı bir gizli tanığın, kendisinin çalışmadığı bir hastane ile ilgili suçlamaları ve katılmadığı, yasal ve meşru bir toplantı gerekçe gösterilerek tutuklanması işte böyle bir ülke ikliminin ürünüdür. 10 Şubat 2021 günü görülecek davada geçmiş dönem Merkez Konsey üyemiz olan ve halen TTB Yüksek Onur Kurulu üyeliğini başarıyla sürdüren meslektaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in serbest bırakılacağına ve haksız-hukuksuz tutukluluğun sona erdirileceğine inanıyoruz.
Hekimlikte nasıl ki mesleğin esasını “önce zarar vermeme ilkesi ve hastanın çıkarı” oluşturursa, “hakimlikte” de “masumiyet karinesi ve tutuksuz yargılanma” esastır.
Hekimlikte nasıl ki tıbbi tedavi ya da ameliyat yapılması için hastadan gerçek verileri, şikayetleri ve bulguları almak; ağrısını, ateşini, grafilerini, tahlillerini gerçek verilerle değerlendirmek gerekiyorsa, “hakimlikte” yani yargılamada da kişi hakkında gerçek delillerin, bulguların ve gerçek tanıkların dikkate alınması zorunludur.
Nasıl ki yalan şikayetler, sahte grafiler, tahrif edilmiş tahliller hastaların hayatına mal olabilir ve kötü hekimlik uygulamalarıyla insan bedeni ölürse, diğerinde yani kötü “hakimlik” ve bağımsız olmayan yargılamalarda “insanlık” ölür.
Hayatı boyunca “iyi hekimlik” değerleri ışığında ihtiyaç duyulan her alanda emek vermekten imtina etmeyen TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in devam eden haksız ve kanıtsız tutukluluğu ülkemiz adalet sisteminin kara lekesi, tarihin ironisidir.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve #DrŞeyhmusGökalp Serbest bırakılsın çağrısını ülkemizin dört bir yanında dillendiren tabip odalarımızın mesajı açık ve nettir:
“Herkes biliyor;
Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasıyla, TTB’ye ve hekimlere gözdağı vermeye ve Sağlık Bakanlığı'nın pandemi sürecinde yaptığı vahim hataları ve sakladığı gerçekleri bütün yalınlığıyla ortaya koyan TTB yönetiminin cezalandırılmaya çalışıldığını...
Herkes biliyor;
Şeyhmus Gökalp’in iyi hekimlik değerlerine sahip ve onurlu bir hekim olarak anti-demokratik, adaletsiz uygulamaların karşısında olduğunu,
Herkes biliyor;
Şeyhmus Gökalp’in suçsuzluğunu…
Herkes biliyor;
İftiracı gizli tanık beyanları ile insanları tutuklamanın haksızlığını, hukuksuzluğunu, vicdansızlığını…”
Herkesin ve hepimizin bildiği gerçekleri görerek, adaletin ulusal ve uluslararası hukuk normlarına uyacağına inanarak 10 Şubat 2021 günü Diyarbakır adliyesinde görülecek duruşmada meslektaşımızın serbest bırakılacağına inanıyoruz.
Herkes için ADALET #DrŞeyhmusGökalp’e ÖZGÜRLÜK!
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi