Eskişehir-Bilecik Tabip Odası, 23 Kasım 2020’de tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi ve 2014-2018 dönemi Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in serbest bırakılması talebiyle 8 Ocak 2021 günü bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Nesrin Ekici, Yönetim Kurulu üyesi Dr. Neşe Çağlayan Yılmaz, Onur Kurulu üyesi Dr. Akif Aladağ ve Dr. Şeyhmus Gökalp’e Özgürlük Koordinasyonu üyesi Dr. Bülent Nazım Yılmaz katıldı.
Basın toplantısında ilk sözü Dr. Bülent Nazım Yılmaz aldı. TTB’nin COVID-19 sürecinde halkın ve sağlık emekçilerinin sağlık haklarını korumak için mücadele ettiğini fakat buna karşın iktidarın artan baskılarının süregeldiğini kaydeden Yılmaz, Gökalp’in üyesi olduğu TTB Yüksek Onur Kurulu’nun hekimlik etiğinin ve bir anlamda da Türkiye’de toplum sağlığının denetlendiği bir kurum olduğunu ifade etti. Yılmaz, uzun yıllar birlikte çalıştığı Dr. Şeyhmus Gökalp’in hem iyi hem de topluma karşı sorumluluğunu bilen bir hekim olduğunun altını çizdi.
Dr. Akif Aladağ da Dr. Şeyhmus Gökalp’i “İyi bir insandır, hekimdir, iyi bir babadır, iyi bir insan hakları aktivistidir, iyi bir TTB üyesi ve temsilcisidir. Şeyhmus Gökalp bu ülkenin bütün renklerinin bir arada yaşaması için çalışan bir insandır. Hakka, hukuka inanan bir kişidir” sözleriyle niteledi. Aladağ, artık barışa, dostluğa, kardeşliğe şans verilmesi gerektiğini kaydetti.
Basın açıklamasını ise Dr. Neşe Çağlayan Yılmaz okudu. Okunan açıklama şöyle:
TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp 20 Kasım 2020 tarihinde sabah saat 05.30’ da evine yapılan baskınla gözaltına alınmış, 23 Kasım’ da çıkarıldığı mahkemece hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Avukatlarının itirazlarına rağmen 50 gündür tutukluluk hali devam etmektedir.
Daha önce de benzer vakalarda gördüğümüz ve şahit olduğumuz gibi; bir itirafçının soyut, maddi kanıtlardan ve gerçeklikten uzak iddiaları dayanak olarak kabul edilmiş ve Dr. Şeyhmus Gökalp tutuklanmıştır. Bu itirafçı teslim olduğu 2016 tarihinde çok sayıda kişi hakkında ifade verdiği halde Dr. Seyhmus Gökalp hakkında hiçbir beyanda bulunmamıştır. Ancak, her ne hikmetse itirafçı teslim olduktan üç yıl sonra 26 Mart 2019’da birçok kişi hakkında olduğu gibi, Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında da soyut ifadelerle yalan beyanda ve iftiralarda bulunmuştur. Aradan geçen iki yıla yakın sürede ifadesine dahi başvurulmayan Dr. Şeyhmus Gökalp, suç unsuru içerdiğine ilişkin hiçbir somut delile dayanmayan yalan beyan ve iftiralarla özgürlüğünden yoksun bırakılmıştır.
Dr. Şeyhmus Gökalp, meslek örgütündeki çalışmalarında iyi hekimlik değerlerine sahip çıkan, sağlık hakkı ve insan hakları mücadelesi veren örnek bir hekimdir. 2014-2018 yılları arasında meslek örgütümüz TTB’nin Merkez Konseyi’nde görev almış ve Eylül 2020’de yapılan 72. Büyük Kongre’de Yüksek Onur Kurulu üyesi seçilmiştir. TTB Yüksek Onur Kurulu hekimlik mesleğinin saygınlığını, mesleğe duyulan güveni, hasta ve hekim haklarını, mesleki deontolojiyi ve etik değerleri koruma yükümlülüğünü evrensel etik değerler ve ulusal yasal düzenlemeler çerçevesinde yürütmekle yükümlüdür. Yapısı, görev alanı ve çalışma ilkeleriyle TTB Yüksek Onur Kurulu, mesleki bağımsızlığın ve meslek örgütü özerkliğinin korunmasında önemli bir yer tutmaktadır. Aylardır süren COVID-19 pandemisinin her alanda görünen yıkıcı sonuçlarıyla mücadele etmekte başarısız olan siyasal iktidar şeffaflıktan uzak tutumuyla güven kaybına uğramıştır. Bu süreçte pandemiyle ilgili gerçekleri ve salgınla mücadele yöntemlerini bilimsel, akılcı, şeffaf bir yaklaşımla halkla paylaşan TTB toplumda güven odağı haline gelmiştir. Siyasal iktidarın muhalif gördüğü kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerini etkisizleştirmeye yönelik planlarının yoğunlaştığı şu günlerde meslek örgütümüzün en saygın kurullarından olan Yüksek Onur Kurulumuzun değerli bir üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp üzerinden TTB’nin itibarsızlaştırılmasına ve yıpratılmasına yönelik çabalardır.
Anayasamız ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler; somut delil teşkil etmeyen iddiaların suç unsuru olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağlamış; Yargıtay, AYM ve AİHM’nin bu yönde verdiği birçok karar mevcuttur. Dolayısıyla hukuka aykırı, somut kanıtlara dayanmayan, yalancı tanık beyanları gerekçe gösterilerek, Dr. Şeyhmus Gökalp’ in tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu, Türk Ceza Hukuku’nda tutuksuz yargılamanın esas olduğunu hatırlatıyor; arkadaşımızın, meslektaşımızın Dr. Şeyhmus Gökalp’ in somut delillerden yoksun olan suçlanma durumunun göz önünde bulundurularak derhal serbest bırakılmasını ve yargılamanın tutuksuz olarak devam etmesi gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
Her zaman olduğu gibi bu gün de meslek etik ilkeleri ve iyi hekimlik değerleri doğrultusunda mücadeleye, mesleki bağımsızlığımızı ve meslek örgütü özerkliğini savunmaya devam edeceğiz.
Halkın sağlık hakkını ve hekim haklarını korumaktan, gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeceğiz.