Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Diyarbakır Tabip Odası, 23 Kasım 2020’de tutuklanan Yüksek Onur Kurulu üyesi ve 2014-2018 dönemi Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in serbest bırakılması talebiyle 9 Şubat 2021 günü Diyarbakır Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, II. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Uzm. Dr. Naki Bulut, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Selahattin Menteş ve Batman Tabip Odası TTB Büyük Kongre Delegesi Ömer Faruk Erin ile il tabip odalarından ve Dr. Şeyhmus Gökalp’e Özgürlük Koordinasyonu’ndan temsilciler katıldı.
Tutuksuz yargılamanın esas olması gerekirken tutuklu yargılamanın uygulandığını söyleyen Dr. Şebnem Korur Fincancı, Dr. Şeyhmus Gökalp’in de emek-meslek örgütlerine yönelik baskılardan ve yargının bağımlılığından nasibini alan bir süreçle karşı karşıya kaldığını belirtti. Korur Fincancı, “Biz eminiz ki yarın sevgili meslektaşımızı alacağız” diye ekledi.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan tarafından okunan basın açıklaması ise şöyle:
Herkes için Adalet, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’e Özgürlük!
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp bir soruşturma kapsamında aralarında sağlık çalışanlarının da olduğu 75 kişiyle birlikte 20 Kasım 2020 sabah saat 05.00’da evine yapılan baskınla gözaltına alınmış ve sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanmıştır.
Ülkemizde yol açtığı hastalık ve ölüm riskleriyle yıkıcı etkisi devam eden pandemi koşullarında ev ve işyeri adresi belli olan sağlık çalışanlarının ve meslektaşımızın hukuka uygun olarak savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecekken; çok sayıda kolluk kuvveti ile evleri basılarak gözaltına alınmaları, bulaş riskinin olduğu koşullarda gözaltında tutulmaları ve tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen ardından beşinin tutuklanması hukuk ve insan hakları açısından kabul edilemez.
Dr. Şeyhmus Gökalp tanımadığını beyan ettiği bir yalancı tanığın ilk ifadelerinde yer almamasına rağmen TTB Merkez Konseyi üyesi olarak “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dedikleri için yargılandıkları dönemde, yalancı tanığın ilk ifadelerinden üç yıl sonra asılsız, hiçbir somut delile dayanmayan, sunulan resmi kurum belgeleri ile yalan olduğu açıkça kanıtlanan beyanları esas alınarak tutuklanmıştır.
Ülkemiz uzun dönemdir evrensel ilkeleri, Anayasa, yasa ve teamülleri yok sayan; bilimden, hakkaniyet duygusundan uzak bir anlayışla ve yurttaşların adalete olan güven duygusunu yok eden “hâkim” kararları ile yönetiliyor. Bu yaklaşım aynı zamanda liyakatsiz kadroların kifayetsizliği ile birleşince yüzbinlerce insanın bireysel mağduriyetinin yanı sıra ülkemiz açısından da telafisi güç bir tahribat biriktiriyor.
Dr. Şeymus Gökalp’in, iftiracı bir gizli tanığın kendisinin çalışmadığı bir hastane ile ilgili suçlamaları ve katılmadığı yasal ve meşru bir toplantı gerekçe gösterilerek tutuklanması işte böyle bir ülke ikliminin ürünüdür. 10 Şubat 2021 günü görülecek davada geçmiş dönem Merkez Konsey üyemiz olan ve halen TTB Yüksek Onur Kurulu üyeliğini başarıyla sürdüren meslektaşımız Dr. Şeymus Gökalp’in serbest bırakılacağına ve haksız-hukuksuz tutukluluğun sona erdirileceğine inanıyoruz.
Hekimlikte nasıl ki mesleğin esasını “önce zarar vermeme ilkesi ve hastanın çıkarı” oluşturursa, “hâkimlikte” de “masumiyet karinesi ve tutuksuz yargılanma” esastır.
Hekimlikte nasıl ki tıbbi tedavi ya da ameliyat yapılması için hastadan gerçek verileri, şikayetleri ve bulguları almak; ağrısını, ateşini, grafilerini, tahlillerini gerçek verilerle değerlendirmek gerekiyorsa, “hâkimlikte” yani yargılamada da kişi hakkında gerçek delillerin, bulguların ve gerçek tanıkların dikkate alınması zorunludur.
Nasıl ki yalan şikayetler, sahte grafiler, tahrif edilmiş tahliller hastaların hayatına mal olabilir ve kötü hekimlik uygulamalarıyla insan bedeni ölürse, diğerinde yani kötü “hakimlik” ve bağımsız olmayan yargılamalarda “insanlık” ölür.
Hayatı boyunca “iyi hekimlik” değerleri ışığında ihtiyaç duyulan her alanda emek vermekten imtina etmeyen TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr.Şeyhmus Gökalp’in devam eden haksız ve kanıtsız tutukluluğu ülkemiz adalet sisteminin kara lekesi, tarihin ironisidir.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve #DrŞeyhmusGökalp Serbest bırakılsın çağrısını ülkemizin dört bir yanında dillendiren tabip odalarımızın mesajı açık ve nettir:
“Herkes biliyor;
Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasıyla, TTB’ye ve hekimlere gözdağı vermeye ve Sağlık Bakanlığı'nın pandemi sürecinde yaptığı vahim hataları ve sakladığı gerçekleri bütün yalınlığıyla ortaya koyan TTB yönetiminin cezalandırılmaya çalışıldığını...
Herkes biliyor;
Şeyhmus Gökalp’in iyi hekimlik değerlerine sahip ve onurlu bir hekim olarak anti-demokratik, adaletsiz uygulamaların karşısında olduğunu, Herkes biliyor; Şeyhmus Gökalp’in suçsuzluğunu…
Herkes biliyor;
İftiracı gizli tanık beyanları ile insanları tutuklamanın haksızlığını, hukuksuzluğunu, vicdansızlığını…”
Herkesin ve hepimizin bildiği gerçekleri görerek, adaletin ulusal ve uluslararası hukuk normlarına uyacağına inanarak 10 Şubat 2021 günü Diyarbakır Adliyesi’nde görülecek duruşmada meslektaşımızın serbest bırakılacağına inanıyoruz.
Herkes için ADALET #DrŞeyhmusGökalp’e ÖZGÜRLÜK!
Türk Birliği Merkez Konseyi
Diyarbakır Tabip Odası