Çalışan Sağlığı Bildirgesi

20 Haziran 2009 tarihinde Ankara’da düzenlenen “TTB II. Etik Bildirgeler Çalıştayı”nda
geliştirilmiş, 26 Haziran 2009 tarihinde TTB 58. Büyük Kongre’sinde kabul edilmiştir.

15-16 Aralık 2018 tarihinde Ankara’da düzenlenen “TTB III. Etik Bildirgeler Çalıştayı”nda güncelleme çalışmaları başlamış ve 24 Kasım 2019 tarihinde TTB Olağanüstü
 71. Büyük Kongre’sinde kabul edilmiştir.

 

Giriş

Çalışma hakkı temel insan haklarından biridir; başta yaşam ve sağlık hakkı olmak üzere diğer haklarla ilişkilidir. Bu hakkın korunması diğer temel hakları ihlal etmeyen sağlıklı ve güvenli bir iş ortamının sağlanmasıyla mümkün kılınabilir. Sağlıklı ve güvenli ortamlarda yaşama ve çalışma her bireyin temel hakkıdır. Çalışma hakkının kullanımı sırasında çalışma ortamının çalışanların beden bütünlüğünü ve sağlığını bozacak tehlikelerden arındırılması esastır.

Özel ve kamu işyerlerinde çalışan sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamış olmasından dolayı oluşan trafik kazaları, yangınlar, patlamalar, sızıntılar, salgın ve diğer hastalıklar, çalışıyor olsun olmasın tüm toplumun sağlık ve güvenliğini ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bu nedenle çalışanların sağlığı sadece çalışma yaşamını değil tüm toplumu ilgilendiren bir olgudur.

İş yaşamında devlet, işverenler, çalışanlar, işçi ve işveren sendikaları ile birlikte işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve onların meslek örgütleri alanın sosyal taraflarıdır.

Çalışma hayatındaki milli, etnik, dil ya da inanç kökenine, yaş evresine, toplumsal cinsiyete, cinsel yönelim ve kimliğe dayalı yapısal eşitsizlikler sınıfsal katmanlar sağlık ve güvenlik alanındaki sorunları ağırlaştırır. Bunların farkında olunması çalışanların sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gereklidir.

Öneriler

Türk Tabipleri Birliği çalışanların sağlığının korunmasında aşağıdaki ilkeleri kabul eder:

I. Çalışanların Sağlığına İlişkin Hekim Sorumluluğu

  1. Çalışan sağlığı ve güvenliği temel bir insan hakkıdır.
  2. İşçilerin sağlığının gözetilmesi, korunması ve geliştirilmesi işyeri hekiminin asli görevidir. Bu sorumluluğun yerine getirilebilmesi için işyeri hekimleri, mesleki bağımsızlıklarını, bilimsel ve etik ilkelere bağlılıklarını korumakla yükümlüdürler.
  3. İşyeri hekimi, alan ile ilgili disiplinlerden gelen çalışanlarla ekip halinde çalışmalıdır.
  4. İşyeri hekimi, evrensel etik ilkelere uygun davranma yükümlüğündedir. Bu ilkeler çerçevesinde işyeri hekimi yasaya uygun yargı kararları, halk sağlığı açısından bildirimi zorunlu durumlar ya da çalışanın kendi isteği olmadıkça tüm bireysel sağlık bilgilerini gizli tutmalı, sadece işe uygunluk konusundaki tıbbi kanaat paylaşılmalıdır.
  5. İşyeri hekimleri, olumsuz çalışma koşulları ile ortamlarını ve mesleki maruziyetlerini hem çalışanlara hem de diğer ilgili taraflara duyurmak ve bilgilendirmekle yükümlüdür.
  6. İşyeri hekimi, işçi sağlığını tehdit eden tehlikeleri saptayarak koruyucu hizmetleri önde tutar; bunun için çalışanların maruziyet esaslı sağlık gözetimlerini yapar, risk gruplarını öncelikle gözetir ve ayrıca gerektiğinde tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verir.
  7. Hekimler, gıda ve ulaşım güvenliğinin çalışma yaşamının ve iş tanımının önemli bir parçası olduğunu kabul eder. 
  8. İşyeri hekimi, işyeri sağlık hizmetlerini yürütürken çalışanları ve işverenleri bilgilendirerek önerilerini alır ve katılımlarını sağlar. Bunu yaparken çalışma risklerine ve gözlemlerine dair doğrudan çalışandan gelen somut veri ve bilgilere özel bir önem gösterir, işyeri ve işçi sağlığı izlem programı oluşturur. 
  9. İşyeri hekimleri, işyerinde çalışan sağlığının nasıl korunduğuna dair çalışanları bilgilendirmeli ve sürecin şeffaf olmasını sağlamalıdır. İşyeri sağlık gözetimlerini yürütmekte olan işyeri hekimi; işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki bilimsel, mesleki ve teknik gelişmeleri takip etmek ve bu alandaki bilgi ve becerisini artırarak, sürekli mesleki gelişimi sağlamakla yükümlüdür.
  10. İşyeri sağlık birimi hizmetlerini yürütmekte olan ya da bu hizmetler için aday olan hekimler, birbirleriyle olan ilişkilerinde mesleki etik kurallara uymakla yükümlüdürler.
  11. İşyeri hekimleri, mesleki değerleri ve özlük haklarını korumak için örgütlü olmalıdırlar.
  12. İşyeri hekimleri, iş kazaları ve meslek hastalıkları sonrasındaki idari ve adli süreçlerde bilirkişilik yaptıklarında da mesleki bağımsızlıklarını ve bilimsel-etik ilkelere bağlılıklarını korumalıdır.
  13. Çalışma ile kaza ve hastalık arasındaki yapısal ilişkilerin ortaya konulması için, iktisadi ve siyasi çıkar odaklarından bağımsız araştırmalar planlanmalı ve gerçekleştirilmelidir. 
  14. Hekimler, mesleki uygulamalarında hastalık ve çalışma arasındaki ilişkiyi sorgulayıcı bir tutum içinde olmalıdırlar.
  15. Hekimler, meslek hastalıklarının gerçek boyutunun ortaya konulabilmesi için tanı koyma sürecindeki çarpıklıklar hakkında bilinçlendirme faaliyetlerine katılmalı ve meslek hastalığı başvurusu yapan çalışanlara mesleki bilgileri çerçevesinde aktif olarak destek olmalıdırlar.

II. Çalışanların Sağlığına İlişkin Tarafların Sorumluluğu

  1. Her çalışanın işyeri sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı vardır. Devlet bu hakkın kullanılmasını gözetmek ve denetlemekle yükümlüdür.
  2. İşçilerin sağlık ve güvenliğinden işverenler asli sorumludur; devlet de bunun gereklerini yerine getirmelidir.  
  3. Çalışanların, sağlığı ile ilgili bilgi edinme hakkı güvence altına alınmalı, buna uygun bir örgütlenme modeli yapılandırılmalıdır.
  4. Ulusal işçi sağlığı politikalarının ve hizmetlerinin ulusal ölçekte örgütlenmesi, ilgili tüm tarafların katılımı ile belirlenen kamu kurumu niteliğinde, özerk bir kurum tarafından yürütülmelidir.
  5. İşyeri hekimlerinin mesleki bağımsızlıkları ile özlük haklarının korunması ve sürdürülmesinde; devletin, meslek örgütlerinin, sendikaların ve işveren örgütlerinin sorumluluğu vardır. Devlet ve meslek örgütleri, işyeri hekimlerinin bağımsızlığını kısıtlayan engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik gerekli düzenleme ve denetleme mekanizmaları geliştirmelidir.
  6. Devlet, işverenler ve işçi sendikaları; işyeri sağlık hizmetlerinin bir ekip anlayışı ve örgütlenmesiyle yürütülmesi için gerekli ortamı sağlarlar.
  7. Devlet, her iş yerinde işyeri sağlık ve iş güvenliği hizmetlerinin örgütlenmesini sağlar.
  8. Devlet, meslek hastalıklarının gerçek boyutunun ortaya konulması ve önleyici politikalar geliştirilmesi için çalışan sağlığını önceleyen bir tanı sistemine geçmelidir. Bu amaçla gerekli tüm hizmetler çalışan sağlığını önceleyen yaklaşımla kamusal güvence altına alınmalıdır.
  9. Hekimler meslek hastalığı tanısı koyma konusunda desteklenmelidir.
  10. Devletin sağlık gözetimi için gerekli tanı yöntemlerinin kullanımını sağlaması esastır.
  11. Devlet, meslek hastalıkları hastanelerini sayıca artırmalı, var olanları güçlendirmelidir. Devlet,  toplumcu bilim anlayışı ile işyerleri, havzalar ve bölgeler ölçeğinde meslek hastalıklarının türü, yoğunluğu ve sıklığı hakkında bütüncül veri toplamalı ve araştırmalar yapılmasını sağlamalıdır.
  12. Devlet ve işverenler, işyeri hekimleri için en uygun çalışma standardını sağlamalıdır.
  13. İşyeri hekimliği, hizmetin niteliksizleştirilmesine yol açan dışarıdan hizmet satın alma yoluyla değil, işyerinde ve özerklik sağlanarak yapılmalıdır.
  14. Devlet, çalışan sağlığını tehdit eden kuralsızlaştırma, esnekleştirme, sendikasızlaştırma ve taşeronlaştırma politikaları olmaksızın işyeri hekimlerinin mesleki değerlerine uygun çalışmasını sağlayacak koşulları oluşturmalıdır.
  15. Devlet, çocuk işçiliğini engellemelidir.
  16. Devlet, başta göçmenler ve yerinden edilmiş kişiler olmak üzere herkesin güvencesiz ve ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasını engellemelidir. 
  17. Devlet, çalışanların örgütlenme hakkına saygı duymalı, korumalı ve desteklemelidir.
  18. İşverenler, çalışanların sağlık bilgilerinin gizliliğinin sağlanması zorunluluğuna işverenler uymalıdır.
  19. İşverenler, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları'nın işlerliğini sağlamalıdır.
  20. İşverenler tüm çalışanların, işçi sağlığı ve iş güvenliği süreçlerine aktif katılımlarını desteklemelidir.. Bu faaliyete katılanlar, işveren tarafından herhangi bir hak kaybına uğratılamaz.
  21. İşverenler, işyeri hekimlerinin herhangi bir özlük hakkı kaybı yaşamadan mesleki gelişimlerini ve sürekli eğitimlerini sağlamakla yükümlüdür.
  22. İşverenler, çalışanların sağlığının gözetilmesi, korunması ve geliştirilmesi ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinden sorumludur. 
  23. İşverenler, olumsuz çalışma koşulları ve ortamları ile meslek hastalıklarını ilgili taraflara bildirmelerinden dolayı işyeri hekimlerine herhangi bir yaptırım uygulayamaz ve hak kaybına uğratamaz.
  24. İşverenler, çalışanların sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili işyeri hekiminin önerilerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bunlar yerine getirilirken çalışanlar hak kaybına uğratılamaz.
  25. İşyeri hekimlerinin çalışanların sağlığı ile ilgili sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için, tam gün ve kısmi zamanlı çalışma zorunlulukları, sektörel bazda çalışan sayısı ve çalışma döngüsü dikkate alınarak belirlenmelidir.
  26. İşyeri hekimliği eğitimlerinin meslek örgütü tarafından düzenlenmesi sağlanmalıdır.
  27. İşyeri hekimlerinin ücretlendirmesi, mesleki bağımsızlığın önünde engel oluşturmayacak şekilde işverenlerden finanse edilerek devlet aracılığıyla düzenlenmelidir.