Potansiyel Pandemik Patojenlerin Yaratılması Hakkında Cambridge Çalışma Grubunun Ortak Görüş Bildirisi

Amerika Birleşik Devletleri’nin en iyi laboratuvarında su çiçeği, şarbon ve kuş gribi patojenleri nedeniyle son zamanlarda meydana gelen olaylar, en güvenli laboratuvarların bile “yetersiz” kalabileceğini ve biyogüvenlik konusunun acilen ve titizlikle yeniden değerlendirilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Bu konuda ABD Cambrigde Çalışma Grubu ortak bir görüş bildirisi hazırlamıştır.

 

 

Potansiyel Pandemik Patojenlerin (PPP) Yaratılması Hakkında Cambridge Çalışma Grubunun Ortak Görüş Bildirisi[1]

14 Temmuz 2014

Amerika Birleşik Devletleri’nin en iyi laboratuvarında su çiçeği, şarbon ve kuş gribi patojenleri nedeniyle son zamanlarda meydana gelen olaylar, bizlere en güvenli laboratuvarların bile “yetersiz” kalabileceğini ve biyogüvenlik konusunun acilen ve titizlikle yeniden değerlendirilmesinin gerekliliğini ortaya koymuştur. Son yıllarda, üniversitelerde ya da devlete ait olan, denetimli laboratuvarlarda, benzer güvenlik ihlallerinin neden olduğu olaylar artmakta ve ortalama haftada iki olay yaşanmaktadır. Herhangi bir patojenle kaza sonucu ortaya çıkan her infeksiyon kaygı vericidir. Ancak, laboratuvarlarda yaratılan ve “potansiyel pandemik patojenlerle olan” olan kazalar, çok daha ciddi yeni endişelere yol açmaktadır. Bulaşıcılığı yüksek yeni tehlikeli virüs tiplerinin, bunların arasından da özellikle İnfluenza patojenlerin laboratuvarlarda yaratılması yüksek risk oluşturmaktadır. Risk sadece İnfluenza ile de sınırlı değildir. Böyle bir durumda kaza sonucu ortaya çıkacak olan bir infeksiyon, kontrol edilmesi zor ya da imkansız olabilecek salgınlara yol açabilir. Yeni İnfluenza tiplerinin, insanlar arasında yayılmaya başladıktan sonraki iki yıl içinde tüm insan popülasyonunun dörtte biri ya da daha fazlasını enfekte ettiği de tarihsel olarak bilinir.

Her türlü deneyin yapılması için beklenen yararların risklerinden daha fazla olması gerekir. Laboratuvarlarda potansiyel pandemik patojenlerin yaratılmasına yönelik deneyler; riskleri, yararları ve risklerin azaltılmasına yönelik olanaklar, tarafsız ve güvenilir bir biçimde değerlendirilebilir ve daha güvenli deneysel yaklaşımlarla karşılaştırılabilir olana dek kısıtlanmalıdır. Küresel düzeyde toplumun sağlık hedefleri arasında yer alan pandemik hastalıklarla baş edebilmenin iyi yollarını bulmak ve en yüksek düzeyde güvenliği sağlayabilmek için, bilim insanlarının daha önce rekombinant DNA araştırmalarına yönelik kuralları belirlemeye yönelten Asimolar sürecinin modern bir versiyonu, bu konuda başlangıç noktası olabilir. Mümkün olabildiğince, kaza sonucu pandemiye yol açabilecek yaklaşımlar yerine daha güvenli yollar tercih edilmelidir.

Hazırlayan ve İmzalayanlar

Amir Attaran, University of Ottawa
Barry Bloom, Harvard School of Public Health
Arturo Casadevall, Albert Einstein College of Medicine
Richard Ebright, Rutgers University
Nicholas G. Evans, University of Pennsylvania
David Fisman, University of Toronto Dalla Lana School of Public Health
Alison Galvani, Yale School of Public Health
Peter Hale, Foundation for Vaccine Research
Edward Hammond, Third World Network
Michael Imperiale, University of Michigan
Thomas Inglesby, UPMC Center for Health Security
Marc Lipsitch, Harvard School of Public Health
Michael Osterholm, University of Minnesota/CIDRAP
David Relman, Stanford University
Richard Roberts (Nobel Laureate ’93), New England Biolabs
Marcel Salathé, Pennsylvania State University
Lone Simonsen, George Washington University
Silja Vöneky, University of Freiburg Institute of Public Law, Deutscher Ethikrat

Destekleyici Üyeler:

Yeni eklenen ve tüm destekleyici imza atanları görebilmek için, aşağıdaki adrese bakabilir siniz

http://www.cambridgeworkinggroup.com

Tüm afiliasyonlar, kişileri tanımlamaktadır, kurum desteğini göstermez.



[1] Cambridge Working Group Consensus Statement on the Creation of Potential Pandemic Pathogens (PPPs)

Recent incidents involving smallpox, anthrax and bird flu in some of the top US laboratories remind us of the fallibility of even the most secure laboratories, reinforcing the urgent need for a thorough reassessment of biosafety. Such incidents have been accelerating and have been occurring on average over twice a week with regulated pathogens in academic and government labs across the country. An accidental infection with any pathogen is concerning. But accident risks with newly created “potential pandemic pathogens” raise grave new concerns. Laboratory creation of highly transmissible, novel strains of dangerous viruses, especially but not limited to influenza, poses substantially increased risks. An accidental infection in such a setting could trigger outbreaks that would be difficult or impossible to control. Historically, new strains of influenza, once they establish transmission in the human population, have infected a quarter or more of the world’s population within two years. For any experiment, the expected net benefits should outweigh the risks. Experiments involving the creation of potential pandemic pathogens should be curtailed until there has been a quantitative, objective and credible assessment of the risks, potential benefits, and opportunities for risk mitigation, as well as comparison against safer experimental approaches. A modern version of the Asilomar process, which engaged scientists in proposing rules to manage research on recombinant DNA, could be a starting point to identify the best approaches to achieve the global public health goals of defeating pandemic disease and assuring the highest level of safety. Whenever possible, safer approaches should be pursued in preference to any approach that risks an accidental pandemic.