Şehir Hastaneleri Yönetmeliğine Dava Açıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “kişisel projem” diye nitelediği, 12 yıllık hayali olduğunu söylediği “şehir hastaneleri” için hazırlanan yeni Yönetmeliğin iptali ve dayanak yasanın Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması talebiyle dava açıldı.

Yönetmeliğin, sağlık hizmetine bakışına ve “şehir hastanelerinin ruhuna” ilişkin ipucu verecek özellikleri özetle şöyle:

Yönetmelikte, görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri otopark ve temizlik ile birlikte “destek hizmeti” olarak niteleniyor. Bu sayede radyasyon onkolojisinden diğer tüm görüntüleme hizmetlerine, kan bankacılığı, kök hücre ve kordon kanı bankacılığından Biyogüvenlik Seviye 3 ve Seviye 4 düzeyindeki laboratuvarlardan tüm referans laboratuvara kadar tüm hizmetlerin şirketlere devrine olanak sağlanıyor. Ancak bu alanda çalışacak, uzmanlık eğitim alacak ve eğitim verecek hekimlerin haklarını koruyacak tek bir madde bile yok. Diğer yandan bu hizmeti alacak kişilerden ayrıca katkı ve katılım payı alınıp alınmayacağı da belirlenmemiş. 

Yönetmelik hastaneye en çok ihtiyaç duyulan durumları şirketlerin sözleşmeden caymaları ya da alacakları parayı yükseltmeleri için geçerli sebep kabul ediyor; olağanüstü haller, doğal afetler, yaygın bulaşıcı hastalıklar, savaş ve seferberlik ilanları “mücbir sebep” sayılıyor. 

Bu projelerle ilişkilendirilecek tüm danışmanlık hizmetleri (teknoloji, hukuk, inşaat vb) de Kamu İhale Kanunu dışına çıkarılıp satın alınabiliyor. Yine bu kapsama dahil edilen tüm “araştırma geliştirme hizmetlerinin”, “ileri teknoloji gerektiren hizmetlerin”, “yüksek mali kaynak gerektiren hizmetlerin” gerekçesi belirtilmeksizin satın alınması kabul ediliyor.  

Yönetmelik, Sağlık Bakanına tek imzayla geriye dönük işlemle, imzalanmış sözleşmelerin bedellerini yükseltme yetkisi veriliyor. Yönetmelik kamu hastane birliklerinin genel sekreterlerine de kamu özel ortaklığı yöntemiyle “bina yeniletme” karşılığında hizmet satın alma olanağı getiriyor. Bu yolla örneğin hastane cephesine yalıtım yaptırılması karşılığında tıbbi hizmetler de bu şirkete devrediliyor.

Yönetmelikle Sağlık Bakanlığına şirketlere döner sermayeden yapılacak “kira” ödemelerinde “hassas olma” görevi veriliyor; ama sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığı olan ücretlerinin asıl kaynağı haline gelen döner sermaye ödemelerinde çalışanların paylarını koruyacak tek bir hüküm bile yer almıyor.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi