Adil, Güvenli Koşullarda Çalışmak Haktır, Mesai Dışı Fazla Çalışma Buna Göre Düzenlenmelidir

DANIŞTAY KARARI;

“-Adil, Güvenli Koşullarda Çalışmak Haktır,

  -Mesai Dışı Fazla Çalışma Buna Göre Düzenlenmelidir.”

Türk Tabipleri Birliği diğer sağlık meslek örgütleri ve sağlık örgütleri ile birlikte sağlık çalışanlarının çok temel taleplerinin hayata geçirilmesi ve geliştirilmesi için çaba göstermektedir. Bu taleplerin başında üç temel talep yer almaktadır:

  1. Bütün sağlık çalışanları sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarına sahip olmalıdır.
  2. Bütün Sağlık çalışanları insanca yaşamalarına yeterli, emekliliklerine yansıyan adil bir ücret almalıdır.
  3. Sağlık hizmetleri hastanın gereksinimi odaklı verilmelidir.

Bu temel talepler için sosyal, idari ve hukuksal alanda girişimler yapılmaktadır. Yapılan girişimler kapsamında açılan bir davada geçtiğimiz günlerde Danıştay 11. Dairesi çok önemli bir karara imza attı.  Karar “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile ilgili olarak verildi.

Kararda, ek ödemeye ilişkin kuralların yanında hekimlerin, diş hekimlerinin ve sağlık çalışanlarının çalışma ve dinlenme hakkı ile hastaların yeterli ve güvenli hizmet alma hakkını yakından ilgilendiren gerekçelere yer verildi.

Kararın kamuoyu ile paylaşılmasının ardından “hekimlerin mesai dışı çalışarak daha fazla ek ödeme almasının önüne geçildiği”  iddiaları ortaya atıldı.

Kararın çalışan ve insan odaklı içeriğinin örtülmesine izin vermeden; bundan sonraki uygulamaları nasıl etkileyeceğini, hekimlere, hastalara pozitif katkı sunabilmesi için ne yapmak gerektiğini, kararı biraz daha yakından analiz ederek kararlaştırmak yararlı olacaktır.

Kararda, Sağlık Bakanlığı’na çalışan haklarına saygılı bir düzenlemeyi yapabilmesi için gerekli hukuki çerçeve çizilmiştir.

Kararda mesai dışında fazla çalışma yapılamaz denmemiştir. Ancak Yönetmelikteki gibi bir mesai dışı fazla çalıştırma düzenlemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Kararda özetle vurgulanan konular şunlardır;

  • Sağlık hizmetlerinin 24 saat süreyle devamlılık gösteren hizmetler olması, normal sağlık hizmetlerinin de 24 saat süreyle verilmesi yönünde düzenleme yapılabileceği anlamına gelmez. Olağan hizmetlerin olağan mesai süresi içinde verilmesi esastır.
  • Hukuki düzenlemeler uyarınca acil sağlık hizmetleri ve yataklı sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi için, fazla çalışma türleri düzenlenebilir. Bunlar da icap nöbeti ve normal nöbet uygulamalarıdır.
  • Ek ödemeye ilişkin 209 sayılı Kanunda performansa dayalı ek ödemenin mesai içi, mesai dışı ödeme ayrımı olmaksızın yapılabileceği düzenlenmiş, ödeme yapılacak mesai dışı çalışmada bir tür ayrımı yapılmamıştır.
  • Yönetmelikle kanunda olmayan bir ayrım yapılarak mesai dışında verilen icap ve nöbet hizmetleri ek ödeme dışında bırakılmış, “ mesai dışı çalışma” diye yeni bir çalışma biçimi yaratılarak yalnızca bu tür çalışma için ek ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. Bu ayrımın yasal dayanağı yoktur.
  • “Mesai dışı çalışma” hastane yöneticisi tarafından belirlenen günlerde mesai dışında yapılan çalışmalar olarak tanımlanmıştır. Bu tanım ile sağlık çalışanlarının kanunla düzenlenen temel hakları üzerinde hastane yöneticisine hukuki dayanağı olmayan bir düzenleme ve uygulama yapma yetkisi verilmiştir.
  • “Mesai dışı çalışma” acil ve yataklı sağlık hizmetleri dışında kalan olağan sağlık hizmetleri için getirilmiş, ancak günlük, haftalık, aylık fazla çalışma üst sınırı çizilmemiştir.
  • Çalışma süresinin belirli ve sınırlı olması sağlık çalışanlarının dinlenme hakkının güvence altına alınması için gerekli ve zorunludur.
  • Yorgun verilen sağlık hizmetleri güvenli değildir, hata riskini arttırır. Bu durum da hastaların ihtiyaçları olan iyi sağlık hizmetine ulaşma hakkını ihlal eder.

Yönetmelikte mesai dışı çalışmanın gönüllülük temelinde olacağı belirtilmişse de bu sorunu çözmeyip yeni sorunlar yaratmaktadır.

Sağlık hizmeti bir ekip hizmeti olduğundan mesai dışı çalışmaya gönüllü olan hekim ile birlikte o alanda verilen sağlık hizmetinin gerektirdiği ekip çalışanlarının da çalışması zorunlu hale gelmektedir. Böylece ek ödeme sistemindeki eşitsizlikler bir yana gönüllü olmayan çalışanların iradelerine rağmen dinlenme hakkı ihlal edilmektedir.

Bir diğer sorun ise hastanelerin işletme odaklı çalışmasından kaynaklanan nedenlerle, neredeyse yılın her günü, 24 saat kesintisiz olağan sağlık hizmetlerinin verilmesi için hekimler, sağlık personeli “gönüllü mesai dışı çalışmaya” zorlanmaktadır.

Önümüzdeki dönemde yargı kararına uygun düzenlemeler yapılırken;

  • “Gönüllü” olup olmadığına bakılmaksızın bütün sağlık çalışanlarının mesai dışındaki her türlü fazla çalışmalarının, günlük, haftalık ve aylık olarak üst sınırı belirlenmelidir.
  • Bütün çalışanların dinlenme hakları güvence altına alınmalı, kendilerine ailelerine ayırabilecekleri zamanları yaratılmalıdır.
  • Normal mesai dışında yapılan çalışmaların yarattığı yoksunluklar ve yıpranma gözetilerek hepsine zamlı ücret verilmelidir. Çok önemli olan acil ve servis hizmetleri için tutulan nöbetlere ayrım yapılarak düşük ücret uygulaması terk edilmelidir.
  • Sağlık çalışanlarına ödenecek ücretler adil olmalıdır. Dinlenme, sağlık izni, analık izni gibi sosyal haklarını kullanma nedeniyle ücrette azaltmaya gidilmemelidir. Alınan bütün ücretler emekliliğe yansıtılmalıdır.  Aksi halde uluslararası ve ulusal normlarla tanınan sosyal hakların kullanılması kağıt üzerinde kalmaktadır.

Son olarak belirtilmelidir ki Danıştay kararında, sağlık çalışanlarının bir insan ve bir çalışan olarak hakları uluslararası ve ulusal normlar ışığında değerlendirilmiştir. Sağlık çalışanlarının haklarının, hasta hakları ile koşutluğu gözden kaçırılmamış ve aradaki bağa işaret edilmiştir. Gerekçesi ve konuya yaklaşım olarak benzeri konuda verilen Avrupa Mahkemesinin kararları ile eş düzeyde bir karar verilmiş olması, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının ve sağlık hizmetinin geleceği için olumlu bir gelişmedir.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

 

Danıştay Kararı için tıklayınız

Danıştay Kararının bütününe ilişkin bilgilendirme yazısı