Akademik Meslek Örgütleri'nden Ankara ve Hatay Tabip Odası'na Destek

Sağlık Bakanlığı'nın Gezi olayları sırasında verilen sağlık hizmetlerini gerekçe göstererek, Ankara Tabip Odası ile Hatay Tabip Odası’nın Yönetim ve Onur Kurulları’nın görevden alınması talebi ile dava açmasıyla ilgili olarak Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Barolar Birliği (TBB),  Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Türk Eczacılar Birliği (TEB), Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından basın toplantısı düzenlendi.

TTB’de 20 Mart 2014 tarihinde düzenlenen basın toplantısına; TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, TTB Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan, TBB Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, TMMOB 2. Başkanı Züber Akgöl, TMMOB YK Üyesi Can Doğan, TDB 2. Başkanı Serdar Sütçü, TEB’den Nevin Taşlıçay, TVHB Başkanı Talat Gözet, TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı ve Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Selçuk Atalay katıldı.

Basın toplantısında, Akademik Meslek Örgütleri’nin temsilcileri birer konuşma yaptı. Konuşmalarda,  Sağlık Bakanlığı'nın Ankara Tabip Odası ile Hatay Tabip Odası’nın Yönetim ve Onur Kurulları’nın görevden alınması istemi ile açtığı davaların antidemokratik ve ‘utanç verici’ olduğu vurgulanarak, AKP hükümetinin ve Sağlık Bakanlığı’nın bu tarz saldırılarına karşı Akademik Meslek Örgütleri’nin dayanışma içinde olacağı vurgulandı.

Basın açıklaması metni ise TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan tarafından okundu.

 

AKADEMİK MESLEK ÖRGÜTLERİ

HEKİMLİK VE DEMOKRASİ BİLDİRGESİ
20 Mart 2014

 

Biz aşağıda imzası olan Akademik Meslek Birlikleri Temsilcileri:

Türk Tabipleri Birliğine bağlı Ankara Tabip Odası, Hatay Tabip Odası Yönetim ve Disiplin Organları hakkında görevden alınmaları için Sağlık Bakanlığı tarafından açılan davaları değerlendirmek üzere bir araya geldik.

Sağlık Bakanlığı’nın, Türk Tabipleri Birliği organlarını, "Gezi parkı " protestolarında sağlık sorunu olan, hizmete ihtiyacı olan herkese ayrımsız sağlık hizmeti verilmesini savundukları, gönüllü sağlık hizmetlerini destekledikleri için amaç dışı faaliyette bulunmakla suçladığını tespit ettik.

Sağlık yaşamın kaynağı ve herkesin hakkıdır. Düşünceleri, politik tutumu, cinsiyeti, sosyal durumu ne olursa olsun sağlık hizmeti verirken kimseye karşı ayrımcılık yapılamaz. Hekimlerden toplumun sağlık sorunlarına kayıtsız kalması, ayrımcılık yapması istenemez. Unutmayalım ki hekimlerden böyle bir tutum savaş dönemlerinde bile istenmemiştir, istenemez.

"Gezi parkı " protestoları dahil, her türlü sosyal olay, çatışma, doğal afet gibi durumlarda ortaya çıkan kitlesel sağlık sorunlarına karşı yaygın, hızlı, tarafsız sağlık hizmeti vermek Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Sağlık Bakanlığı toplumun sağlığını bozan kolluk eylemlerini durdurmadığı gibi; yaygın ve hızlı sağlık hizmeti için gerekli organizasyonları yapmamıştır. Ne yazık ki bu süreçte insanların güvenini bozan, sağlık hizmetlerinin tarafsızlığına aykırı tutum ve açıklamalarda bulunmuştur.

Hekimler, Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı tabip odaları ve ülkemizin tüm sağlık çalışanları ne iyidir ki eylemci ya da değil yanıbaşlarındaki insanların sağlık sorunlarına kayıtsız kalmamış, o koşullarda verilebilecek sağlık hizmetleri için seferber olmuştur.  Bu tutum evrensel insan hakları ve hekimlik ilkelerine uygundur.

Toplumdaki bütün bireylerin sağlık hakkına saygılı, evrensel insan hakları ve hekimlik belgelerine uygun bu faaliyetlerin, kamu kurumu niteliğinde sağlık meslek kuruluşu olan Türk Tabipleri Birliği’nin amaçları içinde olduğu tartışmasızdır.

Ayrımsız herkese olağandışı durumlarda verilen sağlık hizmetleri,  tam anlamıyla hekimlik mesleğinin toplumun menfaatlerine uygun olarak verilmesi faaliyetidir. Bu faaliyetler Anayasa’nın ilgili 135. Maddesi ile uyum içindedir.

Bütün demokratik ülkelerde, Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının faaliyetleri, demokratik ilkelere uygun olarak Organları eli ile yürütülür. Organları üyeleri tarafından seçilir. Konusu suç oluşturan faaliyetleri olursa yargı organları tarafından denetlenir. Meslek kuruluşlarının bağımsız, üzerlerinde evrensel mesleki ilkelere göre çalışmalarını engelleyen baskılar olmadan faaliyet gösterebilmeleri "iyi işleyen" demokrasilerin olmazsa olmazıdır.

Ülkemizde peş peşe açılan davalarla, “yasa” adı verilen hükümet metinleriyle; Meslek kuruluşlarının demokratik seçim yöntemini değiştirmek, gelir kaynaklarını kaldırmak, mesleki bağımsızlığı yok etmek, yetkilerini kırpmak, meslek mensuplarını toplum yararını gözetemez hale getirmek gibi müdahaleler demokrasi dışıdır. Hoş görülemez, kabul edilemez.

Türk Tabipleri Birliği’nin evrensel hekimlik ilkelerine sahip çıkması toplum sağlığının teminatlarındandır. Evrensel ilkelere göre hareket etmeye çalışan bir meslek kuruluşunun seçilmiş yetkili organlarının, siyasi otoritenin baskısıyla görevden alınmaya çalışılması demokratik işleyiş açısından son derece tehlikelidir.

Sağlık Bakanlığı’nın, evrensel sağlık-hekimlik ilkelerine, sağlığın, yaşamın korunması hakkına “amaçdışı faaliyet” adını verip seçilmiş organları demokratik ilkelere aykırı olarak görevden aldırmaya çalışması kabul edilemez. 

Sağlık Bakanlığı’nı antidemokratik müdahalelerini geri çekmeye, toplumun sağlığını koruyucu çalışmalar yapmaya, hekimler için ayrımsız bütün insanlara insanca sağlık hizmeti verebilecekleri çalışma koşullarını sağlamaya davet ediyoruz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ