Roboski Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız!

F-16 savaş uçaklarından atılan bombalarla çoğu çocuk yaştaki 35 kişi yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan Roboski Katliamı’nın ikinci yıldönümünde, katliamı protesto etmek ve sorumluların açığa çıkarılarak yargılanması amacıyla 28 Aralık 2013 Cumartesi günü yurdun dört bir yanında KESK-DİSK-TMMOB-TTB tarafından ortak basın açıklamaları yapıldı.  Birçok ilde düzenlenen basın açıklamalarına tabip odaları da destek verdi.

 

 

BASIN AÇIKLAMASI

28 Aralık 2013

ROBOSKİ KATLİAMINI UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ!

Roboski'de 35 Kürt yurttaşımızın savaş uçakları ile katledilişi üzerinden tam 2 yıl geçti.

2 yıldır ne yaşananların katliam olduğu gerçeği kabul edildi, ne sorumluları ve failleri yargı önüne çıkarıldı, ne de vicdanları rahatlatacak bir özür dilendi.

Tüm bunlar bir yana, başta öldürülen gençlerin aileleri olmak üzere, bugüne kadar Roboski’ye gitmek isteyen, sorumluların ortaya çıkmasını talep eden demokratik kurum ve kuruluşlar baskı ve zor yolu ile engellenmeye çalışıldı.

2 yıldır katliamın üzeri örtülüyor.

"Ahmet midir, Mehmet midir?" diyerek isimleri bile yok sayılan çoğu 15-20 yaşları arasında 35 yurttaşımızın katledilmesi, başta AKP ve Genelkurmay Başkanlığı’nca “savaş zayiatı” olarak değerlendirilerek geçiştirilmeye çalışıldı. Yıllardır acı ve ölümlerle dağlanmış topraklarda, katledilen çocuklarının hesabını sormak isteyen analara “kazadır” yanıtı verildi. Dahası bu yanıtı veren Başbakan, ailelere “her trafik kazasını bilemem” diyerek sorumlulukta üzerine düşen payı hiç gözünü kırpmadan geçiştirdi.

Bugün iktidar içi çatışma, rejimin tüm yolsuzluk, rüşvet pisliklerini ortaya saçarken, tek gecede emniyet teşkilatını değiştirenler, 2 senedir 35 canın hesabını vermiyor.

Banka kasalarından, ayakkabı kutularından milyon dolarların çıktığı Bakan çocuklarının gözaltına alınmasına kamera önlerinde gözyaşları dökenler, 2 yıldır gökten yağan bombalarla katledilen çocuklarının mezarı başındaki anaların gözyaşlarını görmezden geliyor.

Roboski katliamı, AKP hükümetinin Kürt sorununda izlediği askeri çizginin sonuçlarından birisidir. AKP, bugün her ne kadar diyalog ve barıştan söz etse de, özünde geçmiş politikalarının izinden gittiği ortadadır. Ölümü, katliamı sıradanlaştıran, teknikleştiren hatta 'yasa dışı bir iş yapıyorlardı' diyerek de haklılaştırmaya çalışan bu zihniyet, dünden bugüne devam etmektedir.

 

AKP, ölüm ve nefretle kuşanmış politikalarına artık bir son vermek ve dillerdeki barışa yanıt vermek istiyorsa, Kürt sorununun demokratik, barışçıl temelde ve diyalog yoluyla çözüm sürecinde toplumsal barışın tesis edilmesinde atmadığı adımları bir an önce atmalıdır.

Katliam, bir insanlık suçudur. Bu insanlık suçu faili meçhul kalamaz. 2 yıl, olayın ardındaki tüm sorumluların ortaya çıkarılması için uzun bir zaman, ikinci bir insanlık suçudur. AKP derhal görevini yerine getirmeli, bu suçu peş peşe işlemekten vazgeçmelidir.

Bizler, daha eşit, özgür ve demokratik bir ülkede, bir arada yaşam umudunu koruyan ve bu uğurda mücadele eden emek ve meslek örgütleri olarak, devleti yaşananların bir katliam olduğunu kabul etmeye, sorumlu ve faillerinin yargı önüne çıkarılması için üzerine düşen görevi yapmaya davet ediyoruz.

KESK-DİSK-TMMOB-TTB