Tabip Odalarından Açıklamalar: Dr. Ali Çerkezoğlu'nun Gözaltına Alınmasını, Meslek Örgütlerimize Yapılan Baskıyı Şiddetle Kınıyoruz!

alt

Tabip odaları tarafından yapılan açıklamalarda Gezi Parkı’nı, kentini, doğasını, özgürlükleri savunan meslek odalarına ve yöneticilerine yönelik baskılar kınandı. Açıklamalarda; aralarında İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu’nun da bulunduğu gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması istendi.

 

 

 

GÜNEY İLLERİ TABİP ODALARI

HUKUKSUZ VE KEYFİ UYGULAMALAR SON BULSUN

GÖZALTINA ALINANLAR DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

Ülkemizde, ancak 3. dünya ülkelerinde yaşanabilecek hukuksuzluklar yaşanmaktadır.

Normalde bütün halkın kullanımına açık olan bir parka gitmek bile artık “suç” olarak işlem görülmektedir.

8 Temmuz Pazartesi günü saat 19.00’da bizzat İstanbul Valisinin törenle açtığı, vatandaşları davet ettiği Gezi Parkı’na gitmeye çalışan yurttaşlarımıza polis müdahale etti ve aralarında TTB Merkez Konsey eski üyesi, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr.Ali Çerkezoğlu’nun da bulunduğu, “Taksim Dayanışması”nı oluşturan emek meslek örgütleri ve siyasi parti yönetici ve temsilcilerinden 50 kişi hukuksuz ve keyfi bir şekilde gözaltına alındı.

9 Temmuz Salı günü de yine aralarında İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu’nun da olduğu yöneticilerin evlerinde, kapılar kırılarak, hukuksuz bir şekilde arama yapılmıştır.

Bu hukuksuz uygulamaların ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan Taksim Dayanışması’nı, meslek örgütlerimizi, yurttaşlarımızı yıldırmak amacıyla yapıldığını biliyor ve şiddetle kınıyoruz.

Hükümetin, her fırsatta istediği “seçilmişlere saygıyı”, hekimlerin seçilmiş temsilcilerine de göstermesini istiyoruz. Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ötekileştirilerek demokrasi savunulamaz.

Başta, Dr. Ali Çerkerzoğlu olmak üzere, gözaltına alınan bütün arkadaşlarımız, bütün yurttaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

 

ADANA TABİP ODASI, DİRENADANA, TMMOB İKK, DİSK, KESK, ADANA HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ, ÇHD, İHD, TİHV ORTAK AÇIKLAMA

BASINA VE KAMUOYUNA 
HÜKÜMETE SESLENİYORUZ: SALDIRILARI DURDURUN, GÖZALTINDAKİLERİ SERBEST BIRAKIN

AKP iktidarı “parkı halka açtık” yalanını söylemeye, Gezi Parkı’na girmek isteyen insanlara ise saldırmaya devam ediyor.
Taksim Gezi direnişinin kolektif iradesi olan Taksim Dayanışması üyeleri önceki akşam saatlerinde Gezi Parkı’na gitmek üzereyken tartaklanarak gözaltına alındı. Akşamın ilerleyen saatlerinde ise Taksim, İstiklal Caddesi ve çevresinde insanların üstüne su sıkılarak, gaz bombası atılarak ve kıstırıldıkları yerde şiddet uygulanarak gözaltına alındılar.
5 can kaybına, 15 insanın gözlerini kaybetmesine, 100’e yakın kafa travması yaşanmasına, binlerce yaralıya ve onlarca tutukluya rağmen hukuk tanımaz AKP iktidarı gezi parkı üzerinden saldırılarına her gün bir yenisini ekledi.

Günlerdir İstanbul’da direnen insanların Gezi Parkı’na gitme isteği neden hala polis şiddetiyle karşılık buluyor? Neden insanlar gözaltına alınıyor? Mahkeme kararlarının varlığına rağmen Gezi Parkı neden polis istilası altında tutuluyor?
AKP’nin korkusu, insanların özgürlük, barış, demokrasi ve adalet talebi ile sokaklarda protestolarını dile getiriyor ve direnmeyi terk etmiyor olmalarıdır. AKP’nin korkusu, Taksim direnişçilerinin Lice halkıyla dayanışma köprüsü kurması, Gezi direnişinin ülkedeki bütün haksızlıklara karşı bir sembol haline gelmesidir.

İşte bu korkuyla AKP hükümeti, dün de bir gece yarısı operasyonu ile kendi milletvekillerine dahi daha önceden haber vermeden, meclisten geçmekte olan torba yasanın içerisine bir madde daha ilave etti. Yaşam alanlarımıza, çevremize özgürlüklerimize yönelen saldırılara karşı mücadelenin simgesi haline gelen gezi parkı direnişinde mücadelenin en ön saflarında yer aldığı gibi hukuk mücadelesiyle de gezi parkını yapılaşmaya açan imar planını iptal ettiren TMMOB’nin yetkilerini elinden almaya çalıştı.

Çevremizin ve şehirlerimizin korunmasında, kamunun kolektif haklarını savunan TMMOB’nin etkisizleştirilerek tüm yaşam alanlarımızın yağmalanmasına ve TMMOB’ne yapılan bu saldırılara da müsaade etmeyeceğimizi buradan bir kez daha söylüyoruz.

AKP Hükümeti, bir yandan olanca gücüyle Mısır’daki darbe karşısında ‘demokrat’ kesilip, oradaki gösteri ve protesto hakkını sözde savunurken, diğer yandan bu hakkı kullanmak için sokağa çıkan kendi halkına karşı pervasızca şiddet uygulamayı sürdürüyor. AKP ve Başbakan Erdoğan, tam anlamıyla takiyye yapıyor. En iyi becerdiği işlerden biri olan gözbağcılığını devam ettiriyor.  

GÖZALTINA ALINAN TAKSİM DAYANIŞMASI BİLEŞENLERİNİN TEMSİLCİLERİ
DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

Dünkü olaylarda Taksim Dayanışmadan 48 olmak üzere yaklaşık 80 kişi gözaltına alındı. Taksim Dayanışmadan gözaltına alınanlardan bazıları şöyle: Mimarlar Odası Sekreteri Mücella Yapıcı, Mimar Cansu Yapıcı, Mimarlar Odası 2.Başkanı Sabri Orcan, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, TMMOB İKK temsilcisi Süleyman Solmaz, Şehir Plancıları Odası Sekreteri Akif Burak Atlar, Şehir Plancısı Sezi Zaman, HDK Merkez Yürütme Üyesi Ender İmrek, Hakan Dilmeç, TKP MK Üyesi Erkan Baş, EMO İstanbul Şb. Bşk. Beyza Metin, İclal Bozkaya,  Aral Demircan, EHP Yöneticisi Emre Öztürk,  Kamil Tekerek,  Ongun Yücel, İsmail Sürücüoğlu, Halit Güven, Haluk Ağabeyoğlu, Elçin Fırat, Ali Akgün Ekici, Murat Sezin, İsmail Bozkaya, Ayşe Adanalı, EMEP İstanbul İl Yöneticisi Ercüment Akdeniz, FKF Sözcüsü Erçin Fırat, Sevil Kahraman, Ahmet Aktaş şu anda gözaltındadırlar.

Her türlü baskı ve engellemeler halkımızın doğal hakkını kullanımını engelleyemeyecektir. Taleplerimizin takipçisiyiz, baskılar, gözaltılar, her türlü engellemeler dayanışmamızı yıldıramayacaktır. Halkımıza dönük şiddet derhal durdurulmalı, gözaltında olan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

Abidin Dino Parkında bir araya gelen DİRENADANA, ADANA TABİP ODASI, TMMOB İKK, DİSK, KESK, ADANA HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ, ÇHD, İHD, TİHV üyeleri ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı kurumlar adına Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. İsmail Bulca okudu.

 

 

BATMAN TABİP ODASI, AĞRI TABİP ODASI, MARDİN TABİP ODASI, MUŞ TABİP ODASI, BİTLİS TABİP ODASI, VAN-HAKKARİ TABİP ODASI, SİİRT TABİP ODASI, ŞIRNAK TABİP ODASI,
DİYARBAKIR TABİP ODASI
ORTAK AÇIKLAMA

HUKUKSUZLUĞA, KEYFİ GÖZALTILARA SON VERİLSİN! TAKSİM DAYANIŞMA PLATFORMU ÜYELERİ DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

Havasına, doğasına, parkına, demokrasiye ve insan haklarına sahip çıkmak için ülke çapında günlerce devam eden protestolar, eylemsellikler sonrasında valilikçe halka ‘açıldığı’ duyurusu yapıldıktan sonra, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu Taksim Dayanışma Platformu üyeleriyle birlikte, 8 Temmuz tarihinde gezi parkına giderken sokak ortasında gözaltına alınmıştır. Üstüne üstlük bölgemizde geçmiş acı yıllarda örneğine çokça rastladığımız biçimde evi kapısı kırılarak usulsüz olarak aranmış yaşam hakları çiğnenmiştir. Biz meslektaşımızı iyi tanıyoruz ve çok iyi biliyoruz ki polis Dr. Ali ÇERKEZOĞLU’NUN evinde ancak iyi hekimlik mücadele destanlarına ulaşabilir. Bölge tabip odaları olarak iktidarın bu uygulamalarını, aymazlığını hukuksuzluğunu kınıyor, protesto ediyoruz iktidarın bu baskıcı yaklaşımının bir korku halinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu korkunun insanların daha çok özgürlük, demokrasi eşitlik, adalet ve toplumsal barış taleplerini yılmadan alanlarda ısrarla istemelerinden kaynaklandığını da biliyoruz.

31 Mayıs da taksim de iktidar sarhoşu muktedirlerin sosyal yaşamımızı, gezi alanlarımızı kültürel varlığımızı hiçe sayan doğal yaşamımızı tahrip eden özcesi özgürlüklerimizi sınırlandıran keyfi uygulamalarına bir başkaldırı gerçekleşmiş Türkiye demokrasi hayatına ve mücadele tarihine yeni bir sayfa eklenmiştir. Gezi parkında bu mücadele içinde hekimlerin bulunması doğal ve insani bir duruş iken iktidar tarafından hekimlik mesleği ve etik ilkeleri hiçe sayılarak meslektaşlarımıza karşı onur kırıcı gözdağı, soruşturma ve baskılar olmuş gözaltı süreçleri yaşanmıştır. Demokrasi güçleri yaşam alanlarına sahip çıkacak, hekimlerde hem yaşam alanlarını hem de insanları koruyacaklardır. Bu muktedirler tarafından böyle bilinmelidir.

Ülkemizde 40 yıldır süren kirli savaş ortamı çok defa insan onurunu ayaklar altına alan uygulamalara sahne olmuştur. Biz hekimler bunun en yakın tanıklarıyız. Buna karşı bizler demokrasi ve barış mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadele ruhunu hücrelerine kadar kanıksamış Türkiye Halklarının kurtuluşunu bu mücadele kararlılığında gören biz bölge tabip odaları demokrasi güçleri ile birlikte Gezi eylemlerini selamladık ve iktidarın yanlış politikalarına karşı kamuoyu oluşturup eylemsellikler içinde bulunduk.

İçinde bulunduğumuz barış ve müzakere sürecinde Kürt halkı, Türkiye halkları AKP iktidarından çözüm sürecinin sonuca ulaşması mevcut antidemokratik uygulamaların son bulmasına yönelik adımlar beklerken en basit taleplerde bile yaşam haklarımızın sınırlandırılmak istenmesini kaygıyla izliyoruz. Sürecin bir tarafı olarak mücadele kararlılığımızı tekrar vurguluyor demokrasi güçlerine meslektaşımız İstanbul Tabip Odamızın Genel sekreteri Dr. Ali ÇERKEZOĞLU’na, halkımıza ve de ekolojik hayatımıza yapılan bu saldırıları kınıyoruz.

Bölge tabip odaları olarak başta Dr. Ali ÇERKEZOĞLU olmak üzere tüm gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

MARMARA BÖLGESİ TABİP ODALARI

TEKİRDAĞ TABİP ODASI-EDİRNE TABİP ODASI-KIRKLARELİ TABİP ODASI-BURSA TABİP ODASI-KOCAELİ TABİP ODASI-SAKARYA TABİP ODASI

DR. ALİ ÇERKEZOĞLU’NUN GÖZALTINA ALINMASINI VE MESLEK ÖRGÜTLERİMİZE YAPILAN BASKIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ!

Gezi Parkı direnişçilerine karşı, devletin güvenlik kuvvetleri, 31 Mayıs tarihinde,  orantısız güç ile müdahale başlatmıştı.

 Ülke çapında günlerce süren kitlesel eylemlere, protestolara, orantısız güce karşı; orantısız zeka örneklerine tanık olmuş, bilfiil pek çoğumuz bu eylemlilik sürecinde yer almış ve bir şeyler anlatmaya çalışmıştık. Anlatamadığımız  "o bazı şeyleri", dış mihraklara, faiz lobisinin kışkırtıcılığına indirgeyen ve halkının zekâsına inanmayan, güvenmeyen bir anlayışın o sert duvarını gördük her defasında. Halkı birbirine düşman eden ve kışkırtan can yakıcı dile tanık olduk her satır arasında. Halkının büyük bir kısmını görmezden, duymazdan gelen bu tutum giderek, cadı avına, palalılara ve satırlılara gösterilen toleransa, düşünenlere karşı bir harekete dönüştü.

Yaraları saran, ihtiyacı olan insanlara ilk yardım hizmeti veren hekimler potansiyel suçlu kabul edilerek İstanbul Tabip Odası’na açılan soruşturma; baskı, gözdağı ve yıldırma politikalarının en bariz örneğidir. TTB ve İTO bugüne kadar Taksim Gezi parkı sürecinde evrensel hekimlik değerlerine uygun, gurur duyduğumuz bir tutum sergileyerek halkın hekimi olduklarını göstermişlerdir.

 İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Genel Sekreteri, meslektaşımız, Dr. Ali Çerkezoğlu"nun, platform üyeleriyle birlikte Taksim Gezi parkına giderken, 8 Temmuz tarihinde sokak ortasında gözaltına alınmasını, tüm demokratik kitle örgütlerine yapılan baskıyı, Gezi Parkı’nı, kentini, doğasını, özgürlükleri savunan meslek odalarına ve yöneticilerine yönelik baskıları şiddetle kınıyoruz.

 İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ve diğer gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır.

 

ANKARA TABİP ODASI

BASIN AÇIKLAMASI

10 Temmuz 2013

Taksim Dayanışmasına Özgürlük!

Sokakta yürümenin suç olduğu bir ileri demokraside yaşıyoruz. Vali “Parkı açtık, buyurun gelin” diyor. Parka gitmek üzere sokakta yürüyen elliye yakın yurttaş gözaltına alınıyor. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu da diğerleriyle birlikte “parka giderken” Emniyet’e götürülüyor.

Polis önce “Dağılın” anonsu yapıyor. Neden dağılsınlar? Sokakta yürümek mi yasak yoksa parka gitmek mi? Bu en temel haklarından vazgeçmeyenler gözaltına alınıyorlar. Ardından kapıları kırılıp evleri aranıyor. Ne için? Ne aranıyor? Grup “söz dinleyip dağılsa” evler aranmayacak! Burada yapılan çok açık. Söz dinlemeyenlere oracıkta ceza kesiliyor! Polis yetkisini kötüye kullanıyor! Palaları, sopaları, tabancaları göremeyen gözler sokakta yürümeyi suç sayıp cezayı da kendisi veriyor.

Bu tutumun demokraside yeri yok. Polisin kendisini mahkeme yerine koyup sokakta mahkeme kurması, ceza kesmesi kabul edilemez.

İçişleri Bakanı bu hukuksuzluğa göz yumamaz. Eğer bu gözaltılar kendi emri değilse bu hukuksuz, keyfi, zorbaca eylemin gereğini yapmalıdır. Kendi emriyse onu da çıkıp kamuoyuna gerekçesiyle birlikte açıklamalıdır.

Yeter artık!

Hükümet artık içine sindirmelidir. Demokrasilerde muhalefet olur, itiraz olur, tepki olur, gösteri olur. Olacaktır. Bunlara karşı yapabileceğiniz tek şey tahammül etmektir. Bu ülkenin yurttaşları kimsenin kulu, kimsenin tebaası değildir.

Baskıyla, zorla, kamu gücünü yetkiniz dışında kullanarak insanların evrensel hukukun izin verdiği temel hakları ve özgürlükleri kullanmasını engelleyemezsiniz. Engellerseniz orada demokrasi yoktur. Onun adı başka bir şeydir.

Hükümeti bir kez daha bu otoriter tutumdan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.

Sokakta yürüdükleri için gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılsın.

Taksim Dayanışmasına Özgürlük!

BURSA TABİP ODASI

HUKUKSUZ VE KEYFİ UYGULAMALAR SON BULSUN, GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST BIRAKILSIN!

 

8 Temmuz Pazartesi günü saat 19.00’da bizzat İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun törenle açtığı, vatandaşları davet ettiği Gezi Parkı’na gitmeye çalışan yurttaşlarımıza polis müdahale etti ve aralarında Taksim Dayanışması’nı oluşturan emek meslek örgütleri, siyasi parti yönetici ve temsilcilerinin de bulunduğu 50 kişi hukuksuz ve keyfi bir şekilde gözaltına alındı.

9 Temmuz Salı günü de TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Mimar Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, HDK Yürütme Kurulu Üyesi Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu’nun evlerinde, kapılar kırılarak, hukuksuz bir şekilde arama yapıldı.

Bu hukuksuz uygulamaların ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan Taksim Dayanışması’nı, meslek örgütlerimizi, yurttaşlarımızı yıldırmak amacıyla yapıldığını biliyor ve şiddetle kınıyoruz.

Normalde bütün halkın kullanımına açık olan bir parka gitmek bile artık “suç” olarak işlem görüyor.

Gezi Parkı sürecinde toplumda yeşeren demokrasi ve özgürlük taleplerini yok etmeye yönelik baskılar, keyfi ve hukuksuz uygulamalar bizleri yıldıramayacaktır.

Gözaltına alınan bütün arkadaşlarımız, bütün yurttaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.

EGE BÖLGESİ TABİP ODALARI ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

10.07.2013

31 Mayıs tarihinde Gezi parkı direnişçilerine karşı, devletin güvenlik güçleri, halkını mutlu etmek için görev almış olması gereken iktidardan aldığı yetki ve güçle orantısız şiddet ile müdahale başlatmıştı.

Ülke çapında günlerce süren kitlesel eylemlere, protestolara, orantısız güce karşı; orantısız zeka örneklerine tanık olmuş, bilfiil pek çoğumuz bu eylemlilik sürecinde yer almış ve bir şeyler anlatmaya çalışmıştık. Anlatamadığımız  "o bazı şeyleri", dış mihraklara, faiz lobisinin kışkırtıcılığına indirgeyen ve halkının zekâsına inanmayan, güvenmeyen bir anlayışın o sert duvarını gördük her defasında. Halkı birbirine düşman eden ve kışkırtan can yakıcı dile tanık olduk her satır arasında. Halkının büyük bir kısmını görmezden, duymazdan gelen bu tutum giderek, cadı avına, palalılara ve satırlılara gösterilen toleransa, düşünenlere karşı bir harekete dönüştü.

Öfkeliyiz! Hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını savunan hukukçulara, avukatlara karşı baskı, gözaltı yıldırma politikaları uygulanmaktadır.

Kırgınız, halk, birkaç saçma senaryo ile kandırılabilir sanılmaktadır.

Kaygılıyız! Yaraları saran, ihtiyacı olan insanlara ilk yardım veren hekimler potansiyel suçlu olarak İstanbul Tabip Odası’na karşı açılan soruşturma; baskı, gözdağı ve yıldırma politikalarının en bariz örneğidir. TTB ve İTO bugüne kadar Taksim Gezi parkı sürecinde evrensel hekimlik değerlerine uygun, gurur duyduğumuz bir tutum sergileyerek halkın hekimi olduklarını göstermişlerdir. Binlerce yaralının, biber gazından etkilenenlerin,  tıbbi müdahale görenlerin, uzuv kaybına uğrayanların envanterini çıkarmış, Sağlık Bakanlığı’nın açıklayamadığı gerçek bilgileri yüce milletimizle paylaşmıştır. TTB baskı ile yönetilemeyen halkın hekimlerinin meslek örgütü olarak toplumun her kesimince güvenirliğini halkımıza yaşatılan ve sürekli beslenen Vandalizm, kaleminden, şifasından, bilgisinden ve düşüncesinden başka bir silahı olmayan binlerce insana yöneltilen şiddet, baskı, yıldırma, birilerinin demokrasi anlayışlarını da bizlere göstermektedir.

Biz yaşamak istediğimiz dünyanın karartılmasına izin veremeyiz.

İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu genel sekreteri, meslektaşımız, Dr. Ali Çerkezoğlu"nun, Taksim Gezi parkına doğru,  platform üyeleriyle birlikte giderken, 8 Temmuz tarihinde sokak ortasında gözaltına alınmasını, tüm demokratik kitle örgütlerine ve en başta meslek örgütlerimize yapılan baskıyı, şiddetle kınıyoruz.

Aydınlık yarınlar için, bu ülkenin kurulmasında emek veren Tıbbiyeliler olarak, ülkeyi, kin nefret, ayrıştırma, mezhep savaşlarına sürükleyen, seküler yapıyı bozmaya kararlı her türlü güce karşı, bilimin sevginin, kalemin ve iyi hekimliğin ışığı ve onuruyla karşı duracağız.

 

AFYON TABİP ODASI

ANTALYA TABİP ODASI

AYDIN TABİP ODASI

BALIKESİR TABİP ODASI

ÇANAKKALE TABİP ODASI

DENİZLİ TABİP ODASI

ISPARTA TABİP ODASI

İZMİR TABİP ODASI

MANİSA TABİP ODASI

MUĞLA TABİP ODASI

 

 

 

MESLEK ÖRGÜTLERİNE YÖNELEN BASKIYA BOYUN EĞMEYECEĞİZ
ESKİŞEHİR TABİP ODASI

 

 

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr Ali Çerkezoğlu’nun da aralarında bulunduğu Taksim Dayanışma Platformu üyeleri  beş arkadaşımız ve onlarca meslek örgütü ve sendika yöneticisi 8 Temmuz tarihinde tüm demokratik kurallar ayaklar altına alınarak göz altına alınmışlardır.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr Ali Çerkezoğlu uzun yıllardır TTB, İstanbul Tabip Odası bünyesinde bir yanda hekimlik değerleri için büyük mücadele sergilerken, diğer yandan emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesi için de yoğun çaba sarfeden bir mücadele arkadaşımızdır, meslektaşımızdır.

Dr Ali Çerkezoğlu’na yapılan saldırı ve gözaltı yıllardır sürdürdüğümüz bu değerlere yapılan bir saldırıdır.

Dr Ali Çerkezoğlu’na yapılan saldırı günlerdir gezi parkı eylemleri nedeniyle yaralanan, sağlık ihtiyacı duyan halkımıza karşı tüm baskıları bir tarafa bırakarak hekimlik değerlerine sıkıca sarılan meslektaşlarımıza yönelen bir saldırıdır.

Dr Ali Çerkezoğlu’na yapılan saldırı ve verilmek istenen gözdağı iyi hekimlik değerleri çerçevesinde halkın sorunlarına yabancılaşmayan hekimlere verilmek istenen bir göz dağıdır.

Meslek örgütü yöneticilerine yapılan bu baskı ve göz altılar meslek örgütlerine verilen büyük bir gözdağıdır.

Türk Tabipler Birliği ve Eskişehir Tabip Odası olarak bu baskılara, hukuksuzluğa asla boyun eğmeyeceğiz.

Eskişehir Tabip Odası olarak Dr Ali Çerkezoğlu ve gezi olayları nedeniyle göz altına alınan, tutuklananların biran önce özgürlüklerine kavuşturulmalarını talep ediyoruz.