Ankara Tabip Odası

ANKARA TABİP ODASI

BASINA BİLGİ NOTU

12 Nisan 2013

 

Milletvekillerine Açık Mektup

Dr. Ersin Arslan’ın, Gaziantep’te görev yapmakta olduğu devlet hastanesinde bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sağlık alanında şiddet hız kesmeden devam etmektedir.

Bakanlık verilerine göre sadece Mayıs-Aralık 2012 döneminde hekimlere ve sağlık çalışanlarına 4425 saldırı gerçekleşti.

Hekim meslek örgütü uzunca bir süredir bu konuda gerekli adımların atılması, TTB tarafından hazırlanan “Şiddete Karşı Türk Ceza Kanununa Ek Madde Önerisi”nin bir an önce değerlendirmeye alınması ve Meclis’in üzerine düşen görevi yapması talebini ısrarla yinelemektedir.

Son olarak, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özden Şener tarafından milletvekillerine hitaben kaleme alınan ve Hekim Postası gazetesinin Nisan ayı sayısında yayımlanan “Milletvekillerine Açık Mektup”, tüm TBMM 24. Dönem Milletvekillerine gönderilmiştir.

Milletvekillerimizin konuya gereken hassasiyeti göstereceğinizden kuşku duymuyor ve açık mektubu sizlerle de paylaşmak istiyoruz.

Saygılarımızla,

Ankara Tabip Odası

 

Milletvekillerine Açık Mektup

Yumruk,

sopa,

demir çubuk,

bıçak,

satır,

tabanca,

linç girişimi,

arabayı acil servise sürme.

Hastanelerden söz ediyorum, sağlık kuruluşlarından.

Mayıs-Aralık 2012 arasındaki saldırı sayısı: 4425.

Bu, “Sağlık çalışanına fiske vurdurmam” diyen Sağlık Bakanı’nın verdiği sayı.

Derman dilediği doktoru döven, öldüren insanlar;

ve… “Bakan”lar.

Sağlığı “dönüştürmek” isteyen sermayenin amacı, niyeti, yöntemi sır değil: Sağlık pazarını büyütmek, karlı yatırım alanı haline getirmek. Ellerinde nereye yatıracaklarını bilemedikleri kadar çok parası olanların bu arayışları, arzuları, karakterlerine, hayata bakışlarına uygun. Bu uğurda insanların ödeyeceği bedelin onlar için zerrece kıymeti yok; biliyoruz.

Ama bu ülkede bir de Meclis var, değil mi?

TBMM için “hekimin canı”nın kıymeti  ne?

- Hekimlere günde 80, 100, 150, 200, 230 hasta baktırılıyor. Zorla! Evet, zorla! Bizi gelir kaybı tehdidiyle, sürgün tehdidiyle çalıştırıyorlar!

- Bizi aşağılayan, kötüleyen, halkın gözünde iki paralık eden sözleri sarf etmekten çekinmiyorlar.

- Bizi ölüm korkusuyla, dayak yeme korkusuyla çalıştırıyorlar.

Canımızın kıymeti var mı sizin için?

Ananızı, yavrunuzu 138. sıradan muayene ettirir misiniz siz? Beş dakikalık muayeneye, ayda bir tomografi çektirmeye, alıp filmlerinizi koltuğunuzun altına hastane hastane dolaşmaya, doğru tedaviyi alıp almadığınız tedirginliğiyle yatağa girmeye, eczaneye her gittiğinizde avuç dolusu para ödemeye razı mısınız? Türkiye’nin sağlık sistemi artık bu. Sizin bundan haberiniz oldu mu?

Vekillik hayatınızın sadece bir gününde Meclis Sağlık Merkezi’nden çıkıp Türkiye’nin düzelen, dönüşen, güzelleşen sağlık sisteminden siz de istifade ediniz. Bu nimetten bir kez de siz yararlanınız.

Hastalıktan, beklemekten, kalabalıktan, açlıktan bunalmış hastaların ve çaresiz yakınlarının arasına karışıp siz de 34 saattir gözünü kırpmadan hasta bakmış, aç, susuz, tuvalete gitmemiş, pantolonunu sıkarak hasta bakan doktorların nasıl tekme tokat dövüldüğünü, hamile doktorun karnının yerde nasıl tekmelendiğini, hemşirenin elmacık kemiğinin nasıl kırıldığını, bıçakla nasıl kovalandıklarını,

dövdükleri hastabakıcıdan “kusura bakma gardaş, biz seni doktor sandıydık” diye özür dileyenleri,

korkudan önlük giyemeyen doktorları, çalışanların nasıl komaya sokulup öldürüldüklerini izleyiniz.

Önünüzde bir görev var. Vermeniz gereken bir karar var.

TCK’ya eklenecek iki maddeyle sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti bir gecede bitirebilmek sizin elinizde. Vicdanınızla baş başasınız.

Prof. Dr. Özden Şener

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı