Dr. Bayazıt İlhan, damacana sular ve 'ikametgah genelgesi' ile ilgili soruları yanıtladı

 

altTTB Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan, 4+4+4 eğitim sisteminde rapor uygulaması ile ilgili olarak düzenlenen basın toplantısının ardından, basın mensuplarının, gündemdeki damacana sular ve Sağlık Bakanlığı’nın “ikametgah genelgesi” ile ilgili sorularını yanıtladı.

Temiz suya ulaşmak insan hakkıdır

Sorular üzerine, temiz suya ulaşmanın insan hakkı olduğunu vurgulayan İlhan, içilebilir suyun evlerde musluklardan akması gerektiğini belirtti. İlhan, sosyal devletin vatandaşlarına ucuz hatta ücretsiz su sağlamakla yükümlü olduğunun altını çizdi. Temiz suyun sadece içme suyu ile sınırlı olmadığını belirten İlhan, kullanma suyunun da temiz olmasının çok önemli olduğunu söyledi.

İsteyen vatandaşların yine damacana su kullanabileceklerini, ancak vatandaşların damacanaya mahkum edilmesinin yanlış olduğunu kaydeden Bayazıt İlhan, damacanaların denetiminden ise Sağlık ve Çevre Bakanlıkları’nın sorumlu olduğunun altını çizdi. İlhan, “Devlet, parası olan damacana su içsin, olmayan Kızılırmak suyunu kullansın diyerek bu işin içinden sıyrılamaz” diye konuştu.

Hekimler üzerinde yeni bir baskı aracı

Bayazıt İlhan ayrıca, kamuoyuna “ikametgah genelgesi” olarak yansıyan ve sağlık çalışanlarının görev yaptıkları sağlık kurumuna 30 dakika ulaşım mesafesinde oturması zorunluluğunu getiren Sağlık Bakanlığı genelgesine ilişkin soruları da yanıtladı. İlhan, genelgenin hekimler üzerinde yeni bir baskı aracı olduğunu belirterek, “Hekimler ve sağlık çalışanları artık mesleklerini severek yapamaz hale geldi, hatta deyim yerindeyse canından bezdi” diye konuştu. Ankara Tabip Odası’nın yaptığı bir araştırmada, hekimlerin yüzde 89’unun gelecekten umutsuz olduğunu belirttiklerini hatırlatan İlhan, halen bir hastanede tek hekim olarak çalışanlara bile sürekli olarak icap nöbeti tutturulduğunu belirterek, “Bunun anlamı 7x24 çalışmak demektir. Bir hekim hiç dinlenecek vakti olmadan çalışabilir mi?” diye sordu. Aynı Sağlık Bakanlığı’nın yeri geldiğinde geçici görevlendirmelerle hekimleri saatlerce uzaktaki mesafelere gönderebildiğine de dikkat çeken İlhan, böyle bir geçici görevlendirmeye giderken trafik kazası geçiren bir meslektaşlarının hala ağır yaralı olduğunu hatırlattı. İlhan, “Böyle bir çifte standart olabilir mi? Pratikte yaşanan sorunlar bir yana, böyle baskıcı, böyle dayatmacı bir yaklaşım hekimleri canından bezdiriyor. İnsanca bulmuyoruz. Ayrıca bu yaklaşım, bu tarz hekimlere şiddet olarak dönüyor” diye konuştu.