Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'dan: Hekime değil idareye dava açın

hukuk_yeni

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay tarafından geçtiğimiz günlerde verilen kararlar doğrultusunda; bundan sonra yeni bir içtihat değişikliğine gidilmediği sürece kamuda görev yapan sağlık çalışanlarına verdikleri kamu sağlık hizmeti nedeniyle adli yargıda doğrudan tazminat davası açılamayacak. 

 

ANAYASA MAHKEMESİ VE YARGITAY KARAR VERDİ?

Hastalar tazminat davalarını hekime değil, kamu kurumuna karşı, idare mahkemesinde açacak.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay tarafından, geçtiğimiz günlerde tıbbi hata iddiasına dayanan tazminat davalarını yakından ilgilendiren önemli kararlar verildi.

Bu kararlar, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler başta olmak üzere kamu sağlık kuruluşlarında çalışan hekimleri yakından ilgilendirmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve ilgili Daireleri, uzun yıllardır hasta ve hasta yakınları tarafından kamu görevlisi hekimlere karşı doğrudan adli yargıda tazminat davası açılabileceği yönünde kararlar vermiştir.

Geçtiğimiz aylarda ise içtihat değişikliğine gidilmiş, kamu kurumlarında verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan tazminat davalarında doğrudan kamu görevlisi aleyhine tazminat davası açılamayacağı, bu davaların Anayasa’nın 129. maddesinin son fıkrası ile Devlet Memurları Kanunu’nun 13. maddesine atıfla kamu kurumları aleyhine açılması gerektiği belirtilmiştir.

Bu alanda bir başka yeni karar da Anayasa Mahkemesi’nin 16 Şubat 2012 günü verdiği iptal kararıdır. Geçtiğimiz Ekim ayında yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 3. maddesinde bulunan,  kamu görevlilerinin kamu görevi sırasında yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine, yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davaların idareye karşı asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağı yönündeki düzenleme Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

Tüm bu düzenleme ve değişiklikler birlikte yeni bir içtihat değişikliğine gidilmediği sürece kamuda görev yapan sağlık çalışanlarına verdikleri kamu sağlık hizmeti nedeniyle adli yargıda doğrudan tazminat davası açılamayacaktır.

Bundan böyle bu tür davaların yetkili idare mahkemelerinde idare aleyhine açılması gerekmektedir. Adli yargıda devam etmekte olan bu tür davalarda davalı kamu görevlisi hekimler yönünden davanın husumetten reddine yönelik kararlar verilmeye başlamıştır.

İdare Mahkemeleri’nde açılan davalarda kamu kurumu aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde, idare ödediği tazminatı kusuru oranında kamu görevlisine rücu edebilmektedir. Bu nedenle kamu görevlisi hekimlerin davaya idare yanında katılarak, verdikleri sağlık hizmetine ilişkin bilgileri doğrudan mahkemeye sunmaları ve mesleki sorumluluk sigortası yaptırdıkları şirkete davayı ihbar etmelerinde yarar bulunmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği, hata nedenlerinin araştırılıp ortadan kaldırılabilmesi, insancıl bir çalışma ortamı, iyi hekimlik değerlerinin hayata geçirilebilmesi için, hastaların sağlık hizmeti sırasında gördükleri bütün zararların derhal karşılanabilmesinin önemine bir kez daha işaret etmektedir. Ortaya çıkan çekinik tıp uygulamaları, hekime yönelik şiddet, gerçekten zarar gören insanların uzun ve masraflı bir yargılama sistemi karşısında zararını giderememesi karşısında mevcut sistemin toplumun zararına işlediğini görüyoruz.  Bu durum yalnızca sektördeki şirketlerin kar hanesini büyütmektedir. Oysa topluma gereken kamusal zarar karşılama sisteminin kurulmasıdır.