Antalya Tabip Odası, yetkilileri her alanda şiddeti önlemeye çağırdı

Antalya Tabip Odası, bir hekimin, önce uygunsuz rapor isteğini reddettiği kişinin hakaret, tehdit ve darp girişimine, ardından da ilçenin yerel idarecisinin tehdidine maruz kalmasının ardından, Antalya Eczacı Odası ve SES Antalya Şubesi ile birlikte ortak basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Şiddetin her alanda önlenmesi için bütün yetkilileri göreve davet ediyoruz" denildi. 

Antalya Tabip Odası'nda 7 Nisan 2015 günü düzenlenen basın toplantısında açıklamayı Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Nihan Keysan okudu. Keysan, “Biz hekimler sağlıklı çalışma koşullarında, baskıdan, rekabetten, korkudan uzak işimizi yapmak istiyoruz. Bir hekimin yıllarca aldığı eğitim, uymak zorunda olduğu etik ve bilimsel kurallar ışığında verdiği kararlara siyasal rant ve güç gösterisi için müdahale edilmesini kabullenemeyiz. Şiddetle yaşamak, hayatın bir parçası olarak kabul etmek, alışmak, kanıksamak istemiyoruz. Aynı şekilde yöneticilerin çalışanlar üzerinde baskı, korku ve şiddet uygulamasını da herhangi bir gerekçeyle kabul etmiyoruz” diye konuştu.

07.04.2015

BASIN AÇIKLAMASI

HER ALANDA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN BÜTÜN YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ


Bir hekim arkadaşımız kendisinden uygunsuz rapor isteyen şahsın isteğini reddetmesi üzerine hakaret, tehdit ve darp girişimlerine maruz kalmıştır. Ardından ilçenin yerel idarecisi konuya hemen müdahil olmuş ve hekim arkadaşımızı tehdit etmiştir.


Bu olay münferit bir olay değildir. Üç yıl önce bu tarihlerde gencecik doktorumuz Ersin ARSLAN öldürüldüğünde gerekenlerin yapılacağı söylenmiş, ama olaylar hiç aralıksız devam etmiştir. Her gün hastanelerde, 112 acil ambulanslarında, aile sağlığı merkezlerinde her türlü şiddet olayı yaşanmakta ve bu durum giderek kanıksanmaktadır. Sadece son bir hafta içinde bir acil hekim uzmanı sırtından bıçaklanmış, bir kadın doğum uzmanı darp edilmiş, bir aile sağlığı merkezi basılmış ve bir ambulans şoförü yaralanmıştır. Bazı olaylarsa idareciler tarafından örtbas edilmekte ve şikâyetler engellenmektedir.


Şiddetin yaygınlaşmasının sebebi bizce bellidir, sağlık çalışanları bizzat hükümet yetkilileri, idareciler tarafından yıllardır her fırsatta suçlu ilan edilmekte ve sağlık sorunlarının sebebi olarak gösterilmektedir. İnsanlar sağlıkla ilgili yaşadıkları her sorunda karşılarındaki hekim ve sağlık çalışanlarını kaynaklandığını düşünmekte, şikâyet etmeye özendirilmekte, bunun için ayrı mekanizmalar ve SABİM hattı gibi şikayet hatları oluşturmakta , zaman zaman da bu yaşadığımız son olayda olduğu gibi alenen kışkırtılmaktadır.


Biz hekimler sağlıklı çalışma koşullarında, baskıdan, rekabetten, korkudan uzak işimizi yapmak istiyoruz. Bir hekimin yıllarca aldığı eğitim, uymak zorunda olduğu etik ve bilimsel kurallar ışığında verdiği kararlara siyasal rant ve güç gösterisi için müdahale edilmesini kabullenemeyiz. Şiddetle yaşamak, hayatın bir parçası olarak kabul etmek, alışmak, kanıksamak istemiyoruz. Aynı şekilde yöneticilerin çalışanlar üzerinde baskı, korku ve şiddet uygulamasını da herhangi bir gerekçeyle kabul etmiyoruz.


Sonuç olarak, Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu şiddetin oluşmasında her aşamada vebali olan Sağlık Bakanı ve idarecilerini bu zamana kadar olan yanlış tutumlarından vazgeçmeye ve yerel idarecileri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.


TTB Dünya Tabipler Birliğine başvurmuş ve Ersin ARSLAN’ın öldürüldüğü 17 Nisan’ın “Dünyada Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” olarak kabul edilmesini talep etmiştir. Bizler de Antalya Tabip Odası olarak şiddete karşı mücadeleyi her alanda duyurmak ve hekimlerimizin sesi olmak kararlılığındayız.


Bu olayın , hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddet olayının takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla bir kez daha duyuruyoruz.

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu