AYM: Toplumsal olaylarda polis müdahalesi Anayasa ihlali

Anayasa Mahkemesi (AYM), 4+4+4 sistemine karşı 2012 yılında Ankara’da gerçekleştirilen eyleme katılmak üzere İzmir’den yola çıktıktan sonra polis tarafından engellenen kişilerin haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, kişilerin protestolara katılmasının engellenmesinin çoğulcu demokratik bir toplumda makul kabul edilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. 

Kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin TBMM’de görüşmelerinin başlaması üzerine, KESK ve Eğitim Sen tarafından Ankara’da düzenlenen kitlesel basın açıklamasına katılmak üzere İzmir’den otobüslerle Ankara’ya hareket etmeleri engellenen ve ertesi gün bu olayı protesto etmek amacıyla İzmir’de düzenlenen basın açıklamasında polisin orantısız güç kullanarak yaralanmasına neden olduğu kişilerin AYM’ye yaptığı başvuru sonuçlandı.

AYM, kötü muamele yasağı, ifade özgürlüğü ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme yönünden, başvurucuların haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

AYM, bir başvurucunun polisin biber gazı kullanımına ilişkin şikayetinin değerlendirmesini de, TTB’nin “Toplumsal Olaylarda Kullanılan Kimyasal Silahlara İlişkin Bilgi Notu”ndan yararlanarak yaptı.

AYM'nin gerekçeli kararı şöyle:

“Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde polisin müdahalesi esnasında ortaya çıkan panik ve karmaşada gösteriye katılan ancak müdahale edilmesi gerekmeyen kişilerin de müdahaleden etkilenmesi mümkündür. Bu durumda polisin kontrollü hareket etmesi ve müdahaleyi gerektiren durumu yaratan kişiler dışındakilerin müdahaleden etkilenmemesi için gerekli tedbiri alması beklenir. Ancak müdahalenin oluşturduğu karmaşa ve panik ortamında bu tedbirlerin polis tarafından mutlak olarak uygulanmasının zorluğu da kabul edilmesi gerekir.”

“…Birinci eylem açısından başvurucuların genel yasaklayıcı emir ile Ankara’dan yapılacak basın açıklamasına katılmalarının ve bu tutuma karşı yaptıkları gösteri yürüyüşünün engellenmesinden dolayı Anayasa’nın 34. Maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının tüm başvurucular açısından ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.”

Çeşitli yöntemlerle kişilerin Ankara'da yapılacak protestolara katılmasının engellenmesinin çoğulcu demokratik bir toplumda makul kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden mahkeme, “yasadışı dahi olsa barışçıl amaçla yapılan bir protestoda grubun dağılması yönünde polisin daha sabırlı ve hoşgörülü olmasının beklenebileceğinin” altını çizdi. 

Anayasa Mahkemesi’nin kararı için…