Cumhurbaşkanı erken seçim zorlamasından vazgeçmeli ve Hükümet kurulmasının önünü açmalıdır

TTB, DİSK, KESK ve TMMOB, ortak açıklama yaparak Cumhurbaşkanı'nın erken seçim zorlamasından vazgeçmesi ve Hükümet kurulmasının önünü açması gerektiğiğini bildirdi. Açıklamada, Hükümet kurma görev sırasının seçimde ikinci parti olan CHP'de olduğu belirtilerek, "Ülkemizin yıllarca unutamayacağı acılara sürüklenmekte olduğu bugünlerde, topluma karşı sorumluluklarımızın da bir gereği olarak, hükümet kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesi gerektiğinin altını önemle çizmek isteriz" denildi.

 

 

DİSK-KESK-TMMOB-TTB:

CUMHURBAŞKANI ERKEN SEÇİM ZORLAMASINDAN VAZGEÇMELİ HÜKÜMET KURULMASININ ÖNÜNÜ AÇMALIDIR!

·      Hükümet kurma görev sırası 2. parti olan CHP’dedir.

·      Ülkemizin dört bir yanından gelen ölümler halklarımızı karşılıklı saflaştıracağı, ülkemizin yıllarca unutamayacağı acılara sürüklenmekte olduğu bu günlerde, topluma karşı sorumluluklarımızın da gereği olarak, hükümet kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesi gerektiğinin altını önemle çizmek isteriz.

Önce “Bedeli ne olursa olsun” diye başlayan cümlelerle Suriye’ye yönelik savaş hazırlıklarını duyurdular. Basına yansıyan haberlerden de öğrendik ki meğerse çoktan hazırlıklarını tamamlamışlar; Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’daki cihatçı, gerici, barbar çeteleri silahlandırarak vekalet savaşı yürütmüşler.

Ardından, “400 vekil verin bu iş huzur içinde çözülsün” tehditleri eşliğinde seçim sürecinde olmadık kanlı oyunlar tezgâhlayarak tüm muhalifleri “terörist” ilan ettiler... Ama başaramadılar ve halktan ciddi bir tepki alarak tek başına iktidar olma şansını yitirdiler.

Ağzından “sandık demokrasisi” masallarını düşürmeyenler, sandığı ortadan kaldırıp halkın iradesini yok sayarak zorla, hilelerle, hukuksuzca hükmetmeyi sürdürdüler. İktidarı, dokunulmazlıklarını, yetkilerini bıraktıkları anda yargılanmaktan, dokunulmaktan, hesap vermekten korktular.

Acı, gözyaşı, kan ve savaş üzerine kurdukları erken seçim startını verdiler. Savaş naralarıyla, tehdit ve şantajla yetinmeyerek gencecik insanlarımızın bedenleri üzerinden, bekalarını sağlamak için savaş açtılar.

Kendi çocuklarını ifade vermeye bile göndermeyenler, yoksul halkın çocuklarını işaret ederek “Gençlerimizi fedaya hazırız” dediler. Ve utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan “Ne mutlu şehit ailelerine” diyebildiler, seçim propagandasına dönüştürdükleri cenaze törenlerinde.

Halkın sandıkta gösterdiği iradeyi yok saymakla yetinmeyip daha da ileri gittiler ve “İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi değişmiştir” diye çıkardılar ağızlarındaki baklayı. Bu düpedüz Anayasa’yı ilga suçudur! Yasalar ve Anayasa gereği yemin eden, yasamayı, yürütmeyi, yargıyı ve medyayı tekelinde tutan bir Cumhurbaşkanı, açıkça “Ben yeminime değil, iktidarıma tutunurum” demiştir.

Halkın iradesini yok sayanlar, koalisyon görüşmelerini bir oyalama süreci olarak geçirdiler. Cumhurbaşkanı’nın kuruculuğunu, liderliğini ve ideologluğunu yaptığı birinci partinin hükümet kuramamasının ardından ikinci parti olan CHP’ye hükümet kurma yetkisi vermeyeceğini açıklamasıyla da hukuksuzluklarına devam edeceklerini bir kez daha gösterdiler.

Hesap vermek istemeyen bir tüccar ve hırslarının esiri olmuş bir despot edasıyla “Beştepe’nin yolunu bilmeyenlerle işim olmaz”diyenden hukuk ve adalet beklemek elbette doğru değil. Ancak, demokratik teamüller ve ülkemizin dört bir yanından gelen ölümler halklarımızı karşılıklı saflaştıracağı, ülkemizin yıllarca unutamayacağı acılara sürüklenmekte olduğu bu günlerde, topluma karşı sorumluluklarımızın da bir gereği olarak, hükümet kurma görevinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesi gerektiğinin altını önemle çizmek isteriz.

Bu vesilelerle, saray darbesine karşı demokrasi, barış ve adalet mücadelesini yılmadan, usanmadan sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz!