Türkiye’de özellikle son 30 yıldır sağlık alanında uygulanan neoliberal sağlık reformları, sağlık hizmetlerini meta haline getirirken, bu alanı daha fazla kâr, daha fazla sömürü ve daha fazla sermaye birikimi getirecek şekilde biçimlendirmiştir. Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak bu reformların halk sağlığı anlayışını gerilettiğini, sağlıktan ziyade sağlıksızlık yarattığını defalarca dile getirdik. Üzülerek söylemeliyiz ki Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarındaki son tartışmalar ve hastanelere medikal malzeme sağlayan firmaların 6 Aralık 2021’den itibaren gerekli malzemeleri tedarik etmeme kararı bizi yine haklı çıkarmıştır.

Tedarikçi firmalar, 2 Aralık 2021’de Sosyal Güvenlik Kurumu’na verdikleri dilekçede döviz kurunun yükselmesini neden göstererek, SUT fiyatlarının güncelliğini yitirdiğini, fiyatların %112 artırılması gerektiğini, firmalara yapılan ödemelerin 60 gün vade ile ödenmesini talep etmişler, bunlar sağlanmadığı takdirde ise malzeme vermeyi durduracaklarını bildirmişlerdir.

Bu durumun sonuçları, kendini kısa sürede göstermiştir. Ortopedi ve beyin cerrahi kliniklerinde, omurga cerrahi alanında temin edilemeyen tıbbi malzemeler nedeniyle Türkiye’nin neredeyse 81 ilinde tıbbi malzeme gerektiren beyin ve sinir cerrahi ile ortopedi ameliyatları durmuş, hekimler ne acil ne de planlanmış ameliyatları yapabilmiştir. Malzeme eksikliği, malzemelerin temin edilememesi, büyük ve nitelikli ameliyatların yapılmasına engel olacaktır. Ayrıca ek malzeme gereken hastaların ameliyatında büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Özellikle, ortez, protez, kalp pili, balon gibi dışarıdan alınan her türlü malzemenin temininde sorunlar yaşandığı şimdiden gözlemlenmektedir. Maalesef bu durum özel, kamu ve tıp fakülteleri hastanelerin de birçok branş için benzer şekilde artarak yayılacaktır. Sorunlar çözülmediği takdirde yakın bir tarihte ilaçlarda da aynı sorunun yaşanması kaçınılmazdır.

Geldiğimiz aşamada hastaların hayati tehlikesi söz konusudur. Hayati tehlikenin nedeni, toplum sağlığını geri plana iterek kâr ve sermaye birikimini önceleyen sağlık politikalarıdır. Bugün geçmiş olsun dediğimiz hastalarımıza yarın başınız sağ olsun dememek için bu politikalardan vazgeçilmeli, toplumcu sağlık anlayışıyla bu alan yeniden inşa edilmelidir.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi