“Beş Dakikada Hekimlik Yapılmaz, Sağlık 5 Dakikaya Sığmaz” başlıklı eylemlerimiz sonucu Sağlık Bakanlığı, 81 ile MHRS uygulamalarındaki sorunlara dönük bir genelge göndermek zorunda kalmıştır.

Sağlık Bakanlığı’nın “Emek Bizim, Söz Bizim” diyerek başlattığımız eylem sürecinde gündeme getirdiğimiz sorunlara yönelik adımlar atmak zorunda kaldığını görüyoruz. Ancak ne yazık ki Sağlık Bakanlığı’nın pandemi sürecinin başından beri daha da artan savruk hali bu genelgede de kendini göstermektedir. Genelgenin sağlık hizmetlerine bütüncül bakmadığı, acil sağlık hizmetlerinde yaşanan ciddi sorunları görmediği açıktır. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki mevcut sağlık sisteminde sağlık emek-meslek örgütleri ile görüşmekten kaçınarak hazırlanan düzenlemelerin olumlu bir sonuç doğurması olanaksızdır. İlgili genelgenin 6 maddesine 6 madde ile cevap vermek gerekirse:

  1. Hekimlerin aylık çalışma programları da dahil olmak üzere sağlık hizmetlerinin planlanmasında birincil olarak Sağlık Bakanlığı sorumludur. Sağlık Bakanlığı, uluslararası bilimsel kabul gören, en az 20 dakikada bir hasta bakma gerekliliğini koruyacak önlemleri almakla yükümlüdür.
  2. Sağlık çalışanları için esnek çalışmanın dayatılması, iş yükünün ve istismarın daha da artması gibi anlamlar da içerebilen “randevulu muayene kapasite artırımı” ile ne anlatılmak istendiği açıkça belirtilmelidir. Angarya ve emek sömürüsüne izin vermemek yine öncelikle Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.
  3. Genelgede geçen “5 dakikada bir muayene yapıldığı şeklindeki söylentilere sebep olacak uygulamalardan sakınılmalıdır” söylemi ile mevcut durum yok sayılamaz; birçok kurumda hekimler 5 dakikada bir muayene için zorlanmaktadır. Muayene süresi hekimlere bırakılırken en az 20 dakika muayene süresini koruyan; hekimlerin performans ve döner sermaye gibi kaygılarından uzak, kendi alanlarının özgünlüklerine göre hareket edebildikleri gelir kaygılarını ortadan kaldıracak bir düzenleme yine Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.
  4. Hekimler için tanımlı iş saati olmalı; nöbet sonrası izin, bilimsel etkinliklere katılım için izin, yıllık izin gibi haklar da herhangi bir maddi kayba uğratmadan garanti altına alınmalıdır.
  5. “İhtiyaç halinde mesai dışı poliklinik hizmeti” de sağlık çalışanları için esnek çalışmanın dayatılması, iş yükünün ve istismarın daha da artması gibi anlamlar içermektedir. Angarya ve emek sömürüsüne izin vermemek yine öncelikle Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğundadır.
  6. MHRS verileri yalnızca il sağlık müdürlükleri ve başhekimliklerce değil, sendikalar ve tabip odaları muhatap alınarak onlar tarafından da takip edilirse herhangi bir istismar ve kötü çalışma koşullarının önüne geçilebilir.

 

Genelge, “Emek Bizim, Söz Bizim” eylem sürecimizde sürekli dile getirdiğimiz, toplum sağlığını riske atan “Beş dakikada hekimlik yapılmaz, sağlık 5 dakikaya sığmaz” söylemimizin iktidar tarafından itirafıdır. Sağlık Bakanlığı’nın böylesi göstermelik pansumanları ve yeni algı çabaları da ne yazık ki hastalığı tedaviden uzaktır. 

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi