Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’nun (UDEK), COVID-19 pandemisi ile ilgili gelişmeleri değerlendirmek amacıyla ilgili uzmanlık derneklerinin katılımıyla düzenlediği toplantı, 17 Mart 2020 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

Toplantıya TTB Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Çetin Atasoy, TTB UDEK adına Prof. Dr. Bülent Önal, Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği’nden (KLİMİK) Prof. Dr. Önder Ergönül, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden (HASUDER)’den Dr. Onur Özlem Köse ve Türk Toraks Derneği’nden Doç. Dr. Osman Elbek katıldılar.

Toplantıda, Koronavirüs pandemisinin, hekimler, sağlık çalışanları ve hastalar açısından önemli tehlikeleri beraberinde getirdiği, buna karşın bilgilendirme ve önlemler konusundaki eksiklikler karmaşaya yol açtığı, maktadır. İlaç kullanımı (ACE inhibitörleri, İbuprofen), test yapılamaması, teste ulaşamama, tanı konulan, şüpheli vakada yaklaşım, hastane afet planlarının eksikliği gibi birçok konudaki yetersiz bilgilendirmenin, pandemi ile mücadeleyi güçleştirdiği tespiti yapıldı.

Toplantıda alınan kararlar ve toplantının sonuç bildirgesi aşağıdadır:

COVID-19 SALGININA
AKIL VE BİLİM YOL GÖSTERİYOR / GÖSTERECEK

SARS-CoV-2 etkeninin yol açtığı COVID-19 hastalığının birey ve toplum sağlığı üzerindeki etkilerini önlemek ve gidermekle yükümlü olan uzmanlık dernekleri olarak belirtmek isteriz ki;

1.            Salgının kısa sürede dünyanın neredeyse tamamını etkisi altına almış olması, sağlık alanındaki sorunların dünya çapında ele alınmasının ve saptanan sorunlara yapılacak müdahalelerin de topyekün planlanmasının gerektiğine işaret etmektedir.

2.            COVID-19 salgını aklın önemini bir kez daha ortaya koymuş; bilimsel düşünme ve araştırmaların medyanın parlak ışıkları altında popüler olma heveslerinden beslenen bilim-dışı ve spekülatif söylemlerden farkını toplumun gözü önüne sermiştir.

3.            Pek çok ülkeyi çaresizliğe mahkûm eden bu salgın,kamusal sağlık anlayışının ve kamu sağlık kurumlarının yaşamsal önemini bir kez daha hatırlatmıştır.

4.            COVID-19 salgını“el yıkama” ve bir başkasına hastalığı bulaştırmamak için “bir adım geri çekilme” gibi basit ve toplumsal sorumluluk gerektiren davranışların birey ve toplum sağlığı için yüksek teknoloji gerektiren pahalı müdahalelerden daha değerli olabildiğini kanıtlamıştır.

5.            Bazı ülkelerin son bir ayda yaşamış oldukları deneyimlerden yararlanmamız mümkündür. Bu salgını bilimsel yöntemleri kullanarak ve yaptıklarını bilimsel bir şekilde anlatan ülkelerin örneklerinden yararlanma şansımız bulunmaktadır.

COVID-19 salgını çerçevesinde ülkemizin daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için aşağıdaki tespit ve önerileri yapmak isteriz:

1.            Sağlık Bakanlığı’nın, aklın ve bilimin yol gösterici tutumunun bir yansıması olarak oluşturduğu Bilim Kurulu yapılanması kamusal sorumluluk adına değerli, önemli ve hayatidir. Ne var ki, salgına karşı başarı kazanabilmek topyekün mücadeleyi gerektirdiğinden anılan Bilim Kurulu’nun, tıp alanındaki ilgili uzmanlık dernekleri ile hekim ve eczacıların meslek örgütleri olan Türk Tabipleri Birliği ve Türk Eczacıları Birliği ile yetkinleştirilmesi şarttır.

2.            Sağlık Bakanlığı’nın salgını önlemek amacıyla Bilim Kurulu önerileriyle uygulamaya geçirdiği kısıtlamalar gerekli ve yeterlidir. Ancak bu kısıtlamaların sonuç alması zamanında ve titizlikle uygulanmasına bağlıdır.

3.            Bir salgınla mücadele edebilmenin ön koşulları toplumun güvenini kazanmak ve toplumun bu mücadeleyi içselleştirmesini sağlamaktır. Çağdaş demokrasilerde güvenin ön koşullarından biri şeffaflıktır. Bu nedenle, her gün, düzenli ve sürekli olacak biçimde konu hakkında (yapılan test sayısı, tanı konulan – kaybedilen hasta sayısı, demografik özellikleri) bilgilendirme yapılmalıdır.

4.            Salgını izlemek, önlem almak ve salgın hakkında öneriler geliştirmekle sorumlu olan Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturduğu Bilim Kurulu’na, ilgili uzmanlık dernekleri ve ilgili meslek örgütlerine salgının sürveyansını izlemelerini sağlayacak tüm bilgileri sunmalıdır. Bu kurumlara sunulan bilgilerin genel özeti, hastaların mahremiyetine saygı göstererek, kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır. Bu bilgilerin paylaşımı salgının kontrol edilebilmesi için önem taşımaktadır.

5.            Gerek salgının artış sürecini yaşadığımız bugünlerde, gerekse ilerleyen dönemlerdeki uygulamalar, yapılacak triaj ve müdahaleler Bilim Kurulu, ilgili uzmanlık dernekleri ve ilgili meslek örgütlerinin katılımıyla belirlenmeli ve kamusal sorumluluk dahilinde yürütülmelidir.

6.            COVID-19 hastalığı için en büyük risk gruplarından birisini oluşturan ve aynı zamanda salgını yenebilmek için en önemli güç olan sağlık çalışanlarının ve ailelerinin sağlığının korunması için halen var olan eksiklerin tümü ivedilikle giderilmelidir.

7.            Sağlık kurumları arasında kamu / özel ayrımı yapılmadan, ülkenin tüm sağlık alt yapısı, hastane, yoğun bakım yatakları ve sağlık insan gücü tek bir elden koordine edilmelidir. Hekim, hemşire ve tüm sağlık çalışanlarının, pandeminin ağırlığına uygun olacak biçimde kamu ya da özel sağlık kurumlarında çalıştıklarına bakılmaksızın salgınla mücadelede gerekli yerlerde çalışmaları sağlanmalıdır.

8.            Sağlık çalışanlarının salgın mücadelesinde sürdürdükleri ve sürdürecekleri hizmetlerden dolayı ekonomik, sosyal ve özlük hakları açısından mağduriyet yaşamalarına izin verilmemelidir.

9.            Özellikle yoğun bakım hizmetleri olmak üzere sağlık alt yapısı böyle bir pandemiye hazır olmayan ülkelerde ölüm oranları yüksek seyrettiğinden, başta yoğun bakım hizmetlerinin akılcı bir yoğun bakım stratejisi ile planlanması olmak üzere sağlık alt yapısı dinamik bir biçimde dizayn edilmelidir.

 

Türk Tabipleri Birliği

Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER)

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK)

Türk Toraks Derneği

Türk Yoğun Bakım Derneği