Sağlık Bakanlığı tarafından 08.04.2020 tarihinde yayınlanan karar uyarınca, COVID – 19 pandemisi kapsamında hizmet sundukları birimlerde ilgili başhekim tarafından belirlenen hekimlere, 209 sayılı Döner Sermaye Yasası’nda belirtilen tavan oranlarının %100’ü; diğer hekimlere ise %30 ilâ %75’i arasında değişen oranlarda döner sermayeden ek ödeme yapılacaktır. Bu karar, Sağlık Bakanlığı personeli ile birlikte kullanım ve işbirliği yapılan Bakanlık hastanelerinde görev yapan üniversite personelini kapsamaktadır. Aile hekimliği birimleri ve üniversitelerde görevli sağlık çalışanları bu ek ödemenin kapsamı dışında bırakılmıştır.
COVID-19 pandemisi kapsamında hizmet sunulan yerlerde çalışanlar önceki gelirlerini kısmen koruyabilecek
Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı açıklamalarında, döner sermaye paylarında performans uygulamasının devre dışı bırakılarak sağlık çalışanlarına üç ay süreyle tavandan ödeme yapılacağını duyurmuşlardı. Önceki gün yayınlanan Bakanlık kararlarında ise sadece pandemi kapsamında hizmet sunulan yerlerde görev yapan hekim grubu için tavandan ödeme yapılacağı görülmektedir.
Bu yaklaşım, şu dönemde pandemi hastasıyla yoğun ilgilenen hekim ve çalışan diğer personel ile bu hastalarla ilgili olmayan bazı branşlarda görev yapanlara eşit ödeme yapılmasının haksızlık olacağı açıklamasıyla savunulmaktadır.
COVID - 19 virüs tanısı konulduktan sonra bazı uzmanlık alanlarından hekimlerin söz konusu hastalarla daha yakından ilgilendiği doğrudur. Ancak söz konusu hastalık tanısı konulmadan önceki aşamalarda görev yapan birinci basamakta görevli meslektaşlarımızdan, hastanın başvurduğu acil polikliniğine, laboratuvarlara kadar bütün branşlardaki hekimlere ve buralarda görevli sağlık personeline varıncaya kadar sahadaki bütün sağlık çalışanlarının virüs bulaşma tehlikesiyle karşı karşıya hizmet sundukları tartışmasızdır.
COVID - 19 virüs bulaş riski olan hastaların sadece pandemi hastanelerine ve buradaki ilgili bölümlere başvurmalarının bir zorunluluk olmadığı düşünüldüğünde, hekimler arasında pandemi hastasıyla ilgilenen ilgilenmeyen ayrımı yapılmasının gerçekçi bir yanı olmadığı görülmektedir. Ayrıca, böyle bir ayrım yapılması bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek ve yine ihtiyaç duyanlara bu ortamda sağlık hizmeti sunabilmek için büyük bir özveriyle çalışan hekimler arasında ek ödemede yaratılan farklılık, ayrıştırıcı niteliğiyle, sağlık ekibinin dayanışmacı ruhunu kavramaktan uzaktır.
Çalıştığı yeri belirleme yetkisi Başhekime verilmiş
Sağlık çalışanlarının COVID - 19 pandemisi kapsamında hizmet sunulan yerlerde görev yaptığının belirlenmesi yetkisinin Başhekime bırakılmış olması öznel değerlendirmelerle çalışanların hak kayıplarına neden olabilecek haksız işlemlerin ve buna bağlı uyuşmazlıkların ortaya çıkması tehlikesini içermektedir. Sağlık çalışanlarının pandemiye odaklandığı bu dönemde Başhekimlerin, Kararda olduğu gibi birim değil sağlık kurum veya kuruluşu bazında değerlendirme yapmaları ve o sağlık kurum veya kuruluşunda görevli bütün sağlık çalışanlarının kapsam içinde olduğuna ilişkin belirlemede bulunmaları bu düzenlemenin amacına uygun olacaktır.
Diğer bütün hekimlerin ek ödeme gelirleri düşürülmüş
Alınan Karar’la sağlık hizmetinde hasta ile ilk karşılaşan hekimlerden olan asistanların döner sermaye ödemelerinin tavanının %50, yan dal asistanlarının %45, hekimlerin %50, uzman hekimlerin %55, başasistan ve eğitim görevlisinin %60, yan dal uzman tabibinin %65, eğitim görevlisi yan dal uzmanının %70 ve başasistan yan dal uzmanının %75 olarak belirlenmesi her birinin aylık gelirlerinin –sunulduğu gibi- artması değil azalmasıdır. Hasta sayılarının azalmış olması sebebiyle yeterli performans puanı elde edilememiş olması bu hekimlerin kusuru değildir.
Nitekim benzer sorunla karşılaşılması halini gözeten bir düzenleme Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelikte yer almış; salgın hastalık nedeniyle hizmet sunumu aksayan sağlık tesisinde görevli tüm tabiplerin birim performans katsayısı 6 ilâ 18 ay süreyle hesaplanmaz (m.16/3) hükmüyle salgın hastalıktan etkilenme sebebiyle ayrımsız bütün hekimler için lehe kural tanımlanmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın hizmet gelirinde önemli bir düşüş olmamıştır
Sağlık Bakanlığı ile SGK arasında global bütçe (götürü bedel) anlaşması vardır. Bu anlaşma uyarınca, SGK, genel olarak, yıl içinde sigortalıların aldığı sağlık hizmetinin az veya çok olmasından bağımsız şekilde, Sağlık Bakanlığı’na sabit bir ödeme yapar. Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşları ile hekimler, sundukları sağlık hizmeti sebebiyle döner sermayeden az veya çok pay alabilirler ancak Sağlık Bakanlığı ölçeğinde, sağlık hizmeti sunumu ile bundan elde edilen gelir arasında –istisnai bir kısım hizmet haricinde- doğrudan bir bağ yoktur.
Bu yönüyle, acil olmayan sağlık hizmetlerinin COVID-19 pandemisi sebebiyle ertelenmesi, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmetleri sebebiyle elde ettiği gelirde önemli bir azalmaya sebep olmamıştır. Bu bağlamda, döner sermaye gelirlerinden yapılması gereken ödemenin yarısına kadar düşürülerek ödenmesi kabul edilebilr olmadığı gibi müjde veya lütuf değildir.
Döner sermaye değil, emekliliğe yansıyan düzenli gelir tanımlanmalıdır
Temel beklentimiz, performansa dayalı ücretlendirmenin maaş içindeki payının az olması ve yapılan bütün ödemelerin emekliliğe yansıması ise de Ülkemizde yıllardır sürdürülen politikaya göre, hekimlerin aylık gelirlerinin önemli bir bölümü döner sermayeden yapılan ek ödemedir. Bu nedenle, döner sermaye ödemesinde yapılacak kesinti hekimin toplam gelirinde çok büyük bir düşüşe neden olacaktır. Bu bakımdan döner sermayeden yapılacak ek ödemeyle ilgili düzenlemeler sağlık çalışanları için önemlidir.
Her koşulda büyük bir özveriyle nitelikli sağlık hizmeti sunmak için önemli çaba içinde olan sağlık çalışanları arasında ayrım yapılmaması ve çalışanların motivasyonlarının bozulmaması için ivedilikle bütün sağlık çalışanlarına üç ay süreyle tavandan ödeme yapılması sözü yerine getirilmeli; sonrasında da, ivedilikle, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştiren yepyeni bir sağlık sistemi planlanmalıdır.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi