Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılması üzerine Ankara’da yüz yıldan fazla tıp eğitimi ve sağlık hizmeti veren başta Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere, Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Doğum Hastanesi gibi 7 hastane kapatıldı. Şehir merkezindeki bu hastanelerin kapatılmasına yönelik tepkiler sürerken, benzer bir süreç bu ay sonunda açılması planlanan Etlik Şehir Hastanesi nedeniyle yaşanacak. Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi, Etlik Zübeyde Kadın Sağlığı Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi kapatılarak Etlik Şehir Hastanesi'ne taşınacak.

Etlik Şehir Hastanesi’ne taşınacak olan Ankara’nın köklü hastanelerinden Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’nın elindeki tek uzman onkoloji hastanesi ve 50 yıldan uzun zamandır ülkenin dört bir yanından gelen kanser hastalarına sağlık hizmeti vermekteydi. Bu hastanede yılda yaklaşık 400 bin kişiye poliklinik, 25 bin kişiye ise yataklı tedavi hizmeti sunulurken; binlerce ameliyat yapılmaktaydı. 600 yataklı hastanede 12 ana dal ve 4 yan dalda uzmanlık eğitimi verilirken toplam 35 uzmanlık alanında hizmet sunulmaktaydı.

Bu hastanenin kapatılması onkoloji hastalarının nitelikli tedaviye erişiminde güçlükleri de beraberinde getirecektir. Yıllardır bir arada ekip ruhu ile çalışan sistemi bozarak farklı hastanelerden hekim ve diğer yardımcı sağlık personelini toplayıp yeni bir ekip yaratılması da bu zorluklara eklenecektir. Bu durum klinik içi çatışmalar ile çalışma barışını da bozacaktır.

Türkiye’de 13 şehir hastanesinin açılmasına karşılık 30 devlet hastanesi kapatılmıştır. Şehir hastanelerinin açılması ile birlikte illerde yatak sayısında bir artış olmamıştır. Yalnız Ankara’da Bilkent ve Etlik şehir hastanelerinin açılması ile 11 devlet hastanesi kapatılmıştır. Bu hastaneler yıllardır Ankara’nın merkezinde herkesin kolayca ulaşabileceği bir noktada iken; şimdi kilometrelerce yol, pek çok aktarma ile gidilerek ancak ulaşılmakta, aslında sağlığa erişimi olanaksız hale getirmektedir.

İngiltere, Kanada, Amerika, İtalya gibi birçok ülkede şehir hastaneleri sistemi sağlık hizmetinin uygulayıcıları ve sağlık hizmetini alanlar açısından yararlı olmadığı için terk edilmiş bir sistemken, iktidarın hâlâ şehir hastanelerinde ısrarı ancak şirketlere verilen hasta sayısı garantisi ve kâr hırsı ile açıklanabilir.

Şu an dünyada dal hastanelerinin daha iyi hizmet verdiği ve daha bilimsel olduğu belli iken, ülkemizde önce göğüs hastalıkları ve meslek hastalığı hastanelerinin kapatılmasıyla başlayan yıkım; onkoloji, kadın doğum, çocuk hastalıkları, göz hastalıkları gibi dal hastanelerinin kapatılıp yerlerine nasıl olacağı bilinmeyen bir sisteme geçilmesi sonucunda önümüzdeki günlerde toplumun bu süreçte göreceği zararın hızla artacağının göstergesidir. Muayene ve ameliyat için aylarca randevu alamayan hastaların mağduriyetleri daha da artacaktır. Tanısı ve tedavisi geciken ve bundan zarar görecek olan hastaların sorumluluğu bu hastaneleri kapatanların olacaktır.

Türk Tabipleri Birliği olarak çalışan hekim, hemşire, teknisyen, laborant, sekreter, sayısız sağlık çalışanı için daha nitelikli bir sağlık hizmeti sunumu; hastalar açısından da sağlık hizmetine erişimi olanaklı kılabilmek adına bir kez daha vurguluyoruz: Devasa şehir hastaneleri projesinden vazgeçilmeli; şehrin belirli merkezlerinde hastaların daha kolay ulaşabileceği hastanelerin ve özellikle dal hastanelerinin varlığı korunmalı, altyapıları yenilenmeli ve bu hastanelere yenileri eklenmelidir.

Türk Tabipleri Birliği Şehir Hastaneleri Çalışma Grubu

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi