Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB İnsan Hakları Kolu, Grup Yorum üyelerinin açlık grevi eyleminin 200 günü geçtiği ve 3 Şubat 2020 tarihinden bu yana Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların da bu eyleme eklendiklerini hatırlatarak, başta Adalet Bakanlığı’nı ve yetkilileri duyarlı olmaya çağırdı. TTB Merkez Konseyi ve TTB İnsan Hakları Kolu’nun açıklamasında, “Bir kez daha ölümlere ve kalıcı hasarlara tanıklık etmek istemiyoruz. Bu nedenle sorunun/sorunların çözümünde; insan haklarını, hukukun üstünlüğünü esas alan, insan onurunu koruyan bir yaklaşım  en akılcı çözüm yolu olarak düşünülmelidir” denildi.

Açıklama şöyle:

BASINA VE KAMUOYUNA
AÇLIK GREVLERİNE NEDEN OLAN SORUNLAR İNSAN ONURUNU KORUYARAK ÇÖZÜLMELİDİR!

Bu ülkenin cezaevleri ne yazık ki bir kez daha geçmişte acı sonuçları ile karşılaştığımız açlık grevleri ile gündem olmaktadır.  Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) yapılan başvurular ve kamuoyuna yansıyan bilgilere göre temel hak ve özgürlüklerin korunması, savunma hakkı, adalet, emek sömürüsüne, doğanın tahrip edilmesine karşı ve hukukun üstünlüğünün yaşama geçirilmesi temel gerekçeleri ile 03.02.2020 tarihinden itibaren Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar 200 günü geçen açlık grevi eyleminde olan Grup Yorum üyelerine eklenmişlerdir.

Bilindiği gibi uzun süreli açlığın; insan vücudu üzerinde çok olumsuz etkileri mevcuttur. Hekimlik; insanların birbirlerine ya da kendilerine zarar veren her türlü eyleme ve işleme karşıdır. Hekimliğin temel amacı kişilerin sağlığını ve hayatını korumaktır. Kişilerin etkinlik alanlarının kendi bedenlerine kadar sınırlanabildiği cezaevi ortamlarında, insan yaşamına ve sağlığına yönelik her türlü eylem gibi; bazı uygulama ve politikalara karşı bir protesto biçimi olarak gündeme gelen açlık grevleri de hekimliğin temel felsefesine aykırı olup, onaylamamız olanaksızdır. Ancak geçmiş yıllarda acı örneklerini yaşadığımız gibi ölümlerle sonuçlanabilecek bu sürecin izleyicisi olmaya mahkûm değiliz.
ÇHD’li avukatların, açlık grevini başlatmalarının  nedeni olarak ileri sürdükleri gerekçeler aynı zamanda temel insan hakları değerlerinin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin gereklilikleridir.

Bir kez daha ölümlere ve kalıcı hasarlara tanıklık etmek istemiyoruz. Bu nedenle sorunun/sorunların çözümünde; insan haklarını, hukukun üstünlüğünü esas alan, insan onurunu koruyan bir yaklaşım  en akılcı çözüm yolu olarak düşünülmelidir.

Her zaman yaşamdan yana olan ve yaşam hakkını savunan, insan yaşamını her türlü kavram ve kaygıdan bağımsız olarak ele alan ve her şeyin merkezine insan yaşamını ve sağlığını koyarak şekillendiren hekimlerin meslek örgütü olarak, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere herkesi duyarlı ve sorumlu olmaya,  geç olmadan gerekli adımları atmaya davet ediyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ İNSAN HAKLARI KOLU