Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısıyla 1 Mayıs 1977’de Taksim’de, 1 Mayıs 1989’da Şişhane’de ve 1 Mayıs 1996’da Kadıköy’de yitirdiklerimiz için 29 Nisan 2025 günü anma törenleri düzenlendi.

Emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin temsilcilerinin de destek verdiği anma etkinliklerine TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu katıldı.

1 Mayıs’ta yitirdiklerimiz için ilk anma Taksim Kazancı Yokuşu’nda yapıldı. Anma etkinliğinde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 1 Mayıs’ta Taksim’e çağrı yapanlara yönelik operasyonlara tepki göstererek söze başladı: “1 Mayıs’a ve Taksim’e çağrı yapmak suç değil, haktır. Asıl suç, Taksim Meydanı’nı yasaklamaktır. Uluslararası mahkemeler, Anayasa Mahkemesi 1 Mayıs’ta Taksim’de olmanın her işçinin hakkı olduğunu karara bağladı.” Adalet ve demokrasi mücadelesinin emek mücadelesiyle büyütülmesi gerektiğinin altını çizen Çerkezoğlu, 1 Mayıslarda yaşamlarını yitirenlere Taksim’in özgürleştiği ve eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin, adaletin, barışın hüküm sürdüğü bir ülkeyi kurma sözü verdiklerini ifade etti.

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da 1 Mayıslarda emekçilerin üzerine kurşun yağdıran karanlık zihniyetin bugün de operasyonlarla, gözaltılarla, tutuklamalarla, yasaklamalarla emekçilerin karşısında olduğunu söyledi. Bir kiralarını dahi karşılayamayan emeklilerin, zamlı ücretleri açlık sınırının altında olan işçilerin, maaşları yoksulluk sınırının yarısından bile az olan kamu emekçilerinin, gelecek kaygısı duyan gençlerin, eşitlik taleplerini her fırsatta dile getiren kadınların sokakta olduğunu hatırlatan Koçak, “1 Mayıs 2025 bu taleplerin ortak ifade edildiği gün olacak. Yaşasın 1 Mayıs! Bijî yek gulan!” dedi.

Taksim’in ardından ikinci anma etkinliği Şişhane’de düzenlendi. Dr. Pınar Saip, Şişhane’deki anma etkinliğinde yaptığı konuşmada 1 Mayıs ve Taksim Meydanı’nın tarihsel önemine dikkat çekti. Baskı, zulüm ve kanla, ifade özgürlüğünün yok sayılmasıyla, kayyumlarla ülke yönetiminin mümkün olmadığını dile getiren Saip sözlerini şöyle sürdürdü:

“Oysa başka bir ülke mümkün. İnsanların hastalanmadığı, randevularını rahatlıkla bulabildiği başka bir sağlık sistemi mümkün. Depremlere dayanıklı şehirlerin olduğu, çocukların aç olmadan yatağına girdiği, bebeklerin çetelerin eline düşmediği bir ülke mümkün. Mayıs’ta bütün dünya emekçileri alanlarda ‘Başka bir dünya mümkün’ diye haykıracak. Bu 1 Mayıs’ın örgütlü gücümüzü artırmasını, dayanışmayı yükseltmesini istiyoruz. Biz kazanacağız!”

Anma etkinliklerinin sonuncusu ise Kadıköy’de düzenlendi. Burada TMMOB adına söz alan Yönetim Kurulu üyesi Feramuz Aşkın, Türkiye topraklarının toplumsal muhalefeti bastırmak üzere kitle katliamlarının yaşandığı çok sayıda örnek olduğunu ifade etti. Bugün de her türlü baskıya ve saldırıya karşın milyonlarca insanın sokaklarda olduğunu kaydeden Aşkın, “Gelecek güzel günlere olan inancımızı ve umudumuzu korumak, bu umudu büyütmek aramızdan ayrılan arkadaşlara en büyük borcumuzdur. Hep beraber başaracağız” diye konuştu.

Her üç anma etkinliğinde de konuşmaların ardından yaşamını yitirenlerin anısına alana karanfiller bırakıldı.