Sağlık Bakanlığı salgının başından beri yaptığını yaptı ve her zaman olduğu gibi bilimsel verileri paylaşmadan aniden yeni kararlar açıkladı. Ne meslek örgütleri, sendikalar, sağlık çalışanları ne de toplum yapılan çalışmalardan ve sonuçlarından haberdar edildi. Bilimsel araştırmaları sınırlayarak izne tabi kıldı ve salgınla ilgili bilimsel bilgiye ancak uluslararası çalışmaları izleyerek ulaşabildik.

Bugün açıklanan “tüm 15 yaş üstüne ve kronik hastalığı olan 12 yaş üstüne aşı hakkı” tanımlaması öncesinde uluslararası veriler değerlendirilerek Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından da önerilmişti. PCR pozitifliği sonrası aşı uygulamasının 3 aydan 1 aya çekilmesi de literatür ile uyumlu bir adım olmuştur.

Ancak asıl karmaşa Coronavac yaptıran ülke sayısının az olması ve bunlardan biri olan ülkemizin verileri açıklamaması nedeniyle 4. dozlar hakkında alınan kararın somut verilerle desteklenmemesidir. Yapılan hiçbir çalışmanın verileri hatta çalışma yapılıp yapılmadığına dair bilgi dahi açıklanmamıştır. Yurtdışına çıkışlarda özellikle bilimsel toplantılara katılması gereken meslektaşlarımızın meslek örgütümüzden talepleri olmuş, bu talepler ışığında bir tanımlama yapılması için Sağlık Bakanlığı’na çağrı yapılmıştı. Sağlık Bakanlığı ise bir gecede herkese 4. doz aşıyı açarak aşılamaya dair sorulara bir yenisini eklemiş oldu.

  1. Henüz ilk doz aşısını olanların aşıları tamamlanmamışken, üstelik siyasi otorite tamamlanması için etkin bir aşı kampanyası yapmaya yanaşmazken; alınan karar ile aşı tedarikinde sorun yaşanması ihtimaline karşı bir program yapılmış mıdır?
  2. Sağlık Bakanlığı 4. doz uygulamasını başlatırken buna ilişkin hangi uzlaşı raporları ve saha verisi esas alınmıştır?

 

Alanda sorular ile muhatap olan meslektaşlarımız daha fazla belirsizlik ile baş başa bırakılamaz. Sağlık Bakanlığı bu uygulamada nasıl karar alındığını, iki doz aşısı tamamlanan 33 milyon kişinin verilerini ve düzenlemeyi hangi verileri esas alarak yaptığını derhal açıklamalıdır.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi