Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu, pandemi sürecinde adaletsiz görevlendirmeler ile asistan hekimlerin eğitim hakkının ihlal edilmesine ilişkin 14 Aralık 2020 tarihinde çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Genel Sekreter Prof. Dr. Vedat Bulut, Merkez Konsey üyeleri Doç. Dr. Deniz Erdoğdu, Dr. Halis Yerlikaya, Dr. Onur Naci Karahancı, Dr. Meltem Günbeği ve Dr. Alican Bahadır ile TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu üyeleri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Dr. Alican Bahadır, temel amaçları eğitim olan asistan hekimlere hastanelerde sadece işgücü olarak bakıldığını belirtti. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin zayıflığı ve istihdamın yetersizliği nedeniyle hastanelerde bir kaos yaşandığını aktaran Bahadır, bu kaosun yükünün asistan hekimlere bırakıldığını söyledi.

Açıklamanın ardından Dr. Onur Erden söz aldı. Uzmanlık eğitimi alan asistan hekimlerin KHK’ler ile ihraç edilmesinin, uzmanlık eğitimi hakkını kazanan pratisyen hekimlerin ihraç sebebiyle yerleştirilmemesinin, OHAL Komisyonu ve yargı kararlarının geciktirilmesinin ve TUS’u kazansa bile güvenlik soruşturması nedeniyle uzmanlık eğitimine başlanamamasının eğitim hakkının gaspı olduğunu söyleyen Erden, tüm bu gasplara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

TTB Merkez Konseyi üyeleri de söz aldığı açıklamada Dr. Şebnem Korur Fincancı yaşadıkları sorunlar karşısında mücadele eden asistan ve genç uzman hekimlerin her zaman yanlarında olduklarını dile getirdi. Dr. Vedat Bulut ise uzmanlık öğrencilerinin, eğitim ile ilgili programları takip etmeleri gerekirken ilgisiz angarya görevlerde çalıştırılmasına karşı Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu’nun harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.

Basın toplantısında son sözü Dr. Meltem Günbeği aldı. 9 aydır sadece online programlar ile teorik eğitimler yapıldığını, eğitimlerin akşam saatlerine konulması sonucu yoğun iş yükü ile karşı karşıya kalan asistan hekimlerin dinlenme hakkını kullanamadığını kaydeden Günbeği, “Görevlendirmelerin salt uzmanlık öğrencileri üzerinden yapılmamasını, birer öğrenci olduğumuzun hatırlanmasını, sürecin bu şekilde koordine edilmesini ve hastane komitelerinde asistan hekimlere yer verilmesini talep ediyoruz” dedi.

TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu adına basın açıklamasını ise Dr. Betül Kaygusuz okudu.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Eğitim Hakkımızın İhlal Edilmesini, Adaletsiz Görevlendirmeleri Kabul Etmiyoruz

Pandemi süreci, ilk başladığı günden itibaren mesleğinin henüz başında olan, uzmanlık eğitimi almak için çabalayan biz asistan hekimlerin görevlendirilmesi ile yürütülmeye çalışılmaktadır. Bu görevlendirmeler ile eğitim hakkımız ihlal edilmektedir. Sorgusuz sualsiz, son dakika ve hakkaniyetsiz yapılan görevlendirmeler ile eğitimden uzak, belirsiz bir süreç yaşamaktayız. Eğitim hakkı ihlalinin yanı sıra artan insanlık dışı iş yükü ile çalışma haklarımız da ihlal edilmektedir.

İlk vakalar bildirilmeye başlandıktan sonra uzmanlık öğrencilerinin kendi branşları dışında görevlendirilemeyeceği mevzuatında 21 Mart 2020 tarihinde bir değişikliğe gidildi ve uzmanlık öğrencisi hekimlerin pandemi süresince görevlendirilmesinin önü açıldı. Gerek kendi hastanesine gerek il içinde başka hastanelere görevlendirilen asistan hekimler nitelikli uzmanlık eğitiminden mahrum kaldılar. Kendi servisinde hasta takip edemeyen, poliklinik yapamayan, ameliyata giremeyen, rotasyonları sekteye uğrayan, teziyle ilgili çalışmaları yarım kalan binlerce asistan hekim mevcut. Pandemi döneminde asistanlığa başlayan yeni asistanlar ise görev aldıkları branşa dair hiçbir eğitim alamamakta, mesleki deneyimlerini kendi branşları ile ilgili konulardan çok COVID-19 hastalığı oluşturmaktadır. Pandemi öncesinde de uzmanlık eğitimi niteliği tartışmalıyken, birçok yerde salt sağlık hizmeti sunmak amacıyla eğitimi göz ardı edilen asistanlar var iken pandemi dönemiyle birlikte tablo daha da içler acısı hale gelmiş durumdadır. Hem kendi branş işini yapan hem de COVID polikliniklerinde, servislerinde, filyasyonda görevlendirilen, dokuz aydır her fırsatta tükendiğini dile getiren asistan hekimlerin tüm itirazlarına rağmen 26 Kasım 2020 tarihinde yeni bir genelge daha yayınlandı. Bu genelge sorunlara çözüm olmaktan çok, yeni ve daha uzun görevlendirmelerin önünü açmaktadır. Bir yıl içinde 6 aya kadar görevlendirme yapılabileceği, bu sürenin eğitim süresi içinde sayılacağı ve akademik kurul kararı ile 6 aya kadar uzatma verilebileceğini içeren bu uzatma kararı; çekirdek eğitim müfredatı ve tez süreci üzerinden verilmiş olmakla beraber mevcut işleyişler düşünüldüğünde uygulamada böyle olmayacağını tahmin etmek bizler açısından zor değildir. Bu genelge birçok suistimalin ve görevlendirme sürelerinin keyfi uzatılmasının önünü açmaktadır. Eğitim için uzatma kararı aldığı söylense de uygulamada asistan hekimlerin birer işgücü olarak kullanılacağını biliyoruz. Daha ne kadar süreceği belli olmayan bu pandemi döneminde, yılın yarısını görevlendirme ile geçirecek ve bu süreçte nitelikli uzmanlık eğitimi alamayacak olan biz asistan hekimlerin hak kaybının telafi edilmesi imkânsızlaştırılmaktadır. Bu dönemde bazı hastanelerde online eğitimler ile teorik açıklar kapatılmaya çalışılsa da, pratik beceri edinilmeden hekimliğin öğrenilemeyeceği tıp eğitiminde kabul gören bir bilgidir.

Pandemi alanlarının işleyiş programları 9 aydır uzmanlık öğrencileri üzerinden yapılmaktadır. Bölümlere gelen görevlendirme yazıları uzmanlık öğrencisi isim talebi üzerinden yapılmakta iken hiçbir karar mekanizmalarına asistanlar dahil edilmemektedir. Bilim insanları tarafından pandemi sürecinin en az bir yıl daha süreceği açıklanırken 6 aylık uzatma kararının eğitimimiz açısından çözüm olmayacağı aşikârdır. Uzatılacak 6 aylık sürelerin de pandemi alanlarına görevlendirmeler ya da uzmanlık alanlarında ki yoğun görev dağılımları ile geçeceği biz asistan hekimler tarafından öngörülmektedir. Eğitim hakkımızı alabilmemiz için etkin bir pandemi yönetimi şart olmakla birlikte mevcut koşullara çözüm olması için de eğitim verilen hastanelerin pandemi hastanesi olarak çalışmaması ve hastanelerde adaletli iş dağılımlarının yapılması talebimizi tıpta uzmanlık kuruluna ilettik.  Sizler aracılığı ile bir kere daha tekrarlıyoruz;

Salgın yönetimini planlamaktan imtina eden, gerekli tedbirleri almaktan kaçınan, gerçek verileri dahi paylaşamayan yönetim; suçu vatandaşa, pandeminin yükünü ise sağlık çalışanlarına özellikle asistan hekimlere ve sağlık emekçilerine yıkarak tarihsel bir sorumluluğa imza atmaktadır.

Kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kamu görevinden ihraç edilen asistan hekimlerin bir anayasal hak olan uzmanlık eğitimleri haksız ve hukuksuz bir uygulama ile engellenmiştir. Tıp fakültesinden mezun olup Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı (TUS) kazanmış ancak güvenlik soruşturmalarına takılan genç hekimlerin de uzmanlık eğitimleri engellendi ve hâlâ hukuksuz bir biçimde bu hak ihlalleri devam etmektedir.

Kanun hükmünde kararnameler ile görevinden ihraç edilen ve güvenlik soruşturmaları nedeniyle uzmanlık eğitimi alması engellenen arkadaşlarımız bir an önce görevine iade edilmeli ve hak kayıpları telafi edilmelidir.

Biz asistan hekimler; 9 aydır en aktif çalışan hekim grubu olduğumuzu, eğitim alamadığımızı, nöbet ertesi izin kullanamadığımızı, mesai sürelerimizin 36 saate dayandığını, keyfi görevlendirmelerle boğuştuğumuzu yeniden belirtiyoruz. Salgın yönetiminin gerekli bulaş önlemlerini almak yerine asistan hekim emeği üzerinden planlanmasına karşı çıkıyoruz. Pandemi yönetiminde statü fark etmeksizin tüm hekim gruplarının eşitlik ve adalet ilkeleri gözetilerek görev almasını ve planlamalar yapılırken nitelikli uzmanlık eğitimini önceleyen adımlar atılmasını talep ediyoruz.

TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu