Kamu- özel ortaklığıyla kurulan şehir hastanelerinin etkileri, Bursa Tabip Odası tarafından düzenlenen panelde ele alındı. “Kim kazanacak, kim kaybedecek?” başlıklı panel 12 Nisan 2017 günü Bursa Tabip Odası'nda gerçekleştirildi. Türk Tabipleri Birliği 2014-2016 Dönemi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala katıldıkları panelde, şu ana kadar Türkiye’de 3 tanesi hizmete girmiş olan ve Bursa’da da temeli atılan şehir hastanelerinin etkileri ele alındı.

Devlet hastanelerinin kamu-özel adı altında özelleştirilip şirketlere devredildiğini anlatan Türk Tabipleri Birliği 2014-2016 Dönem Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, “Yaklaşık 10 yıldır şehir hastaneleri ve kamu- özel iş birliği meselesini tartışıyoruz. Kalkınma Bakanlığı’nın kamu-özel işbirliği raporu yeni yayımlandı. Kamuya yönelik finansal riskleri de açıklıkla gösteren bir yapıyla karşı karşıyayız. Yatırım bedelinin üç katı dolar cinsinden kira vermeyi kabul etmişiz. 10 milyar dolarlık yatırıma 30 milyar dolar garanti etmişiz. Bunlar şimdilik 18 proje olarak karşımızda. 2005 seçimlerine gidilirken toplam 34 projeden söz ediliyordu. 29 şehir hastanesi yapılacağı söyleniyor. Dolayısıyla bu rakamın 30 milyar doları da aşacağını, yaklaşık 50 milyar doları rahatlıkla söylememiz mümkün. Neresinden bakarsak bakalım şehir hastaneleri önümüzdeki 25 sene 100 milyar dolarlık bir ödeme getirecektir” ifadelerini kullandı.

Yüksek maliyetler gizleniyor

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise, toplumun karşısına çıkarılan şehir hastanelerinin yüksek maliyetlerinin gizlendiğini söyledi. 25 yıl boyunca altından kalkılamayacak kiraların faturasının yine vatandaşa çıkacağını belirten Pala, “Bir ortak var ama ortaklardan biri, diğerine kira ödüyor. Böyle ortaklık mı olur? İhaleye çıkılıyor, projeyi Sağlık Bakanlığı yapıyor ya da ihaleye çıkarak projeyi de özel sektöre yaptırıyor. Sonra ihaleye çıkıyor ve bu ihaleleri genellikle 3 şirket grubundan oluşan bir konsorsiyum alıyor. Bu binaya 25 yıl boyunca kira ödeniyor. Bununla birlikte bakım ve onarım parası da ödeniyor. Bu hastanelere yüzde 70 yatak doluluk garantisi veriliyor. İhaleyi alan şirkete niye doluluk garantisi veriyoruz? Kirayı ödedik, bakım parasını ödedik fakat oradaki bütün ticari alanların paraları neden bu şirketlere kalıyor? 25 yılda 23.4 milyar lira para ödenecek bu hastaneye. 3,5 yıllık kirasıyla bu hastanenin tamamını donanımıyla yapmak mümkündür. 3,5 yıllık kirasıyla tamamı yapılacak bir hastane 25 yıllığına neden kiraya verilir?” dedi.

Yatak sayısı artmayacak

Hastanelerin yapım maliyetinin de oldukça yüksek olduğunu kaydeden Pala, “Bu hastanelerdeki her bir metrekarenin maliyetleri çok yüksek. Yine şehir hastanelerinde hasta yatağı başına düşen maliyet de çok yüksek. Şehir hastanelerinde ortalama olarak yatak başına 287 metrekare kapalı alan düşüyor. Bu hastanelerin ortalama yatak kapasitesi ise çok yüksek. Ortalama bin 417 yatak kapasitesi var. Bursa’ya bakacak olursak bin 355 yatakla karşımıza çıkıyor. Biz 2011 yılından bu yana ‘Bursa Şehir Hastanesi nereye yapılacak, hangi hastaneler kapatılacak, hangi şirketler alacak, bu kira nereye ödenecek, nasıl karşılanacak, karşılanamazsa ne olacak?’ sorularını uzun yıllar boyunca gündeme getirdik. Şehir hastanesi sayesinde yatak sayısı artmayacak, yıkılacak olan hastaneler şehir hastanesinin bulunduğu alana taşınacak” değerlendirmesini yaptı.  

'Yap - İşlet - Kırışalım'

Devletin hak olan sağlık hizmetini lüks tatil gibi sunduğunu ifade eden CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil de, “Bunun adı ‘yap- işlet- kırışalım’dır. Devlet emlakçılık yapıyor. Bu hükümet 15 yılda 500 kişinin çalışabildiği bir işletme dahi açamadı. Bütün işletmeler emlakçı mantığıyla yapılıyor. Devlet komisyonculuk yapıyor ama bedeli hak ödeyecek. 25 yılda ödenecek kira bedeliyle, 27 milyar dolarla Bilkent Şehir Hastanesi’nden 27 tane yapabiliyoruz. Arsa ver, personel ver, imtiyaz ver, hasta ver, garanti ver, işletme hakkı ver, para ver bir de üstüne ira ver. Akıl alacak gibi değil” diye konuştu.