Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin 14 Mart programı kapsamında düzenlediği hekim buluşmaları 9 Mart 2017 tarihinde Kocaeli’de gerçekleştirildi. Kocaeli Tabip Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ve TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Bülent Nazım Yılmaz katıldı.

Prof. Dr. Raşit Tükel burada yaptığı konuşmada, 14 Mart’a giderken Türkiye sağlık ortamının ayrıntılı bir tablosunu çizdi. Sağlık alanının neoliberal politikalara uygun şekilde yeniden yapılandırıldığını belirten Tükel, bunun da yaklaşık 15 yıldır uygulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Programı aracılığıyla gerçekleştirildiğini anlattı.

Tükel, acil servislere başvuru sayısının ülke nüfusunu geçtiğini, dünyada MR çekimi sayısının en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Vatandaşın cebinden alınan katkı-katılım paylarının giderek arttığına dikkat çeken Tükel, kamu-özel ortaklığı modeliyle yapılan şehir hastaneleri uygulamasıyla da kamunun uzun yıllar boyunca borçlandırıldığını anlattı.

Tıp fakültelerinin içinde bulunduğu sıkıntılara da değinen Prof. Dr. Raşit Tükel, Türkiye’de bir tıp açılabilmesi için asgari standart ve koşulların ne olması gerektiğinin belirlenmediğini, akademik kadrolar, öğrenci sayılarının eğitim-hizmet dengesi üzerinden oluşturulmadığını ve çoğu tıp fakültesinde önemli sayıda öğretim elemanı açığı bulunduğunu kaydetti.

Tükel üniversite hastanelerinin de zorluklar içinde olduğunu belirtirken, SGK’den, sağlık hizmeti üretme maliyetlerinin çok altındaki değerlerde geri ödeme yapıldığını, SUT fiyatlarının 10 yıldır güncellenmediğini, harcamaların döner sermayeden yapıldığını ve borç yükünün giderek artması nedeniyle ilaç ve malzeme alımlarının güçleştiğini belirtti.

Tükel, tüm hekim buluşmalarında olduğu gibi, konuşmasının son bölümünde TTB’nin 14 Mart dolayısıyla dile getirdiği 4 talebi tekrarladı. “Haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen hekimlerin görevlerine iade edilmeleri”, “hastaya yeterli süre ayrılması”, “çalışırken ve emeklilikte insanca ücret ödenmesi” ve “sağlıkta şiddetin sona ermesi” taleplerinin yaşama geçmesi için mücadelenin sürdürüleceğini belirtti.