Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 3 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısında aldığı kararla, silahlı çatışmalarda sağlık hizmetlerinin ve sağlık personelinin korunmasıyla ilgili tüm uluslararası anlaşmaları, sözleşmeleri, kararları ve açıklamaları hatırlatarak, devletlere bu konuda acil bir dizi önlemin alınması çağrısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi’nin kararında, öncelikle sağlık hizmetlerinin, sağlık çalışanlarının, insani yardım personelinin, sağlık personelinin ulaşım araçları ve donanımlarının çatışma ve savaş durumunda korunması için var olan yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve gerektiğinde yeni yasal düzenlemelere gidilmesi gerektiği belirtildi.

Çatışma ve savaş ortamlarında sağlık çalışanlarına ve sağlık kuruluşlarına yönelik engelleme, tehdit, fiziksel saldırı olaylarına ilişkin verilerin toplanmasının ve bu alandaki güçlükler ile örnek uygulamaların paylaşılmasının önemine değinilen kararda, bu saldırıların ve tehditlerin önlenmesine yönelik çabaların BM’ce destekleneceğinin altı çizildi.

Kararda, devletlerin uluslararası hukuk çerçevesindeki ilgili yükümlülükleri doğrultusunda, cezasızlık durumuna son verme ve uluslararası insani hukuku ihlal edenlerden hesap sorma yükümlülüğü olduğu hatırlatılarak, cezasızlığın önlenmesi, hesap verilebilirliğin sağlanması ve mağdurların korunmasını sağlayacak biçimde iç ve uluslararası hukuk çerçevesinde harekete geçilmesi gerektiği vurgulandı.

Sağlık personelinin, kimden yana olduklarına bakmaksızın, salt ihtiyaçlar temelinde hasta ve yaralılara hizmet vermek için çatışma bölgelerinde bulundukları ve bunun mesleki etik sorumlulukları olduğu hatırlatılarak, görevlerini yaptıkları için cezalandırmaya maruz kalmamaları gerektiğinin altı çizildi.

Açık mektup ve Hükümetlere çağrı

Güvenlik Konseyi’nin kararının ardından, Dünya Tabipler Birliği (WMA) ve 36 ulusal tabip birliğinin aralarında olduğu 45 kuruluşun oluşturduğu “Sağlık Hizmetleri Tehlikede Girişimi”, BM üye devletlerine açık mektup yazarak, Hükümetlerden çatışma ortamlarında sağlık hizmetlerinin ve sağlık personelinin korunmasına yönelik önlemleri harekete geçirmelerinin talep edilmesini istedi.

Sağlık Hizmetleri Tehlikede Girişimi tarafından Birleşmiş Milletler üyesi tüm devletlere iletilmek üzere hazırlanan açık mektupta ise, alarm zilinin çalmaya devam ettiği vurgulanarak, “Sağlıkçılar, silahlı çatışmalar sırasında hasta ve yaralı erkeklere, kadınlara ve çocuklara yardımcı olmaya çalışırken öldürülüyor ya da yaralanıyor. Sayısı belirsiz sağlıkçı görevlerini yapmaktan alıkonuluyor” denildi. Mektupta, sağlık personeli için ve kabul edilemez bu durumdan etkilenen sivil nüfus için acilen daha fazla şey yapılması gerektiği vurgulandı.

BM Güvenlik Konseyi’nin kararı için tıklayınız.

Sağlık Hizmetleri Tehlikede Girişimi’nce hazırlanan açık mektup için tıklayınız.

WMA’nın tabip birliklerine gönderdiği bilgilendirme mektubu için tıklayınız.