Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlıkta Ticari Çeteleşme Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Sağlıkta Ticari Çeteleşme Bebek Ölümleri Raporu”, 22 Nisan 2025 günü İstanbul Tabip Odası Sevinç Özgüner Toplantı Salonu’nda düzenlenen bir basın toplantısı ile paylaşıldı.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, Merkez Konseyi üyesi Dr. Nilüfer Ustael, Aşı Çalışma Grubu üyesi Dr. Muzaffer Eskiocak ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu salonda; TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi üyeleri Dr. Ali Kanatlı, Dr. Ali Karakoç ve Dr. Ayşegül Ateş Tarla ile Sağlıkta Ticari Çeteleşme Çalışma Grubu üyeleri çevrimiçi olarak katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Dr. Osman Küçükosmanoğlu; yenidoğan ölümleriyle sonuçlanan skandala ilişkin açılan davada sadece sanık sandalyesindeki kişilerin değil, bu sağlık sistemini yaratanların da yargılanması gerektiğini ve TTB’nin yürüttüğü çalışmanın ayrıntılı sonuçlarında da bu önemli konunun yer aldığını belirtti.
Raporun sunumunu TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip yaptı. “Yaşama sağlıklı başlamak tüm bebeklerin hakkıdır” cümlesiyle sunumuna başlayan Saip, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin çocuk haklarına ilişkin kurucu maddesini ve taraf devletlerin yükümlülüklerini sıraladı. Türkiye’de riskli gebeliklerin önlenmesini ve gebeliğin bilinçle planlanmasını amaçlayan hizmetlerden uzaklaşıldığını belirten Saip; buna bağlı olarak anne-bebek ölümleri önlenebilirlik düzeyinin ortalamanın çok üstünde ve bölgeler arası eşitsiz olduğunu, yeterli doğum öncesi bakım almadan 40 bin doğum yaşandığını, düşük doğum oranının %13’ü bulduğunu ifade etti. Saip, daha sonra ise nitelikli bir sağlık hizmetinin önemli göstergelerinden bebek-çocuk ölüm hızının son yıllardaki yükseliş eğilimini veriler ile paylaştı.
Yenidoğan sağlık hizmeti gereksiniminden sağlıkta çeteleşmeye nasıl geçildiğini bir akış şeması eşliğinde gösteren Saip; yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin düzeylerine, bu ünitelerdeki personel ve araç-gereç ihtiyaçlarına dikkat çekerek “Yenidoğanlarda ölümleri azaltmak için aktif yenidoğan uzmanı sayısının 10 bin canlı doğum başına en az 4,3 olması gereklidir. Ülkemizde ise aktif yenidoğan uzmanı sayısı 391’dir ve 10 bin canlı doğuma 3,76 uzman düşmektedir” dedi. Saip, yenidoğan ve çocuk sağlığı uzman sayısındaki düşüş ile yenidoğan yoğun bakım ünitesi yatak sayısındaki yetersizliğe de veriler eşliğinde dikkat çekti.
Sunumunun son bölümünde neoliberal sağlık politikalarının sebeplerine ve sonuçlarına odaklanan Saip, yenidoğanların ölümüyle sonuçlanan skandal ile ilgili TTB’nin ve tabip odalarının yürüttüğü çalışmaları aktardı. Saip, sunumunu şöyle noktaladı:
“Hastanelerin yoğun bakım hizmetlerini kendileri değil de hizmet alımı yoluyla sürdürmeleri bu skandalın en büyük nedenidir. Bu nedenle, özel sağlık sisteminde giderek artmakta olan şirketleşme/taşeronlaşma sürecinin bir an önce kaldırılması yapılması gereken en öncelikli yaklaşım olmalıdır. Tüm sağlık kurumlarında çalışanlar için güvenli ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır. SGK’nin özelden hizmet almaması, erken doğumları ve yenidoğanların yoğun bakım ihtiyacını azaltan bir sistem kurulması ihtiyacı vardır. Sağlıkta çeteleşmenin oluşmaması, sağlıklı bir toplum yaratılması için sağlık sisteminin yeniden inşasına gerek vardır ve bu mümkün.”
Sunumun tamamı için tıklayın.
Dr. Muzaffer Eskiocak, önlenebilir ölüm oranlarındaki yüksekliğe bir kez daha dikkat çekti. Dünyada bebek ölüm hızının bin canlı doğumda 1,7’ye kadar düştüğünü söyleyen Eskiocak, Türkiye’de ise halen bin canlı doğumda 9-10 seviyelerinde olmanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Dr. Nilüfer Ustael’in raporun sunuş bölümünü okumasının ardından son olarak Dr. Alpay Azap söz aldı. Aylardır yoğun bir emek sarf ederek bu raporun hazırlanmasını sağlayanlara teşekkür eden Azap, TTB’nin çok uzun yıllardır karşı çıktığı Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın nelere mal olduğunun rapordan rahatlıkla görülebileceğini belirtti. Azap, şöyle devam etti:
“Raporumuzun hem kamuoyu hem de yöneticiler tarafından dikkatle okunması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü okunduğunda görülecek ki; sağlığın ticarileştirilmediği, bebeklerin ölmediği, ameliyat masalarında hastalarla stent ve malzeme pazarlıklarının yapılmadığı Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün! Biz bu sağlık ortamını yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
“Sağlıkta Ticari Çeteleşme Bebek Ölümleri Raporu”nun tamamı için tıklayın.