İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu ve TTB-Kocaeli Tabip Odası, 9 Kasım 2025 günü Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde üçü 18 yaş ve altındaki altı kadın işçinin hayatını kaybettiği parfüm deposunun önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Dilovası halkının yanı sıra emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin temsilcilerinin de yer aldığı basın açıklamasına Türk Tabipleri Birliği (TTB) adına Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip katıldı.
Basın açıklamasında kısa bir konuşma yapan Saip, “Yastayız, öfkeliyiz, isyandayız. Bizim için önlenebilir her ölüm cinayettir. Burada da toplu bir katliam yaşanmıştır” diyerek söze başladı. AKP iktidarı döneminde yoksulluğun derinleşmesinden, çocuk işçiliğin tırmanmasından, işçi cinayetlerinin hız kazanmasından, emekçilerin güvensiz ve güvencesiz koşullarda çalışmaya zorlanmasından, sendikalaşma hakkına yönelik engellerden, işyerlerinin denetlenmemesinden söz eden Saip, “Biz bu iktidara ve bu emek rejimine mecbur değiliz. Meslek örgütlerinin de katılımıyla kamusal bir denetimin olduğu, emekçilerin güvenli ve güvenceli koşullarda yaşayıp çalışabileceği bir ülke kurabiliriz” diye konuştu.
Kocaeli Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Kenan Cibaroğulları, Dilovası halkının “şikayetlerinin ciddiye alınmadığı, buna benzer başka işyerlerinin de olduğu, bölgede çıkan yangınlar nedeniyle sıklıkla tankerlerin gelip gittiği” yönündeki sözlerine dikkat çekti. Dilovası’ndaki hava kirliliğinin yarattığı halk sağlığı sorunlarını bilimsel bir biçimde ortaya koyan Dr. Onur Hamzaoğlu soruşturmaya uğrarken, o hava kirliliğinin sebebi olan şirket sahiplerinin siyasi bağlantıları sayesinde aklandığını hatırlatan Cibaroğulları, “Sonuç, kaybettiğimiz canlarımızdır. Biz bu şehirde görev yapan hekimler canla başla çalışarak bir canımızın bile burnu kanamasın diye uğraşırken, yaşanan işçi cinayetlerini kabul edemeyiz” dedi.
Kocaeli İSİG Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Av. Elif Yetigin tarafından okunan ortak açıklama şöyle:
İş Cinayetlerine ve Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadeleye
8 Kasım 2025 saat 09.00 sularında Dilovası’nda kurulu Ravive Kozmetik isimli işyerinde meydana gelen patlama ve ardından meydana gelen yangında üçü çocuk en az altı kadın işçi hayatını kaybetmiş, biri ağır beş işçi ise yaralanmıştır. Öncelikle hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralıların da biran önce sağlığına kavuşmasını dileriz.
Olay yerinde yaptığımız incelemeler ve işyerinin eski çalışanları ve mahalle halkı ile yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz bilgiler bu katliamın göz göre göre yaşandığını göstermektedir.
Yaptığımız incelemelerde ve mahalle sakinleri ve bu işletmede daha önce çalışmış kişiler ile yaptığımız görüşmelerde;
- Yapının yangına dayanımı olmayan poliüretan paneller ile inşa edildiği,
- Yapının konutların arasına ve konutları tehlikeye sokacak kadar yakın inşa edildiği, yakınındaki bazı binaların camlarının kırıldığı bir binanın ise çatısının yandığı görülmüştür.
- İşletmenin yaklaşık 50 metre uzağında akaryakıt istasyonu olduğu,
- İşyerinin tek bir çıkışının olduğu ve Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik doğrultusunda acil kaçış yol ve çıkışlarının sağlanmadığı, çıkış kapısı önünde kaçışı zorlaştıracak şekilde malzeme ve ekipmanların bulundurulduğu,
- Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te “Toplam alanı 1.000 m2’den fazla olan, kolay alevlenici ve parlayıcı madde üretilen veya bulundurulan yapılar”da yağmurlama sistemi zorunlu olmasına rağmen söz konusu binada hiçbir yangın tesisatının olmadığı,
- Bina içinde yangın söndürme, algılama ve uyarı sistemlerinin bulunmadığı,
- İşyerinin faaliyetleri İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ne göre çok tehlikeli sınıfta yer almasına rağmen çocukların çalıştırıldığı,
- Çalışanlara yeterli eğitim ve ekipmanın sağlanmadığı öğrenilmiştir.
Ayrıca mahalle sakinleri, CİMER’e ve Dilovası Belediyesi’ne işyerini şikayet etmelerine rağmen işletmenin çalışmaya devam ettiğini dile getirmektedir.
Yaşanan, resmi makamlarının iddia ettiği gibi bir “kaza” değil, adeta planlanmış bir “katliam”dır ve biz bu katliama ilk defa tanık olmuyoruz. Daha önce Soma’da, Zonguldak’ta, Ermenek’te, Gayrettepe’de, Davutpaşa’da, Hendek’te, Amasra’da, Afşin’de, Oba Makarna’da ve saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce örnekte gördüğümüz; katliamlar denetimsizlik, cezasızlık, sorumsuzluk zincirinin bir sonucudur. Bundan önceki iş cinayetlerinde işverenlerin, denetlemekle yükümlü kurumların, siyasi otoritenin hesap vermemesi yeni katliamların önünü açmaktadır.
İSİG Meclisi verilerine göre; sadece ekim ayında 169, yılın ilk on ayında en az 1.737 işçi hayatını kaybetmiştir. Bunların en az 75’i çocuk işçidir.
Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Dilovası Belediyesi’ne soruyoruz:
- Konutların arasında yanıcı parlayıcı maddeler ile çalışma yapan bir işletmenin faaliyetlerine nasıl izin verilmiştir?
- Bu işletmeler bugüne kadar denetlenmiş midir? Denetlendiyse neden faaliyetleri durdurulmamıştır?
- İşyerinde çocuk işçi çalıştırılmasına neden göz yumulmuştur?
- İşletme için CİMER’e yapılan şikayetlerin gereği neden yerine getirilmemiştir?
- Bu işletmenin çalışma ruhsatı var mıdır? Varsa bunca eksiğe rağmen neden faaliyeti durdurulmamıştır? Yok ise ruhsatsız bir işyerinin çalışmasına neden izin verilmiştir?
- Bu işyerinin itfaiye raporu var mıdır? Varsa işletme faaliyetlerinin durdurulmasını gerektirecek eksikliklere yer verilmiş midir?
- Yanıcı ve parlayıcı maddeleri işleyen ve depolayan bu işyeri Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik kapsamına girmekte midir? Öyle ise bu kapsamda denetlenmiş midir?
- İş cinayetlerinin önlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın daha etkin ve kapsamlı denetimler yapmasını engelleyen nedir?
- Çocuk işçi ölümlerine rağmen MESEM gibi uygulamalar ile çocuk işçilik neden özendirilmekte ve kolaylaştırılmaktadır?
Dilovası’nda yaşanan katliamın hesabı sorulana kadar sürecin takipçisi olacağız. İş cinayetlerinin hesabı sorulana, tedbirler hayata geçirilene, çocuk işçilik yasaklanana, insanca çalışma şartları sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Emek ve demokrasiden yana herkesi iş cinayetlerine ve çocuk işçiliğine karşı mücadeleye çağırıyoruz.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu
Türk Tabipleri Birliği-Kocaeli Tabip Odası