Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB İnsan Hakları Kolu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamada, TTB, tabip odaları ve yaşamdan yana bir mesleğin mensubu hekimler olarak, her zaman ve her yerde insan haklarının savunucusu ve takipçisi olunacağı belirtildi.

 

HEKİMLİK İÇİN BİR ''DEĞER'' OLARAK İNSAN HAKLARI

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 70. yıl dönümündeyiz. Diğer taraftan ülkemizde toplumun büyük bir kısmının en temel insan haklarının yok sayıldığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün baskı altına alındığı, kısıtlandığı antidemokratik bir süreçten geçmekteyiz. 

Türkiye’de hak ihlallerinin panoramasına baktığımızda, en temel haklar olan insanca yaşam, barınma ve beslenme hakkı koşullarında giderek kötüleşme yaşandığını görüyoruz. Yanlış ve adil olmayan ekonomi politikaları sonucu halk yoksullaşmış ve yoksullaşmaya devam etmektedir.

Antidemokratik uygulamalar artmış, ifade ve düşünce özgürlüğü önünde ciddi engeller oluşturulmuş durumdadır.

Böylesine bir süreçte insanı ve insan haklarını en üst değer olarak kabul eden hekimlik mesleği ve halkın sağlığının da olumsuz etkilenmesi doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Temel insan haklarının dahi yok sayıldığı bir ortamda hekimlik yapmak ve halk sağlığından söz etmek mümkün olamamaktadır.

İnsan hakları; insanın değerini ve onurunu koruma amaçlı türetilmiş ilkeler, normlar bütünüdür. Hekimlik ise insanı en yüce değer olarak kabul eden bir meslektir. Bu nedenle biz hekimler olarak yaşanan en küçük insan hakkı ihlallerinde dahi bu ihlallerin karşısında yer almakla yükümlü olduğumuzun bilinci ve sorumluluğuyla;

Her insanı, her kurumu ve her otoriteyi;

1- İnsan haklarına saygılı olmaya ve sahip çıkmaya,

2-İnsan değeri ve onuruna yakışır, hukukun üstün geldiği ekonomik, sosyal ve siyasal bir ortam oluşturmaya,

3-Özgür ve bağımsız bir yaşamın koşullarını oluşturmaya,

4-Temel insani haklar olan yaşama, barınma, beslenme, çalışma, üretme ve sağlık gibi hakları her birey için sağlamaya,

5-Adalet ve hak kaybının en çarpıcı örnekleri olan haksız ve keyfi tutuklamalara son verilmesi için emek harcamaya,

6-Cezaevlerinde yaşanmakta olan kötü muamelelere son verilmesine, mahpusların sağlık hakkının önündeki engellerin ortadan kaldırılmasına,

7-Sağlığın ve iyi bir yaşamın olmazsa olmazı olan barış ve demokrasiye yönelik müdahalelere son verilmesine yönelik çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.  

Türk Tabipleri Birliği ve yaşamdan, iyiden, güzelden yana bir mesleğin mensupları hekimler olarak her zaman ve her yerde insan haklarının savunucusu ve takipçisi olacağımızı, hekimliğin evrensel etik ilkeleri “yararlı olmak”, “zarar vermemek”, “mesleki bağımsızlık” ve “adaletli olmak” yaklaşımıyla mesleğimizi yapmaya devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu