Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), 23 Temmuz 2025 günü yaptığı basın açıklamasında aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarının çalışma koşullarını ağırlaştıran ve “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırılan yönetmelik değişikliği iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Açıklamada ayrıca son dört Sağlık Bakanı hakkında sağlık çalışanları arasında yapılan memnuniyet anketinin sonuçları da paylaşıldı.
Çevrimiçi yapılan basın açıklamasına TTB AHEK Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Sibel Uyan ve Sekreteri Dr. Kemal Yüksekkaya ile TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Ali Kanatlı, Dr. Ayşegül Ateş Tarla ve Dr. Mehmet Şerif Demir katıldı.
İlk sözü alan TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla, TTB’nin “Eziyet Yönetmeliği”nin geri çekilmesi için dokuz aydır mücadele ettiğini, bu mücadele sırasında da Sağlık Bakanlığının yönetmelik üzerinde düzenlemeler yaptığını; ancak bu değişikliklerin de kabul edilemez olduğunu söyledi. Ateş Tarla, iktidarların ve yönetimlerin değişebileceğini; ancak sahada mücadele eden hekimlerin, aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarının her zaman var olacağını ve uğradıkları hak kayıplar telafi edilene kadar mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.
TTB AHEK Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Sibel Uyan, koruyucu sağlık hizmetleri veren ASM’lerin başarısının bireylerin daha az hastalanması ve daha az başvuru yapması ile değerlendirilebileceğini; ancak Sağlık Bakanlığı’nın başarıyı bu şekilde görmediğini ve sağlık hizmetini kamu hizmeti niteliğinden çıkararak kâr amacıyla yönetmeye çalıştığını ifade etti. Bu politikanın yıkıcı etkilerini ise Eziyet Yönetmeliği ile birlikte son dokuz ayda daha ağır şekilde yaşadıklarını söyleyen Uyan, ASM’lerde çalışan hekimlerin, hemşirelerin ve ebelerin düşük ücret almaya başladığını, angaryanın arttığını ve mobbinge maruz kalmaya başladıklarını anlattı. Uyan, yetersiz olan personel sayısının daha da yetersiz hale geldiğini ve bu koşullarda kaliteli, bütüncül bir sağlık hizmeti sunmanın mümkün olmadığını dile getirdi.
TTB AHEK olarak sağlık emekçileriyle son dört Sağlık Bakanı hakkında anket çalışmasını yaptıklarını söyleyen Uyan, yüzde 5’i geçen memnuniyet oranı olmadığını, son Sağlık Bakanı’ndan memnuniyet oranının ise yüzde 2’de kaldığını belirtti. Uyan, “Hastaların bizimle ilgili memnuniyetini değerlendiren Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarının kendilerine yönelik memnuniyet puanına ne diyeceğini merak ediyoruz ve cevap bekliyoruz. Sağlık emekçileri mutsuz, yorgun ve bu sistem içinde yapması gerekeni yapamayacak durumda. Bu gidişata artık dur demek gerekiyor” dedi.
Sağlık Bakanlığı’na seslenen Uyan son olarak, “Formülleri bırakın, aşılama oranlarına bakın. Kamu binalarındaki ASM sayılarına bakın, deprem bölgesindeki neden boş birimlerin olduğuna bakın, neden insanların orada çalışmak istemediğini dert edinin. Türkiye genelindeki boş birimleri ebe ve hemşirelerin neden boşalttığını, aile hekimlerinin neden oralarda çalışmak istemediklerini düşünün” ifadelerini kullandı.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Mehmet Şerif Demir ise, “Eziyet Yönetmeliği’nin çözüm olmadığını, en az 7 kez değiştirilen yönetmeliğin çözüm getirmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Eziyet Yönetmeliği, çöken sağlık sistemindeki sorunları daha da görünür hale getirdi. Sağlık sistemi, sağlık emekçilerine ve halka hiçbir yarar getirmiyor, her gün daha fazla insanı hasta ediyor ve ölüme götürüyor. TTB olarak dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz her seferinde başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu dile getirdik. Bu kadar emek verdiğimiz, bedel ödediğimiz bir noktada söz kurmaya, ‘Emek Bizim Söz Bizim’ demeye devam edeceğiz” dedi.
TTB AHEK Yürütme Kurulu Sekreteri Dr. Kemal Yüksekkaya’nın okuduğu basın açıklamasının tamamı şöyle:
Eziyet Bitene, Eziyet Yönetmeliği İptal Edilene Kadar Mücadeleye Devam Edeceğiz
1 Kasım 2024 tarihinde uygulamaya geçen Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin dokuz ayını geride bıraktık. Dokuz ay önce Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalara göre hastalarımıza daha çok vakit ayıracaktık, kronik hastalıklar kanser taramaları takip edilecekti, düşük ücret alan kalmayacaktı, aile hekimliğinde çalışan sayısı artacaktı, yepyeni 1000 aile sağlığı merkezi (ASM) inşa edilmiş olacaktı.
Bugün buradan sormak istiyoruz. Sağlık Bakanı’na ya da bürokratlarına değil.
Siz değerli meslektaşlarımıza, aile sağlığı merkezinde çalışan ebe, hekim hemşire tüm sağlık emekçilerine soruyoruz. Bu yönetmelik uygulanmaya başladıktan sonra hastalarınıza daha fazla vakit ayırabiliyor musunuz? Hastalarınızın tedavilerini daha etkili yapabilmeniz için imkanlarınız arttı mı? Hastaneye giden hasta sayınız azaldı mı? Aşılarını yapabildiğiniz hastalarınız arttı mı? Kanser tarama yaptığınız ve erken tespit ettiğiniz hastalarınız için randevu imkânınız arttı mı? Sağlıkta şiddet azaldı mı? İş yükünüz azaldı mı? Aldınız ücretler geçen seneden fazla mı? Geçen seneden daha iyi şartlarda çalışabiliyor musunuz? Bakanlığın yaptığı gibi soralım. Bu sistemden memnun musunuz?
Bu açıklamayı dinleyen basın mensuplarına, hastalarımıza, halkımıza soruyoruz. Randevu bulabiliyor musunuz? Tedavinize ulaşabiliyor musunuz? Size daha çok vakit ayrılıyor mu? Aile hekiminiz, hemşireniz sizin bilginiz dışında değişti mi? Cebinizden sağlık için harcadığınız para azaldı mı? Geçen seneye göre daha sağlıklı mısınız? Bakanlığın yaptığı gibi soralım. Bu sistemden memnun musunuz?
Sağlık Bakanı’na ve bu yönetmeliği çıkaran, savunan, “biz aile hekimliğini çok iyi biliyoruz” diyerek algı oyunları yapanlara soruyoruz. Siz bu yedi ayda hiç aile hekiminize gittiniz mi?
Görüyoruz ki; dokuz ayın sonunda
bırakın hastalarımıza, kendimize ayıracak zamanımız kalmamış.
Performans dayatması ile sürekli artan iş yükü altında boğuluyoruz.
Sağlık raporlarından, hastalık yönetim platformuna, aşıla sisteminden, kanser taramalara yeni yeni iş yükleri altında tükeniyoruz.
Sağlıkta şiddet azalmamış, performans dayatması ile iş barışı iyice bozulmuş.
Geçen sene yoksulluk sınırı civarında ücret alıyorduk şimdi açlık sınırına yaklaşan ebe ve hemşire ücretleri, yoksulluk sınırında ücret alan hekimler haline geldik.
Ortada ne yapılacak sözü verilen ASM var, ne de ASM’de çalışmak isteyen.
Her ay binlerce ASM’ler için ek yerleştirme açılıyor; üçte biri bile dolmuyor. Emekli olan, istifa eden sayısı giderek artıyor.
Yarattığınız bu performans sisteminden kim kazanıyor?
Bırakın hastalarımızı iyileştirmeyi, biz sağlık emekçileri bu sistem içinde tükeniyor, hastalanıyoruz. Öyle bir sistem yarattınız ki Maliye Bakanı ile topladığınız verilerden makale yapan bir iki bürokratınız dışında memnun olan kimse yok. Hastaların sağlığını koruyacağız, hastalıkları erken tanıyacağız dediniz ama öyle bir sistem yarattınız ki, doktor başvuru sayısı katlanarak artıyor, özel hastanelere giden sayısı katlanarak artıyor, cepten harcamalar katlanarak artıyor. Ücretler ise bırakın yerinde saymayı geriye düşüyor. Yönetmeliği çıkarırken kazançlardan bahsetmiştiniz. Paradan başka bir şey konuşmuyorsunuz. Biz de soruyoruz yarattığınız bu sistemden kim ne kazanıyor?
Aylardır söyledik ne biz sağlık emekçilerine ne de yurttaşlarımıza faydası olmayan bu performans sisteminiz ile sağlık hakkımız gasp edilir, ücretlerimiz geriler, hastalarımızla değil verileri ile boğuşur dururuz. Performans sitemi ölüm getirir dedik, dinlemediniz.
Eziyet Yönetmeliğini bu dokuz ayda defalarca değiştirdiniz, yamalı bohçaya döndü. Hiçbirimiz ne ay boyunca yapacağımız işi ne de ay sonunda alacağımız ücreti bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey çok daha fazla çalışmaya zorlanacağımız ve daha az ücret alacağımız.
Yarattığınız sistem sağlık hakkımızı gasp ediyor. Sağlık ve özellikle koruyucu sağlık hizmetleri bilgisayar başında yapılacak veri girişi işlemi değildir. Bu yönetmelik ile söz verdiğiniz hiçbir şey gerçekleşmedi. Ortada ne hastalarımıza ayıracak zaman ne artan kadrolar ne artan ücretler ne yeni ASM’ler ne de sağlık var.
Siz bu yönetmeliğinizi de alıp gidene kadar ve affınızı isteyene kadar biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Baskılarınız ya da cezalarınız sağlığımızdan kıymetli değildir. Biz sağlık hakkı için halkımızın ve sağlık emekçilerinin hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz. Sürekli ve süresiz eylemler de dahil olmak üzere tüm yasal haklarımızı kullanarak haklarımızı savunmak için mücadeleye devam edeceğimizi buradan Sağlık Bakanlığına, tüm taraflara ve kamuoyuna ilan ediyoruz.
Saygılarımızla.
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu