Artık tahammül edilemez boyuta gelen sağlıkta şiddetin önlenmesi talebiyle 15 Mart 2020 Pazar günü Ankara’da “Büyük Beyaz Miting” düzenleme hazırlığında olan sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri, 29 Şubat 2020 Cumartesi günü, sağlıkçı milletvekilleri ve basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda biraraya geldi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Selma Güngör, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Karakoç, SES Eş Genel Başkanları Gönül Erden ve İbrahim Kara ile Büyük Beyaz Miting’in çağrıcısı sağlık meslek örgütlerinin temsilcilerinin ev sahipliği yaptığı toplantıya, milletvekilleri Gamze Taşçıer, Murat Emir, Ali Şeker, Servet Ünsal, Aytun Çıray, Habip Eksik ve Kemal Peköz katıldılar.

Toplantının açış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, İdlib’te önceki akşam gerçekleştirilen saldırıda yaşamını kaybeden askerlerin yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diledi ve bu acıların tekrarlanması temennisiyle sözlerine başladı. Adıyaman, yaşananların TTB’nin yıllardır söylediği “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Toplantının, 15 Mart’ta gerçekleştirilecek “Büyük Beyaz Miting”e yönelik olarak, sağlıkta artan şiddete dikkat çekmek amacıyla önceden planlandığını hatırlatan Adıyaman, sağlıkta şiddetin son birkaç yıl içinde nasıl gözle görünür şekilde arttığını Sağlık Bakanlığı’nın “Beyaz Kod” verilerine dayanarak açıkladı.

Beyaz Kod verilerine göre sağlıkta şiddet yüzde 61 oranında arttı

Beyaz Kod verilerinin 2016 yılında günde 31 sağlık emekçisinin şiddete uğradığını ortaya koyduğunu belirten Sinan Adıyaman, 2018 yılında bu rakamın günde 43 sağlık emekçisine, 2019 yılında ise günde 51 sağlık emekçisine yükseldiğini söyledi. Adıyaman, “Son 3 yılda sağlıkta şiddetin yüzde 61 oranında arttığını söylemek mümkün” diye konuştu. Sağlıkta şiddetin çok fazla sebebi olduğunu belirten Adıyaman, başta Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan (SDP) kaynaklı aksaklıklar olmak üzere sağlık alanında uygulanan politikaların artan şiddetin temel nedenini oluşturduğunu kaydetti.

TTB olarak bundan 6 yıl önce “Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasa Tasarısı” hazırlayarak TBMM’ye ve siyasi partilere ilettiklerini hatırlatarak, Hükümet’in ve Sağlık Bakanlığı’nın TTB’nin bu talebini ve önerisini görmezlikten geldiğini kaydetti. Gelinen noktada ve sağlıkta şiddetin artan boyutu nedeniyle artık sağlık çalışanlarının tahammülü kalmadığını belirten Adıyaman, bu nedenle “Ya sağlıkta şiddet duracak ya da biz sağlık sistemini durduracağız” talebiyle 15 Mart’a yönelik olarak bir miting hazırlığına girdiklerini bildirdi.

Sağlık Bakanı’nın randevu vermeyişi, AKP Grup Başkanı’nı şaşırttı

Bu sürece girdikleri zaman tüm siyasi parti temsilcileriyle yeniden görüşmeler yaptıklarını anlatan Sinan Adıyaman, AKP’nin TBMM Grup Başkanı Mehmet Naci Bostancı ile de görüştüklerini ve sürece dair bilgi verdiklerini aktardı. Bostancı’nın sağlık meslek örgütlerinin bu taleplerinden ve sağlıkta şiddetin artan boyutundan ilk kez haberdar olduğunu belirten Adıyaman, konuyu Sağlık Bakanı ile görüşüp görüşmediklerini sorduğunu ve Sağlık Bakanı’nın randevu vermediğini söylediklerinde de şaşırdığını anlattı.

Adıyaman sözlerini, sağlık emekçilerinin bu haykırışına destek olmak isteyen tüm kesimleri, hastalarını, milletvekillerini, tüm basın mensuplarını 15 Mart’ta Tandoğan Meydanı’nda, saat 12.30’da gerçekleştirilecek Büyük Beyaz Miting’e davet ederek tamamladı.

Talebimize yanıt verilmezse 17 Nisan’da iş bırakacağız

Adıyaman’ın ardından, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden söz aldı. Erden de, sağlıkta şiddetin bugünün sorunu olmadığını, ancak her geçen gün artarak devam ettiğini söyledi. Artık sağlık emekçilerinin öldürüldüğünü belirten Erden, buna karşın şiddetin kanıksanır hale geldiğine dikkat çekti. Sağlık alanında yaşanan şiddetin toplumsal şiddetten, yaşanan ekonomik krizden bağımsız değerlendirilemeyeceğini belirten Erden, toplumsal şiddetin önlenmesi, ekonomik krize yol açan faktörlerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Sağlık alanındaki uygulamaların da bu şiddetin artmasında rol oynadığını belirten Erden, “O yüzden biz sağlık alanındaki bu şiddeti hiçbir zaman hastalarımızdan gelen münferit, tekil olaylar olarak görmedik. Hastalarımızla karşı karşıya gelmeyi hiçbir zaman istemiyoruz. SDP iptal edilmeden bu şiddetin çözümü çok mümkün değil. Ayrıca iktidarın kullandığı dil ve söylemin de değişmesi gerekiyor” diye konuştu. Erden, sağlıkta şiddetin salt güvenlikçi politikalarla çözülmesinin de mümkün olmadığına dikkat çekerek, tüm bu taleplerle 15 Mart’ta Büyük Beyaz Miting’de olacaklarını, taleplerine yine yanıt verilmezse Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan 17 Nisan’da da iş bırakacaklarını kaydetti.

Milletvekillerinden destek

Erden’in konuşmasının ardından milletvekilleri Servet Ünsal, Habip Eksik, Aytun Çıray, Gamze Taşçıer, Murat Emir, Ali Şeker ve Kemal Peköz de sırasıyla söz alarak, sağlıkta şiddetin önlenmesi talebinde bugüne kadar sağlık meslek örgütlerine verdikleri desteği bundan sonra da sürdüreceklerini, 15 Mart Büyük Beyaz Miting’e mensup oldukları siyasi partilerin en geniş şekilde destek vermesi için çaba içerisinde olacaklarını, bu büyük sağlık emekçisi ailesinin birer mensubu olarak da 15 Mart Büyük Beyaz Miting’de bulunacaklarını belirttiler.