Dünya Sağlık Örgütü’nün 2013 verilerine göre, dünyada değişik derecelerde engelli sayısı 1,5 milyarı bulmakta; ülkemizde ise bu oran TÜİK’in verileriyle %18’lerdedir. Son yıla ait güncel verilerini bilmediğimiz, 2011 yılında TÜİK tarafından gerçekleştirilen Nüfus ve Konut Araştırması’na göre, en az bir engeli olan nüfusun oranı %6,9 olup; bu, erkeklerde %5,9, kadınlarda %7,9’dur. Engellilik; görme, duyma, konuşma, yaşıtlarına göre öğrenme/basit dört işlem yapma, hatırlama/dikkatini toplama alanlarıyla hareket güçlüğü (yürüme, taşıma, tutma ve merdiven inip çıkma) alanlarını içermektedir. Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyonu’na göre de işitme, görme, nörolojik, ortopedik toplam engelli oranı nüfusun %12,29'udur; ortopedik engelli yurttaş sayısı yaklaşık 2,5 milyondur. 

Engellilerin istihdam ve iş imkanlarının kısıtlı olduğunu biliyoruz. Sosyal katılım için gerekli olan şehir planlaması ve mimari uygunluk önemli eksikliklerdendir. Bu sorunların çözümü ve engelsiz şehirler hâlâ yöneticilerin ve belediyelerin önceliği olmamaktadır.

Engelliler için kamuya ait rehabilitasyon merkezi ve bakım kurumlarının sayısı yeterli değildir. Bu kişilerin erken rehabilitasyonu yapılamadığında sekeller kalıcı olmakta, evde bakım hizmeti adı altındaki uygulamalar ise gerçek bir sağlık hizmeti olmayıp, sosyal bakımdan öteye gitmemektedir. Hastaların ortez, protez tıbbi cihaz ihtiyaçlarının temininde zorluk yaşanmakta, SGK ödemeleri düşük kaldığı için kişilerin cepten harcadığı katkı ücretleri çok fazla olmaktadır.

Zaten dezavantajlı olan engelli yurttaşlarımız düşük gelirle yaşamlarını idame ettirirken COVID salgınından daha da ağır etkilenmektedir. Ayrıca çoğunun rutin hastane kontrolleri kesintiye uğramış, rehabilitasyon hizmetleri ötelenmiştir.

Cezaevlerindeki engelli mahkumların fiziki koşullarının zorluğu, sağlıksız ortamda tutulmaları, refakatçi ihtiyacının karşılanmaması da önemli sorunlardandır. Bunun yanında sağlık raporu ile infaz ertelenmesini hak edenlerin bir kısmına bu imkan sağlanmamaktadır.

Bahsettiğimiz bu sorunların, örselenebilir engelli yurttaşlarımız için kamucu bir yaklaşımla; sağlık hizmeti, doğru belediyecilik, iş imkanı, yeterli vatandaşlık geliri konuları ilgili bakanlıklarca istenirse çözülebileceğini düşünüyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi