Disiplin işlemlerinde dikkate alınması gereken hususlar

1418/2016
05.10.2016

TABİP ODASI BAŞKANLIĞINA

Konu : Disiplin işlemlerinde dikkate alınması gereken hususlar.

Bilindiği gibi Tabip Odaları, Merkez Konseyi, Yüksek Onur Kurulu ve Büyük Kongreden oluşan Türk Tabipleri Birliği, 6023 sayılı Yasa uyarınca, diğer görev ve amaçlarının yanı sıra, tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak amacıyla kurulmuştur.

Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun verdiği yetki ve yüklediği sorumlulukla, tabip odalarımız tarafından gerek şikayet üzerine, gerek Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin istemi üzerine ve gerekse resen disiplin işlemleri başlatılmaktadır. Ancak mevzuata aykırı eylemlerin, soruşturulması ve kovuşturulması sürecinde odalarımız arasında farklı uygulamalar olduğu ve zaman zaman usule uygun olmayan işlemler yapıldığı bilinen bir gerçektir.

Bu usul hataları, tabip odası onur kurulları tarafından verilen kararın Yüksek Onur Kurulu tarafından bozulmasına ya da tesis edilen işlemin iptali için taraflarca açılan davalarda Mahkemelerce iptal kararı verilmesine yol açabilmektedir. Disiplin soruşturmalarımız, son zamanlarda ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılan başvuruların konusunu da oluşturabilmektedir.

Bu şekilde bir hastanın şikayeti üzerine hekim hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında yapılan başvuru nedeniyle Kamu Denetçiliği Kurumu’nca yapılan inceleme sonucunda, ilgili soruşturma dosyası hakkında önemli saptamalar yapılmıştır. Sözü edilen Kamu Denetçiliği Kurumu raporunda;

·         TTB Disiplin Yönetmeliği’nde öngörülen süreler dikkate alındığında, ön incelemenin geç başlatıldığı,

·         Ön inceleme aşamasında (soruşturma kararı alınıncaya kadar) her ne kadar çok sayıda bilirkişi görüşüne başvurulması sebebiyle sürecin uzadığı ifade edilebilecek olsa da bilirkişilerden rapor talep edilme sürecinin uzun aralıklarla peyderpey yürütüldüğü, dolayısıyla bu sürecin kişilerin “adalete erişim süresini” uzatarak “adalete erişim hakkını zedelediği”,

·         Kurul kararlarının yargı kararlarında olduğu gibi “tarafsız” ve “makul bir gerekçeye” bağlı olarak tesis edilmesi gerektiği, şikayet konusu maddi olay ve olguların kanıtlanmasını, delillerin değerlendirilmesini, mevcut mevzuatın yorumlanması ve uygulanmasını, uyuşmazlıklarla ilgili vardığı sonucu, sonuca varılmasında kullandığı takdir yetkisinin sebeplerini makul bir şekilde gerekçelendirmek zorunda olduğu, tarafların o soruşturma konusu yönünden hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hangi nedenle o içerik ve kapsamda hüküm verildiğini gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün gerekli olduğu, bu gerekçelerin oluşturulmasında açıkça bir keyfilik görüntüsünün olmaması ve makul bir biçimde gerekçe gösterilmesi halinde taraflı bir tutumdan bahsedilemeyeceği,

·         Oda tarafından soruşturulan hekimle aynı yerde çalışan bir hekimin bilirkişi olarak görevlendirilmesinin soruşturma usulüne uygun olmadığı, bilirkişinin tarafsız olmadığı iddiası nedeniyle kişiler arasındaki bağlantıların araştırılarak verilen nihai kararda değerlendirilmesi, tarafların meşru kaygı ve korkusunu bertaraf edecek makul bir açıklama getirilmesi gerektiği,

·         Soruşturma sırasında soruşturma kapsamında olmayan kişilerin etik ihlal yaptığı şüphesini doğuran bulguların varlığı karşısında, ilgililer hakkında da inceleme başlatılması gerekeceği, bunun yapılmamasının soruşturmada eksiklik yaratacağı;

·         Olayın niteliğine göre bazı iddiaların aydınlığa kavuşmasını sağlayabilecek kişilerin ifadelerine başvurulmayarak bu iddiaların karşılıksız bırakılmasının eksiklik oluşturacağı,

·         Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında ortak görüş bulunmadığı, buna rağmen verilen karara esas teşkil eden bilirkişi raporlarına hangi gerekçelerle itibar edildiği ve diğer raporlara neden itibar edilmediğinin açıklanmadığı, raporlar arasındaki açık çelişkilere rağmen nihai sonuca nasıl ulaşıldığının tıbben ve hukuken açıklanmadığının önemli bir eksiklik olduğu, “şikayetçinin Oda’nın tarafsızlığına ilişkin meşru kaygı veya korkularını bertaraf edecek yeterli güvencenin sunulmadığı, bu sebeple şikayetçinin “gerekçeli karar hakkının” ihlal edildiği,

·         Bazı şikayet konularının tümüyle soruşturma konusu dışında tutulmasına ilişkin kararın “makul bir gerekçe” ile kurulmadığı ve şikayetçinin “gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği”

tespitleri yapılmıştır.

Bu rapor, hukuka uygun bir soruşturma ve kovuşturma sürecinin işletilmesi için gerekli bazı hususların tespiti niteliğindedir. Raporda belirtilen hususlara dikkat edilmesi son derece önemli olduğundan, bu tespitler hakkında tüm seçilmiş kurullarımızın bilgilendirilmesinde yarar görülmüştür.

Disiplin işlemlerine ilişkin yaşanan sorunların giderilmesi, tabip odası yönetim ve onur kurullarınca yapılacak çalışmalarda özellikle usulden olası hataların önüne geçilerek, soruşturma ve kovuşturmaların zamanında tamamlanması hedefine yönelik olarak “Disiplin Soruşturması ve Kovuşturmasında Yöntem” adlı bir yayın hazırlanmış olduğunu hatırlatmak isteriz. Türk Tabipleri Birliği’nin web sayfasından PDF formatında erişilebilen bu yayında,(https://www.ttb.org.tr/kutuphane/disiplin_sorusturma_09.pdf) 6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu ve Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği çerçevesinde soruşturma ve kovuşturmada uyulacak kurallara, ilgili hukuksal düzenlemelere ve bazı yazışma örneklerine yer verilmiştir. Ayrıca aynı amaca yönelik olarak disiplin işlemlerinin her bir aşamasında usul hatası olup olmadığının kontrol edilebileceği bir de rehber (kontrol listesi) oluşturulmuştur.

Bunun yanı sıra Türk Tabipleri Birliği’ncehttp://www.info.dr.tr/hu adresli web sitesi hazırlanmış ve bu sitede tabip odası tarafından yürütülecek disiplin işlemlerinde yardımcı olabilecek süreç bilgisi ile hukuksal metinlere yer verilmiştir. Tabip odası yönetim ve onur kurulu üyelerinin kullanımına açılan siteye giriş için gerekli kullanıcı adı ve şifre bilgisi Türk Tabipleri Birliği’nden edinilebilir.

Diğer tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de hekimler hakkındaki etik ihlal iddialarını bağımsız şekilde yapacağı soruşturma ve kovuşturmalarla inceleyerek mesleki denetimi yapmak, meslek kuruluşunun-ısrarla sahip çıkması gereken-hakkı ve yetkisi olduğu kadar, önemli sorumluluk alanlarından birisi olduğu bilinciyle, yapılacak işlemlerde gerekli titizlik ve hassasiyetin gösterilmesi beklentimizi bilgilerinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla,

Dr.Hakan Giritlioğlu
TTB Hukuk Bürosu
Koordinatörü

Dr.M. Sezai Berber
TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreteri