TTB Genel Yönetim Kurulu toplantısı

1742-2007
01.10.2007

            TABİPODASI BAŞKANLIĞI'NA

            TTBGenel Yönetim Kurulu toplantısı 22 Eylül 2007 tarihinde Adana, Adıyaman,Ankara, Antalya, Aydın, Batman, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne,Gaziantep, Hatay, Mersin, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kırklareli, Kırşehir,Kocaeli, Manisa, Mardin, Muğla, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Trabzon Tokat, VanTabip Odaları, TTB Merkez Konseyi ve TTB bünyesinde faaliyet yürüten Kol,Çalışma Grupları ve yayın temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

            Toplantıda22 Temmuz 2007günü gerçekleştirilen ülke genel seçimleri'nin Türkiye sağlık ortamınayansımaları derinlemesine tartışılmıştır.

TTB-GYK 2. AKPHükümeti'nin seçim sonrası gündeme getirdiği "Sivil Anayasa", "Kamu HastaneBirlikleri Yasa Tasarısı", hekimlerin "Tamgün" çalışmalarına dair düzenlemelerideğerlendirmenin merkezine almış ve önümüzdeki dönem TTB programının temelbaşlıklarını belirlemiştir. Buna göre;

Sağlık BakanıDr.Recep Akdağ'ın 12.09.2007günü yaptığı basın açıklamasında dile getirdiği hekimlerin kamuda "Tamgün"çalışması önerisi, ancak sağlık ortamının bütünlüklü değerlendirmesi içerisindeele alınabilir. Bilindiği gibi yaklaşık dört buçuk yıldır "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nıuygulamaya çalışan AKP Hükümeti, önümüzdeki dönem de bu programı uygulamadakararlı olduğunu dile getirmiştir. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın öz olaraksağlık hizmetlerini piyasalaştıran içeriği göz önüne alınacak olunursa, Tamgünçalışma olarak sunulan modelin TTB'nin yıllardır savunduğu istihdam modeli olanTamgün'den bütünüyle farklı olduğu görülecektir.

TTB'ninsavunduğu "Tamgün" çalışma bir istihdam modeli olarak bütünlüklü birsağlık sistemi içerisinde anlamlı tartışılabilir. Sağlığı bütünüyleticarileştiren bir anlayıştan uzak, sağlığı bir hak olarak gören, meslekibağımsızlığı güvence altına alan bir ortamda, toplu sözleşmeli, grevli sendikalhakkı içeren, iş güvenceli, sosyal hakları iyileştirilmiş, insanca bir çalışmaortamının sağlandığı koşullarda "Tamgün" gündeme gelebilir. Bu yasatasarısı ise "Sağlık Hakkı"nı hiçe sayan, kamu hastaneleriniözelleştirmeyi hedefleyen ve hekim özlük haklarını gerileten yapısı ile TürkTabipleri Birliği değerleri ile taban tabana zıttır.

İthal hekim tartışmasıSağlık Bakanı'nın açıklaması ile yeniden gündeme girmiştir. Türkiye'de hekimsayısının az olduğu, dolayısıyla ithal hekimlere ihtiyaç olduğu yönünde bildikaçıklamaları ile kamuoyunu yanıltan Bakanlık yetkilileri, 65 yaş üstühekimlerin özel'de çalışmalarına ise kısıtlama getirmektedir. Hekimlerinemeklilikleri döneminde çalışmaya ihtiyaç duymayacakları özlük haklarınınsağlanması elbette temel önceliğimizdir. Ancak ülke gerçekleri göz önünealındığında 65 yaşından sonra bile çalışmak zorunda kalan hekimlere yönelikkısıtlamaların hiçbir bilimsel ve insani dayanağının olmadığı kanaatindeyiz.TTB, adeta "ageism" (yaş ayrımcılığı) olarak adlandırılabilecek bu tutumundeğiştirilmesi ve çalışma kısıtlamalarının kaldırılması yönünde daha aktif çabaiçerisinde olacaktır. 

Birincibasamakta kırk yılı aşkındır hizmet sunan ve ülkemize özgü, etkinliğiispatlanmış, sağlık hizmetini bütüncül bir anlayışla sunan sağlık ocaklarınıkapatarak yerine sözleşmeli, iş güvencesiz, sağlığı piyasalaştıran ailehekimliği modeli yaygınlaştırılmak istenmektedir. İkinci ve üçüncü basamaktaise döner sermaye gelirleri ile ayakta duran, ticarethane gibi çalışanhastaneler hedeflenmektedir. Buna yönelik olarak geçtiğimiz yasama yılıiçerisinde TBMM'ye sevk edilen "Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı" yenidengündeme gelmiştir. Sağlık çalışanları için düşünülen çalışma biçimi isesözleşmeli ve iş güvencesiz, sosyal hakların güvence altına alınmadığı ve KamuPersonel Kanunu Tasarısı ile gündeme gelen modeldir.

Bu haliyleSağlıkta Dönüşüm Programı'nın tek bir yanına vurgu yaparak karşı durulması vesağlık hakkı mücadelesinin sürdürülebilmesi olanaklı değildir. Bütünlüklü biryaklaşımla, sağlığın piyasalaşmasına ve hekimlerin özlük hakkı kayıplarınakarşı bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Bu amaçla başta "sözde" tamgünolmak üzere, sağlık alanında uygulanmak istenen tüm düzenlemeler hakkında,öncelikle toplum ve tüm hekimler doğru bilgilendirilmelidir. Afiş, broşür,toplantılar, ziyaretler vb. yollarla bu bilgilendirme gerçekleştirilmeli veaktif tutum alınmalıdır. Bu kapsamda TTB çatısı altında yürüteceğimizetkinlikler son derece değerli olup, tüm toplumun sağlık hakkını ve hekimlerinözlük haklarını koruma ve geliştirme yolunda kilit öneme haizdir. 

"SivilAnayasa" olarak toplumun gündemine sokulan ancak kapalı kapılar arkasındahazırlanan yeni Anayasa tartışmalarına müdahil olmanın da en sağlıklı yolu,"Sağlık Hakkı" mücadelesini sürdürmekten geçmektedir. TTB yeni Anayasa'nınoluşumuna katkı sunmalıdır. Yeni Anayasa mutlaka tüm yurttaşların temel insanhak ve özgürlüklerine eksiksiz sahip olmalarını garanti altına almalı,örgütlenmenin önündeki her tür engeli kaldırmalı, siyasetin toplumun tümkesimlerine açılmasına olanak tanımalı, katılımcı, özgürlükçü, tam bağımsızlıktanödün vermeyen, emekten yana, laik, sosyal, hukuk devleti normlarına uygun,çevre sorunlarına duyarlı, özelleştirme karşıtı, kamulaştırmaya olanak tanıyanhukuki bir metin olmalıdır. Sağlık, tüm yurttaşlar için hak olarak tariflenmelive devlet tüm yurttaşların "Sağlık Hakkı"nı Anayasal güvence altınaalmalıdır.

Bilgilerinizesunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla,
TTB Merkez Konseyi a.
Dr.Altan Ayaz
Genel Sekreter