Özelleştirme baskısı bir meslektaşımızın yaşamına son vermesine neden oldu!

1216/2007
03.08.2007

TABİP ODASI BAŞKANLIĞI'NA

4 aydır Sağlık Bakanlığı Müfettişleri tarafından teftişte olan ve müfettişlerin rutin bir incelemenin sınırlarını çok aşan hastane yönetimine ve çalışanlarına hakaret boyutuna varan tavır ve davranışları sonucu Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekim'i Dr. Sedat Turgay 30 Temmuz 2007 tarihinde yaşamına son vermiştir. Dr. Sedat Turgay'ın yaşamına son vermesi ile ilgili yapmış olduğumuz basın açıklaması ve Sağlık Bakanlığı'na fakslanmak üzere hazırlanan dilekçe örneği ektedir.

Gereğinin yapılacağı düşüncesiyle, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla,
TTB Merkez Konseyi a.
Dr.Altan Ayaz
Genel Sekreter

Sağlık Bakanlığı Faks:
0-312-431 48 79


 

03.08.2007

BASIN AÇIKLAMASI

Özelleştirme baskısı bir meslektaşımızın yaşamına son vermesine neden oldu!

Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi tam kapasite ile çalışan, sunduğu sağlık hizmetinin niteliği ile ülkemizin örnek kamu sağlık kurumları arasında yer almaktadır. Hastanenin bu günlere gelmesinde yirmi yıllık Başhekim olan Dr.Sedat Turgay'ın ve çalışma arkadaşlarının katkısı yadsınamaz bir gerçektir.

Sağlık Bakanlığı'nın kamu hastanelerinin özelleştirilmesi yolunda 2008 yılı içerisinde bazı hastaneleri pilot seçerek işletme haline dönüştürmek istediği bilinmektedir. Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bu kapsamda ele alınmış ve dört ay önce Sağlık Bakanlığı tarafından özel olarak görevlendirilen müfettişlerce gerekli hazırlıklara başlanmıştır. Bakanlıkça görevlendirilen müfettişlerin rutin bir incelemenin sınırlarını çok aşan bir biçimde hastane yönetimine ve çalışanlarına karşı tavır ve davranışlar sergiledikleri bilinmektedir. Özellikle 22 Temmuz ülke genel seçimleri sonrası, müfettişlerin tavırları hakaret boyutuna varmış ve çalışma barışının bütünüyle ortadan kalktığı görülmüştür. Müfettişlerin tarifli denetim, inceleme, eğitim görevlerinden ziyade Sağlık Bakanlığı'nın politikalarının uygulayıcısı rolüne soyunmuş olmaları ve hastaneyi özelleştirme sürecine hazırlama işlevine girişmeleri gerekli desteği Sağlık Bakanlığı yetkililerinden aldıklarını göstermektedir.

Tüm bu olumsuzlukların sonucunda Başhekim Dr.Sedat Turgay yaşamına kendi eliyle son vermiştir. Dr. Sedat Turgay'ın içerisine girdiği sıkıntının ve yaşamına son vermesinin başlıca sorumlusu olan müfettişler ve Sağlık bakanlığı yetkilileri şimdi ne hissetmektedirler, merak ediyoruz. Kamu hastanelerini birer işletme haline dönüştürerek özelleştirilmeleri uğruna uygulanan baskı bir meslektaşımızın yaşamına son vermesi ile sonuçlanmıştır. 1 Ağustos 2007 günü düzenlenen cenaze töreninde yıllarca hizmet sunduğu Bolu halkı ve sevenleri Dr.Sedat Turgay'ı son yolculuğuna çıkarken yalnız bırakmamış, yetkililere karşı duyulan öfkeyi dile getirmişlerdir.

Türk Tabipleri Birliği ve tüm sağlık camiası olarak acımız büyüktür. Hem bizlerin hem Bolu halkının ortak talebi bu acı sonda payı olanlar hakkında gerekli işlemlerin bir an önce başlatılması, hekimlerin mesleki ve kişisel onurlarını tahrip eden özelleştirme uygulamalarının durdurulması ve hekimler üzerinde uygulanan her tür baskı ve şiddetin son bulması yönünde yetkililerin somut adımları atmasıdır. Acımızı biraz olsun hafifletebilecek olan yol budur. Bizler bu olayın takipçisi olacağız. 

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ


 

SAĞLIK BAKANLIĞI'NA
ANKARA

Bolu'da görev yapan doktorlardan birisiyim ilimiz Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi'nin 20 yıldan beri başhekimliğini yürüten Sn. Dr. Sedat Turgay'ın 30.07.2007 tarihinde "kendini ateşli silahla vurmak suretiyle" intihar ettiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Bilindiği gibi Bakanlığınız müfettişlerinden Sn. Mutlu Güner ve Sn. Güngör Kaya 4 aydan beri bu hastanede teftiş yapmaktadırlar. Söz konusu hastanede çalışan meslektaşlarımızdan ve diğer çalışanlardan öğrendiğimiz kadarı ile adı geçen müfettişler bu soruşturma sırasında yasa ve yönetmeliklerin kendilerine verdikleri yetkiyi aşacak şekilde hekimlerin ve tüm diğer çalışanların onurlarını kırıcı, onları küçük düşürücü davranmak suretiyle psikolojik olarak bunalıma girmelerine neden olmuşlardır. Bu baskı ve onur kırıcı davranışları neticesinde 20 yıllık onurlu idarecilik görevini başarıyla yürütmüş olan bir çalışma arkadaşımız kendine kıymak zorunda bırakılmıştır.

            Yasa ve yönetmeliklerin kendine verdiği yetkileri aşarak ve insanların onurlarını zedeleyecek davranışlar sergileyerek onları intihara kadar sürükleyecek bir baskı uygulayan yukarıda adı geçen müfettişlerden davacı olacağımı bildirir, Sağlık Bakanlığı olarak kendileri hakkında yasal işlemlerin yapılmasını arz ederim. 31.07.2007