WMA ve TTB Bahreynli meslektaşlarının koşulsuz serbest bırakılması için çağrı yaptı

Dünya Tabipler Birliği ve Türk Tabipleri Birliği Bahreyn Kralı’na birer mektup göndererek Bahreyn’de düşünce suçu işlediği gerekçe gösterilerek hapis cezası verilen doktor ve hemşirelerin durumuna dair duyulan kaygıyı dile getirdiler.

Uluslararası Af Örgütüne göre yalnızca ifade ve toplantı özgürlüğü hakkını barışçı biçimde kullanmaları nedeniyle hapse atılan sağlıkçıların hemen ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısını yapan mektubun tam metni şöyle:

 

 

1 Aralık 2014

Majesteleri,

Size, Türk Tabipleri Birliği (TTB) adına yazıyorum. TTB, tüm dünyada milyonlarca doktoru temsil eden; tıbbi etiği, tıpta hesap verebilirliği ve sağlıkla ilgili insan hakları konularını uluslararası ölçekte gözeten, Ulusal Hekim Kuruluşlarının küresel federasyonu konumundaki Dünya Tabipler Birliği’nin (WMA) üyesidir. 

2011 yılı Mart ayında Salmaniya hastanesinde tutuklanıp Haziran 2012’de Manama Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl hapse mahkûm edilen danışman pediatrik ortopedi cerrahı of Dr. ‘Ali ’Issa Mansoor al-'Ekri’nin özel durumuna ilişkin derin kaygılarımızı iletmek isteriz. Uluslararası Af Örgütüne göre Dr. al-Ekri yalnızca ifade ve toplantı özgürlüğü hakkını barışçı biçimde kullanması nedeniyle hapse atılmıştır ve dolayısıyla düşüncelerinden dolayı hapistedir. Bu durumda size, kendisinin hemen ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz.

Bu vesileyle, hemşire Ebrahim ‘Abdullah Ebrahim al-Dumestani ve Dr.Saeed Al-Samahiji’nin durumlarını da gündeme getirmek istiyoruz.  Her kişi de halen gözaltında olan bu kişilerden ilkinin Nisan 2015, ikincisinin de Temmuz 2015’te serbest kalması beklenmektedir. Uluslararası Af Örgütü bu her ikisini de düşüncelerinden dolayı tutuklanan kişiler olarak görmektedir.

Türk Tabipleri Birliği, sağlık alanında görev yapan profesyonellerin ifade özgürlüğü temel haklarını ihlal eden bu sürüp giden uygulamalar konusunda derin kaygılar duymaktadır. Uluslararası insan hakları standartları düşünce ve ifade hakkını güvence altına almaktadır. Bahreyn Krallığı Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ni Eylül 2006’da onaylamıştır. Dolayısıyla söz konusu Sözleşme’nin hükümlerine bağlı olmayı kabul etmiştir. Bu bağlamda, Sözleşme’nin 19 (2) Maddesini özellikle vurgulamak isteriz: “Herkesin söz özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak gerek sözlü, yazılı ya da basılı veya sanat eseri şeklinde, gerekse seçilen diğer herhangi bir yoldan, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, her türlü haber ve düşünceyi araştırma, alma ve verme özgürlüğünü içerir."

Bahreyn yetkili mercilerini,  yapılan taahhütler ışığında,  söz konusu durumları açıkla ihlal edilen insanlık ve adalet ilkelerini gözeterek yeniden ele almaya davet ederken, ilgili kişilerin koşulsuz ve ivedi serbest bırakılmalarını tavsiye ediyoruz.

Saygılarımızla,

Dr. Bayazıt İlhan

Türk Tabipleri Birliği Başkanı

 

Dağıtım:

Adalet ve İslami İşler Bakanı

Şeyh Khalid bin Ali bin Abdullah Al Khalifa

Adalet ve İslami İşler Bakanlığı