Türkiye'nin Dört Bir Yanında Sağlık Emekçileri Gazze Halkı Ve Sağlık Çalışanlarıyla Dayanışma İçin Eylemdeydi

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ediyor.

Bu saldırılar başladığından beri, 200’ü aşkını çocuk olmak üzere çoğu kadın ve sivillerden oluşan 700’den fazla Filistin yurttaşı ile 28 İsrail askeri öldü, 4500’den fazla insan da yaralandı. Hastaneler, ambulanslar ve sağlık emekçileri İsrail Ordusunun tekrarlayan saldırılarının hedefi oldular. Uluslararası kamuoyundan sert tepkiler yükselmesi sonrasında İsrail basını, hastanelere ve sağlık ekiplerine yönelik saldırıları meşrulaştırma çabası güden haberler üretmeye başladı.  Saldırıların yoğunlaşmasıyla birlikte Gazze’de tıbbi ekipman ve temel ilaçların tükenmeye yüz tuttuğu bilinmekte.

Tüm bu saldırılara ve saldırıların yaşamla bağdaşmayan sonuçlarına karşı, 25 Temmuz Cuma günü Türkiye’nin dört bir yanında sağlık emekçileri Gazze halkı ve Gazzeli meslektaşlarıyla dayanışmak için hastane önlerinde eylemdelerdi.  Sağlık emek ve meslek örgütleri ve sağlık emekçileri İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını, Gazze’deki hastaneler, ambulanslar ve sağlık emekçilerinin hedef alınmasını, İsrail devletinin uluslararası anlaşma ve bildirgeleri yok sayan tutumunu bir kez daha kınadılar ve halkların barışından yana seslerini yeniden ve daha da güçlendirerek yükselttiler.   

 

Gazze halkıyla ve meslektaşlarımızla dayanışmak için yaptığımız ortak basın açıklamamız:

“Çocuklar uyurken susulur ölürken değil…”
Öldürülen çocuklar, kadınlar, insanlar!
Filistin’de ölen insanlıktır!

Günlerdir dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramı, vahşet tam bir katliama dönüştü. Çocuklar sahilde, kadınlar kucaklarında bebeleri, çocukları ile sığınakta, sokakta, evde, okulda, camide vuruluyor, öldürülüyor. Hastaneler bombalanıyor. Hastalar, yaralılar, sakatlar ve sağlık çalışanları hastanede, ambulansta öldürülüyor. Savaş suçu işleniyor. Egemenler susuyor.

Bir halk evsiz, barksız, işsiz güçsüz, aç açık bırakılıp açlığa, susuzluğa, yokluğa, yoksulluğa terk ediliyor. Yerlerinden yurtlarından edilip göçe zorlanıyor, tepelerine atılan bombalarla, ölüm saçan silahlarla evleri başlarına yıkılıyor, katlediliyor. İnsanlık suçu işleniyor. Egemenler bu durumu meşru müdafaa olarak açıklıyor .

Küçük bedenler sığınaklarda delik deşik ediliyor

Evler, barakalar, barınaklarla beraber umutlar ve hayaller de yıkılıyor.

Bir savaş aygıtına dönüşmüş İsrail devleti, yıllardır ileri karakolu ve jandarması olduğu emperyalist-kapitalist bloktan aldığı güçle ; duvarlarla, tellerle, hendeklerle çevirdiği, doğup büyüdükleri köylerinden, evlerinden yurtlarından söküp attığı, kamplarda, barakalarda çadırlarda yaşamaya mecbur ettiği bir halka yıllardır zulüm ediyor.

İsrail dünyanın gözü önünde bir halkı aşağılıyor, sürüyor, süründürüyor. Yıkıyor, yakıyor. Tutukluyor, öldürüyor. Filistin’de her ölümle birlikte insanlık da ölüyor .

Bakın Gazze’den, Şifa Hastanesi’nden Norveçli Doktor Mads Gilbert nasıl haykırıyor: “Bay Obama, sizin bir kalbiniz var mı? Sizi buraya davet ediyorum, Şifa’da bizimle beraber bir gece, sadece bir gece geçirmeye. İsterseniz tebdili kıyafetle bir temizlikçi olarak. Yüzde yüz eminim ki bu tarihi değiştirecektir. Kalbi ve kudreti olan hiç kimse Filistin halkının katliamına son vermeye karar vermeden Şifa’daki bu geceyi öylesine bırakıp da gidemez.”

İşte İsrail böylesine ağır bir tabloda, yokluklar içinde sağlık hizmeti sunmaya çalışan hastanelere ve sağlıkçılara dahi saldırmaktan çekinmiyor!

Saldırının başladığı 8 Temmuz’dan bu yana 11 sağlık merkezi saldırıların hedefi olurken, El-Wafa, El-Aksa, Balsam Hastaneleri gibi bazı sağlık merkezlerine tekrarlayan saldırılar olmuş, El-Aksa Hastanesi’nin bombalanması sonucu 5 hasta ölürken, aralarında doktorların ve sağlık çalışanlarının da olduğu 70’den fazla insan yaralanmıştır. Bugüne kadar süren saldırılarda 200’ü aşkın çocuk olmak üzere çoğu kadın ve sivillerden oluşan 700’den fazla Filistin vatandaşı ile 28 İsrail askeri ölmüş, 4500’den fazla insan da yaralanmıştır.

Hastaneler, okullar, işyerleri enerji alt yapısı ve jeneratörler, su şebekeleri tahrip edilmiş, yiyecek, içecek, ilaç, tıbbi malzeme bitme noktasına gelmiş, yaralıların sığınacağı, tedavi  edileceği  hastane ve malzeme sıkıntısı nedeniyle  Gazze yaşama şansı yok edilmek üzere olan bir şehir haline gelmiştir.

Durumun aciliyeti karşısında İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar ve Kızılhaç Uluslararası Komitesi yaralıların tedavisi için acil bir çağrı yaparak öncelikle hastaneler ve sağlık çalışanlarına yapılan saldırıların durdurulması, çatışmaların ve savaşın son bulması, Filistinlilere insani yardım için, uluslararası kurum ve kuruluşları yardım ve göreve davet ettiler.

Bizler de bir kez daha sağlık çalışanları olarak tüm dünyaya sesleniyoruz: Filistin halkına yapılanlar savaş suçudur, insanlık suçudur. Derhal durdurulmalıdır.

Filistin halkının yıllardır yaşadığı insanlık dramı bir kez daha katliama dönüşürken insanlarla birlikte insanlığın da ölmesine yol açmaktadır. Seyirci kalınmamalıdır.

Bu duruma seyirci kalmak katliama, savaş suçuna ve insanlık suçuna ortak olmak demektir.

Türkiye’nin hekimleri, hemşireleri, teknisyenleri, sağlık işçileri olarak sağlığa giden yolun barış ve demokrasiden geçtiğini biliyor, buna inanıyor ve bu nedenle bu savaşın durdurulmasını talep ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği (TTB)

Türk Dişhekimleri Birliği ( TDB)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ( SES)

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası ( DEV-SAĞLIK İŞ)

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD)

Türk Hemşireler Derneği ( THD)

Türk Ebeler Derneği

Türk Psikologlar Derneği

Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRT DER)

Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği ( TÜMRAD -DER)

 

 

 

ADANA

Prof. Dr. Mungan, “Çocuklar Uyurken Susulur Ölürken Değil…”

Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, İsrail’in dünyanın gözü önünde bir halkı aşağıladığını, süründürdüğünü, yıkıp yaktığını, tutuklayıp, öldürdüğünü söyleyerek Filistin’de her ölümle birlikte insanlığında öldüğünü ifade ederek ‘çocuklar uyurken susulur ölürken değil’ dedi.

FİLİSTİN’DE ÖLEN İNSANLIKTIR!

Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte yazılı açıklama yapan başkan Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, “Günlerdir dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramı, vahşet tam bir katliama dönüştü. Çocuklar sahilde, kadınlar kucaklarında bebeleri, çocukları ile sığınakta, sokakta, evde, okulda, camide vuruluyor, öldürülüyor. Hastaneler bombalanıyor. Hastalar, yaralılar, sakatlar ve sağlık çalışanları hastanede, ambulansta öldürülüyor. Savaş suçu işleniyor. Egemenler susuyor. Filistin’de ölen insanlıktır.” dedi. 

İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR

Prof. Dr. Mungan, “Bir halk evsiz, barksız, işsiz güçsüz, aç açık bırakılıp açlığa, susuzluğa, yokluğa, yoksulluğa terk ediliyor. Yerlerinden yurtlarından edilip göçe zorlanıyor, tepelerine atılan bombalarla, ölüm saçan silahlarla evleri başlarına yıkılıyor, katlediliyor. İnsanlık suçu işleniyor. Egemenler bu durumu meşru müdafaa olarak açıklıyor. Küçük bedenler sığınaklarda delik deşik ediliyor. Evler, barakalar, barınaklarla beraber umutlar ve hayaller de yıkılıyor. Bir savaş aygıtına dönüşmüş İsrail devleti, yıllardır ileri karakolu ve jandarması olduğu emperyalist-kapitalist bloktan aldığı güçle; duvarlarla, tellerle, hendeklerle çevirdiği, doğup büyüdükleri köylerinden, evlerinden yurtlarından söküp attığı, kamplarda, barakalarda çadırlarda yaşamaya mecbur ettiği bir halka yıllardır zulüm ediyor. İsrail dünyanın gözü önünde bir halkı aşağılıyor, sürüyor, süründürüyor. Yıkıyor, yakıyor. Tutukluyor, öldürüyor. Filistin’de her ölümle birlikte insanlık da ölüyor.” 

DOKTOR VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI DA YARALANDI

Saldırının başladığı 8 Temmuz’dan bu yana 11 sağlık merkezinin de saldırıların hedefi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mungan, “El-Wafa, El-Aksa, Balsam Hastaneleri gibi bazı sağlık merkezlerine tekrarlayan saldırılar olmuş, El-Aksa Hastanesi’nin bombalanması sonucu 5 hasta ölürken, aralarında doktorların ve sağlık çalışanlarının da olduğu 70’ten fazla insan yaralanmıştır. Hastaneler, okullar, işyerleri enerji alt yapısı ve jeneratörler, su şebekeleri tahrip edilmiş, yiyecek, içecek, ilaç, tıbbi malzeme bitme noktasına gelmiş, yaralıların sığınacağı, tedavi edileceği hastane ve malzeme sıkıntısı nedeniyle Gazze yaşama şansı yok edilmek üzere olan bir şehir haline gelmiştir. Durumun aciliyeti karşısında İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar ve Kızılhaç Uluslararası Komitesi yaralıların tedavisi için acil bir çağrı yaparak öncelikle hastaneler ve sağlık çalışanlarına yapılan saldırıların durdurulması, çatışmaların ve savaşın son bulması, Filistinlilere insani yardım için, uluslararası kurum ve kuruluşları yardım ve göreve davet ettiler. Bizler de bir kez daha sağlık çalışanları olarak tüm dünyaya sesleniyoruz: Filistin halkına yapılanlar savaş suçudur, insanlık suçudur. Derhal durdurulmalıdır.” diye konuştu.


 

ANKARA

Sağlık Meslek ve Emek Örgütleri Filistin’li Sağlık Çalışanlarına desteklerini ilettiler

Gazze’deki saldırılara dikkat çekmek ve Filistin’de görev yapan sağlık çalışanlarına destek olmak üzere Ankara’daki sağlık meslek ve emek örgütlerinin üye ve yöneticileri bugün öğlen saatlerinde S.B. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bahçesinde bir araya geldiler. Basın açıklamasına TTB adına Merkez Konsey Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, ATO adına Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Çetin Atasoy, Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Dr. Ebru Basa, Yönetim Kurulu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı katıldılar. Örgütler adına ortak basın açıklamasını Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ebru Basa okudu.


 

ANTALYA

Tüm ilişkiler kesilsin

Filistin'de yaşanan katliama dikkat çekmek ve sağlık çalışanlarına desteklerini iletmek amacıyla, Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık ve sosyal hizmet emekçileri bir protesto eylemi gerçekleştirdi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN BU LİNKİ TIKLAYINIZ

Sık sık "Katil İsrail Filistin'den Defol", "İsrail Halkı Yalnız Değildir", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi", sloganlarının atıldığı protestoyu Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Eczacı Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Türk Sağlık Sen, Genel Sağlık İş, Sağlık Sen ve Türk Hemşireler Derneği birlikte organize ettiler.


"Artık Yeter! İsrail Katliamlarına Son. İsrail'le Ekonomik-Siyasi Tüm İlişkiler Kesilsin" pankartı açan kurumlar adına ortak açıklamayı okuyan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Nefi Kara, "Filistin halkının yıllardır yaşadığı insanlık dramı bir kez daha katliama dönüşürken insanlarla birlikte insanlığın da ölmesine yol açmaktadır. Seyirci kalınmamalıdır." dedi.


"Hastaneler bombalanıyor. Hastalar, yaralılar, sakatlar ve sağlık çalışanları hastanede, ambulansta öldürülüyor. Savaş suçu işleniyor. Egemenler susuyor." diyen Dr.Kara, "Filistin halkının yıllardır yaşadığı insanlık dramı bir kez daha katliama dönüşürken insanlarla birlikte insanlığın da ölmesine yol açmaktadır. Seyirci kalınmamalıdır. Bu duruma seyirci kalmak katliama, savaş suçuna ve insanlık suçuna ortak olmak demektir. Türkiye'nin hekimleri, hemşireleri, teknisyenleri, sağlık işçileri olarak sağlığa giden yolun barış ve demokrasiden geçtiğini biliyor, buna inanıyor ve bu nedenle bu savaşın durdurulmasını talep ediyoruz." şeklinde konuştu.


 

BATMAN


 

DİYARBAKIR


 

ESKİŞEHİR


 

GAZİANTEP
    


 

HATAY


 

İSTANBUL

 

“Çocuklar Uyurken Susulur Ölürken Değil…” Öldürülen Çocuklar, Kadınlar, İnsanlar! Filistin’de Ölen İnsanlıktır!

Günlerdir tüm dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramı, vahşet tam bir katliama dönüştü. Çocuklar sahilde, kadınlar,  kucaklarında bebeleri, çocukları ile sığınakta, sokakta, evde okulda, camide vuruluyor, öldürülüyor. Hastaneler bombalanıyor. Hastalar, yaralılar, sakatlar ve sağlık çalışanları hastanede, ambulansta öldürülüyor. Savaş suçu işleniyor.

25 Temmuz Cuma günü, 12.30’da Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Filistin’de yaşananlara dikkat çekmek için bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Yönetim Kurulumuz adına Dr. Ümit ŞEN’in katıldığı basın açıklaması, TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Hüseyin DEMİRDİZEN tarafından okundu.


 

MANİSA