Devlet Hastanelerinde Çalışan Meslektaşlarımızın Ek Ödemeleri İle İlgili Danıştay'dan Önemli Karar

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelikte düzenlenmiş olan mesai dışı çalışma, inceleme heyetlerinin yönerge ile düzenlenmesi, disiplin cezası alanlara ek ödeme yapılmaması, sendika yöneticilerine düşük ek ödeme yapılması, döner sermaye komisyonunda görev yapacak hekim üyelerin başhekim tarafından belirlenmesine ilişkin kuralların yürütmesi durduruldu.

Türk Tabipleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği tarafından ortak olarak açılan davada birim performans katsayısından, mesai dışı çalışmaya, hekim emeğinden bağımsız katsayı belirlenmesinden disiplin cezasının ek ödemeye etkisine, inceleme heyetlerinin daha da alt düzenleme ile belirleneceğine ilişkin atıftan döner sermaye komisyonuna katılacak hekim üyenin başhekim tarafından atanmasına kadar Yönetmelikte yer alan pek çok düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istenmişti. Danıştay 11 Dairesi hekimler ve sağlık çalışanları lehine önemli kararlar verdi.

Yönetmeliğin yürütmesi durdurulan hükümleri ile bunların olası etkilerine ilişkin Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan bilgi notu aşağıdadır.

Türk Tabipleri Birliği, çalışanların özlük haklarının korunmasının yanı sıra hastaların nitelikli sağlık hizmetine erişebilmeleri için önemli saptamaları olan bu Kararın uygulamasını izlemektedir. Kararın uygulamasından kaçınılmasına ilişkin olguların saptanması halinde gerekli hukuksal girişimlerde bulunularak kamuoyu ile de paylaşılacaktır.

Türk Tabipleri Birliği 
Merkez Konseyi

Ek Ödeme Yönetmeliği ile İlgili Danıştay 11. Dairesi Kararı Hakkında Bilgi Notu

Disiplin cezalarının ek ödemeye etkisi

Danıştay 11. Dairesi tarafından verilen Karar’da disiplin cezasının ek ödemeye etkisi ile görevi sırasında kaza ya da saldırıya uğrayanların raporlarının ancak başhekimin onayıyla ek ödeme hesabına dahil edilebileceğine ilişkin düzenlemeler hakkında bir başka davada yürütmenin durdurulmasına karar verildiğinden bu davada yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildi.

Bu Kararla, kişilerin ek ödemelerinde disiplin cezası sebebiyle kesinti yapılamayacaktır. Ayrıca, kaza geçiren ya da saldırıya uğrayan bir sağlık çalışanının aldığı rapor, başhekimin onayı aranmaksızın, döner sermaye ek ödemesi hesabında ilgili lehine dikkate alınacaktır.

Mesai dışı çalışma

11. Daire Kararında mesai dışı çalışmayla ilgili düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasında, hekimlerin dinlenme haklarını hatırlatarak, sağlık hizmetlerinin niteliği gereği olası hataların telafisinin mümkün olmadığını ve kişilerin gönüllü de olsa Anayasa ile tanınan dinlenme hakkının ihlaline sebep olacak düzenlemelerin yapılmaması gerektiğini belirtmiştir:

“…657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda kamu personeli için haftalık kırk saat olarak belirlenen çalışma süresi ile sağlık hizmetinin özelliğinden kaynaklanan nöbet ve vardiya usulü çalışma düzenini aşacak biçimde bir çalışma süresini tanımlayan ve personelin normal çalışma saatleri dışında çalışmasını, bu çalışma karşılığı ek ödeme öngörmek suretiyle teşvik eden ve Anayasa ile güvence altına alınan dinlenme hakkının kullanılmasını engelleyici bir nitelik taşıyan dava konusu Yönetmelik kuralları Avrupa Sosyal Şartında yer alan çalışma sürelerinin tedricen azaltılması yolundaki taahhüte ve normlar hiyerarşisine aykırı bulunmaktadır.

Davalı İdarelerce, Yönetmelikte belirtilen mesai dışı çalışmanın gönüllülük esası çerçevesinde sürdürüldüğü savunulmaktaysa da, bu çalışmanın karşılığının ek ödeme olarak ödendiği, personele bu çalışma karşılığı nöbet usulü çalışma sisteminde olduğu gibi izin verilmediği, ilgililerin gönüllü olmasının Anayasa ile güvence altına alınan dinlenme hakkının ihlal edilmesine yol açacak şekilde düzenleme yapılmasına imkan vermeyeceği dikkate alındığında davalı İdarelerin bu iddiasına itibar edilmemiştir.

Kaldı ki, sağlık personelinin doğrudan insan sağlığı ile ilgili olan mesaisinin; dava konusu Yönetmeliğin mesai dışı çalışmayı düzenleyen kuralları ile sınırlarının belirlenmemesinin, yeterince dinlenmenin engellenmesine neden olabileceği ve bu durumun telafisi mümkün olmayan hayati hatalar oluşturma riski barındırdığı açıktır.”

Karar bu yönüyle sağlık çalışanlarının mesai sonrası da çalışmalarını teşvik eden bunun karşılığında da dinlenme haklarını ihlal eden düzenlemelerin ulusal ve evrensel hukuka aykırılığını ortaya koymuştur. Mevcut uygulamalara son verilip hukuka uygun yeni düzenlemenin yapılması gereklidir.

İnceleme Heyeti yönergeye bırakılamaz

Daire Kararında, hastanelerde tabiplerin tıbbi işlemlerini incelemek üzere oluşturulacak olan ve düzenleyecekleri raporlar disiplin soruşturmalarının da temelini oluşturacak olan İnceleme Heyeti’nin yapısı ile çalışma usül ve esaslarının çıkartılacak olan yönergeye  bırakılması da aşağıdaki gerekçeyle hukuka aykırı bulunmuştur:

“Tabiplerin muayene ve girişimsel işlemlerinin; incelenmesi ve bu incelenme raporu esas alınarak tabipler hakkında disiplin soruşturması açılabilmesini mümkün kılan bir kurula 209 sayılı Kanun'da yer verilmediği gibi, böyle bir kurulun oluşturulması durumunda, bu kurulun kimlerden oluşacağı, üyelerin atanma biçimleri ve görev süreleri; kararların nasıl oluşacağı ile çalışma usul ve esaslarının ilgili kanunda veya kanunun düzenleme yetkisi öngördüğü yönetmelik ile objektif kurallarla belirlenmesi gerekeceği açıktır.

Bu durumda, denetim yetkisinin ancak Kanunla düzenlenebileceğine ilişkin Anayasal ilke ve bu ilkenin aşılmasının Anayasanın 2. maddesinde yer verilen "hukuk devleti ilkesi"ni zedeleyeceği hususu göz önünde bulundurulduğunda, kanunda öngörülmeyen bir inceleme kurulunun yönetmelik ile oluşturulmasında ve kurulun yapısı ile çalışma usul ve esaslarının Anayasada yer verilen normlar arasında bulunmayan yönerge ile düzenleneceğine ilişkin Yönetmelik kuralında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”

Verilen bu Karar’la, İnceleme Heyeti olarak görev yapan kurulların hiçbir dayanağı kalmamıştır. Karar tarihinden itibaren bu kurulların herhangi bir görev yapması, karar alıp uygulamaya koymaları ya da bunların kararlarına bağlı olarak işlem tesisi mümkün değildir. Bakanlığın ivedilikle hukuka uygun bir düzenleme yapılmasını sağlaması gereklidir.

Tabip üyenin atama ile görevlendirilmesi hukuka aykırıdır

Hastanede kurulacak Döner Sermaye Komisyonunun oluşturulmasında çalışan temsilcileri seçimle gelirken tabip kökenli temsilcinin başhekim tarafından atanmasına ilişkin düzenlemenin yürütmesi “…tabipler dışında kalan sağlık personelinin döner sermaye komisyonuna kendileri adına katılacak üyeyi seçmelerine olanak tanınmış iken, tabipler adına katılacak üyenin başhekim tarafından seçilmesi yolundaki dava konusu düzenlemenin; başhekimin görev tanımında böyle bir görevinin de yer almadığı dikkate alındığında, objektif kriterlere dayanmadığı, eşit konumda olanlar arasında eşitsizliğe yol açtığı ve hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle durdurulmuştur. 

Döner Sermaye Komisyonunda görev alacak tabip üyenin de meslektaşları tarafından seçilmesi gereklidir. Yeni bir düzenlemeye dahi gerek olmaksızın, seçim yapılarak tabiplerin mevcut Komisyonlarda seçilmiş üye olarak görev alması mümkündür. Yapılacak yeni düzenlemede de bu husus gözetilerek hüküm konulmalıdır.

Sendika temsilcisinin hakkı kısıtlanamaz

Hastanelerde bulunan sendika temsilcisi personelin Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu uyarınca izinli olduğu günlerin ek ödeme bakımından sağlık tesisi puan ortalaması esas alınarak değerlendirilmesi kişinin sendika temsilcisi olması sebebiyle mali haklarının kısıtlanması niteliğindedir. Bu durum Anayasa’nın sendika kurma hakkı ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin kurallarına aykırıdır. Danıştay 11. Daire de Kararında bu duruma ilişkin olarak “Söz konusu kural, sendika yönetiminde yer alması nedeniyle personeli daha düşük ek ödemeden yararlandırarak Anayasa ile güvence altına alınan sendikal örgütlenme hakkını kullanmaktan caydırıcı nitelik taşımakta ve 4688 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile belirtilen kamu görevlilerinin sendikal faaliyette bulunmaları nedeniyle farklı bir işleme tabi tutulmamaları yolundaki ilkeye aykırı bulunmaktadır” gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.

Sendika temsilcilerinin özlük hakkı kaybına uğramamaları ve örgütlenme hakkının korunması için bu kişilere ödenecek ek ödemenin yasa gereği izinli olduğu günlerin çalıştığı günlerden farklı değerlendirilmediği bir uygulamaya gidilmesi gereklidir.

Dava dilekçesi için…

Yürütmenin durdurulması kararı için…