TTB ve NÜSED'den Akkuyu Nükleer Santrali temel atma töreni hakkında açıklama

Türk Tabipleri Birliği ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği (NÜSED), Akkuyu Nükleer Santrali'nin temel atma töreni ile ilgili olarak ortak açıklama yaptı. 15 Nisan 2015 tarihinde yapılan açıklamada, Akkuyu Nükleer Santrali projesinin temel atma töreninin hukuki zemini olmadığı vurgulanarak, "Ayıplı bir nükleer santralin ayıplı yatırım kararının ayıplı bir uygulamasıdır" denildi. 

 

 

Akkuyu Nükleer Santrali

Temel Atma Töreni Hakkında Basın Açıklaması

15.04.2015

1 Nisan 2015 itibarıyle askeri, deneysel, araştırma, gemi tipi vb. özel santraller haricinde dünya üzerinde halen  437 çalışmakta olan, 65 adet  yapımı süren ve Akkuyu’daki 4 reaktörün de içinde olduğu 164 adet yapımı planlanan atom santralı bulunmaktadır. Eğer hâlâ kamuoyundan saklanan kazalar yok ise, 1954 yılından itibaren dünyadaki santral yerleşkeleri içinde halen çalışan 437 santral ünitesinde (reaktör) sekiz adet çevreye zarar verecek büyüklükte (referans) kaza olmuştur. [İngiltere-Windscale (1957’de oldu 1982’de açıklandı), ABD-Three Miles İsland (1979), Sovyetler Birliği (Ukrayna)-Çernobil-4 (26 Nisan 1986’da oldu, dört gün sonra duyuruldu), Japonya-Tokaimura (1999) ve Japonya-Fukushima -1., 2., 3., 4. üniteleri (2011)]. Fukushima kazası bir değil, dört santralın kazasıdır ve tehlike seviyesi olarak Çernobil kazasından daha büyüktür.

Bu nedenle Çernobil kazasından sonra üç kaza üzerinden Dünya Sağlık Örgütü’nce “bin ile on bin santral çalışma yılında bir” şeklinde yapılan büyük (referans) kaza sıklığı riski hesapları, Çernobil’den sonra oluşan 5 yeni kaza nedeniyle 2,7 kat (% 266), ve “374 ila 3759 santral çalışma yılında bir”e yükselmiştir. Bunun daha anlaşılır ifadesi, var olan çalışan santrallardan herhangi birisinde 312 gün ila 8,6 yılda bir ortalama 4.7 yılda bir büyük kaza olabilir demektir.

Türkiye her işletmeye soktuğu santral ünitesi ile 3,1 yılda kendisine çıkacak bu felaket piyangosundan bilet alacaktır. Akkuyu ve Sinop’taki toplam sekiz reaktörü bitince de bu piyangonun Türkiye’ye (ve dünyaya) çıkma şansı sekiz kat daha artacaktır.

Bu riski alanlar Türkiye sağlıkçılarının görüşünü almamışlar, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun tavsiyelerini de kamuoyundan saklamışlardır. Türkiye’ye nükleer santral yapımı kararı, Türk Tabipleri Birliği, halk sağlığı uzmanları, nükleer tehlikeye karşı sağlıkçılar ve kamuoyuna rağmen alınmış; siyasi bir karar olmakla birlikte, yürürlükteki seçim yasalarına göre oy kullanma yaşında olmayan ve/veya nükleer santrala karşı olan 2011 Türkiye nüfusunun % 63,9’u hiçe sayılmıştır. Nüfusun %36’sının oylarıyla iktidar olmuş bir parti, ülkenin büyük çoğunluğunun istemediği bir risk almıştır. Bunu vebali karara evet oyu için parmak kaldıranlarındır.

Halen ÇED raporunun yürütmeyi durdurma ve iptal kararı sonucu kesinleşmemişken, 14 Nisan’da yapılan Akkuyu Nükleer Santralı projesi temel atma töreninin hukuki temeli yoktur. Dünyada uygulaması olmadığı için tasarımı hâlâ bilinmeyen ayıplı bir nükleer santralın ayıplı yatırım kararının ayıplı bir uygulamasıdır.

Türk Tabipleri Birliği ve Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre için Sağlıkçılar Derneği olarak halkımızın sağlığından kaygılı olduğumuzu bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyor, ilgilileri kararlarından vazgeçmeye  çağırıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği  (TTB)

Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre için Sağlıkçılar Derneği (NÜSED)