İfade hakkı özgür toplumun temelidir

Yüzüklerin Efendisi isimli eserden uyarlanan film karakteri Gollum’un resimleri ile Recep Tayyip Erdoğan’ın resimlerini yan yana gösteren bir görseli facebook sayfasında paylaşan aile hekimi Dr.Bilgin Çiftçi’nin memurluktan çıkartılmasına ilişkin öneri bugün Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülerek reddedildi.

Yüksek Disiplin Kurulunda sözlü savunma öncesi Sağlık Bakanlığı önünde Türk Tabipleri Birliği, Birlik ve Dayanışma Sendikası ile Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası temsilcilerinin katıldığı basın açıklaması yapılarak ifade özgürlüğünün savunulması gerektiği ifade edildi.

Dr.Bilgin Çiftçi, vekili Av. Hicran Danışman ile Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosundan Av. Mustafa Güler’in de katıldığı; hekimin üyesi olduğu Birlik ve Dayanışma Sendikası'nın da temsilcisinin yer aldığı sözlü savunmada Dr.Bilgin Çiftçi’nin eyleminin basit bir ifade hakkı olduğu, suç oluşturan bir eylemin söz konusu olmadığı; kaldı ki bu eylem sebebiyle Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından verilen 20 ceza puanı kesintisi cezasının da verilmiş olduğu hususları dile getirildi.

Sözlü savunmaların dinlenmesinden sonra Yüksek Disiplin Kurulu, gerekçesi daha sonra açıklanmak üzere, memuriyetten çıkartılma cezası verilmesinin uygun bulunmadığına karar verildiğini açıkladı. Bu karardan sonra, Kurum amiri başka bir disiplin cezası verebilir, soruşturmayı kaldırabilir. Sürecin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. 

Dr. Bilgin Çiftçi'ye destek

Açılan soruşturma ve meslekten ihraç istemine tepki göstermek amacıyla bugün (15.05.2015) sağlık meslek örgütleri temsilcileri ve hekimler, Sağlık Bakanlığı önünde bir araya geldi. Açıklamaya TTB adına Merkez Konseyi üyesi Dr. Filiz Ünal İncekara katıldı.

 

BASIN AÇIKLAMASI

Bugün burada toplanış nedenimiz Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş bir linç kampanyasını gözler önüne sermektir. Birlik ve Dayanışma Sendikası Aydın İl Temsilcimiz Dr. Bilgin Çiftçi mesleğinden ihraç edilmek isteniyor. Sebebi ise sosyal medyada bir arkadaşının sayfasında gördüğü ve espri içerdiğini düşündüğü bir paylaşımı kendi sayfasında paylaşmak…

Bu paylaşımda bir film karakteri ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüntüsel benzerlik vurgulanmaktadır. Kim olduğu bilinmeyen “bir muhbir vatandaş” tarafından kolluk kuvvetlerine şikayette bulunulmuş, akabinde hem adli, hem idari soruşturma süreci başlatılmıştır.

Arkadaşımız hakkında “kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret” suçlamasıyla ceza davası açılmış, aynı gerekçeyle de Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından idari soruşturma başlatılmıştır. Ancak üzülerek öğreniyoruz ki, durumdan vazife çıkarmaya ve muktedirlere yaranmaya gönüllü yerel yöneticilerin yönlendirmesiyle konu meslekten ihraç noktasına getirilmiştir.

Henüz duruşması bile görülmeyen bir suçlama hakkında, üstelik de TCK’da cezası açıkça belli olan bir durumda böyle bir oldu bitti yaratmaya çalışan Sağlık Bakanlığı bürokratlarını hızlarından ötürü kutlamak gerek.

Aynı hızı ve duyarlılığı meslekleriyle ilgili de görebilsek biz sağlık çalışanları ve saygıdeğer halkımız çok daha mutlu olacaklardır, bundan eminiz.

Yaşadığımız toprakların tarihi çok kabaca 2 kelime ile özetlenebilir: Hoş görü ve farklı olana tahammül. Aksi takdirde binlerce yıldır, onlarca farklı kavimin, farklı din ve milliyetlere sahip halkların birlikte yaşaması nasıl açıklanabilir ki?

Arkadaşımızın başına gelen ve benzerleri yakın zamanlarda çokça duyulan bu uygulama bu tarihsel özelliğimizden dönüşün, farklı düşünene düşmanlık etmenin ve devlet yönetiminde aklın değil kin ve kibirin hakim yöntem haline geldiğini düşündürmektedir. Bırakın hakareti, en fazla kötü bir espri denebilecek bir paylaşımdan yola çıkıp koskoca bir bakanlık erkinin bir kişinin hayatını karartma derdine düşmesi, ülkemizin giderek özgürce fikirlerin ifade edilmesinden cayıp, biatı hakim kılma, güçlüye tabi olma düşüncesinin göstergesidir kanaatimizce…

Herkes bilmelidir ki, yalnızca üyemiz olduğu için değil, üyemize yapılan yıkım uygulamasının aslında ülkemize yapıldığını gördüğümüz için Bilgin Çiftçi’ye sahip çıkıyor ve varsa suçuna bizler de ortak oluyoruz.

Muktedirler bilmelidir ki, süresi uzun ya da kısa, her iktidar eninde sonunda gitmiştir. Geriye kalan bu kadim topraklar ve üzerinde yaşayanlar, yani bizleriz. Rüzgar eken fırtına biçer. Toplumumuz bu kindar uygulama ve biat kültürünü hiç de hak etmemektedir. Çocuklarımızın geleceği adına, tarihsel değerlerimiz adına bu haksızlık ve hukuksuzluk uygulamalarıyla mücadele edeceğimizi sizlere saygıyla bildiririz.