Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okul Sağlığı Çalışma Grubu, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Türk Eğitim-Sen, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Eğitimciler Derneği (Eğit-Der), Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası), Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Öğretmenleri Derneği (ÖZRÖ-Der) ile Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) 13 Ağustos 2021 günü çevrimiçi basın toplantısı ile tam zamanlı yüz yüze eğitim çağrısı yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut yaptı. Kastamonu, Bartın ve Sinop’ta yaşanan selde yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Bulut, “Pandeminin başından beri eğitim alanında eşitsizliği getiren bir yöntem var. Okullar en son kapanması ve ilk açılması gereken yerler olmasına rağmen salgın nedeniyle Türkiye’de eğitimde aksamalar oldu” dedi. Açılış konuşmasının ardından ortak basın açıklaması HASUDER Çocuk Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr. Türkan Günay tarafından okundu.

Basın açıklamasının ardından söz alan Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, pandeminin devam ettiğini, okulların açılma sürecinde önlem ve tedbirlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirtti. Öğretmen Sendikası adına Eren Edebali “Bizim açımızdan en önemli sorunlar çalışma yerlerimiz, çalışma koşullarımızla ilişkiliydi. Bunları hâlâ yaşıyoruz, sayıları 100 bini bulan özel sektör öğretmenleri olarak güvencesiz, geleceksiz çalışma koşullarını pandemide daha derinden hissettik. Karşılaştığımız sorunlara karşı herkesi birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu. Eğitime erişim ve nitelikli eğitim almanın temel bir insan hakkı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Eğitim Sen MYK üyesi Arzunur Şimşek, “Okullar, çocuklarımız için sosyal ilişkinin, temasın, başkalarıyla birlikte olmanın, var olmanın araçlarıdır. Acı olan bunlar için ufak bir adımın atılmamış olmasıdır. Okulların çocuklarımız için tam zamanlı olarak açılması, sosyal ilişkilerin sürdürülmesi sağlanmalıdır” dedi.

Veli-Der adına söz alan Mehmet Aydoğan, bakanlıkların şeffaf verileri toplumla paylaşmadığının altını çizerek fiziksel hazırlıkların yapılmadığını ve gerekli bütçenin ayrılmadığını sözlerine ekledi. ÖZRÖ-Der’den Ceyhun Bozdağ ise, “Birçok öğrenciye uzaktan eğitim verilemedi, özel gereksinimli bireylere uzaktan eğitimin fayda sağlamadığını bizler yaşayarak gördük. Yüz Yüze eğitime geçtiğimizde birçok kazanımın öğrenciler tarafından unutulduğunu, davranışlarda değişiklikler olduğunu gördük. Aşılamanın olduğu bu süreçte yüz yüze eğitimin başlamasını istiyoruz” diyerek sözlerini noktaladı. Özel Okul Velileri Platformu sözcüsü Özgür Özkan da yüz yüze eğitimin önemine değinerek Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sorumluluk alması gerektiğini ileri sürdü.

Katılımcı konuşmalarının ardından TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu üyeleri söz aldı. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Sevcan Karakoç, pandemi döneminde çocukların ruh sağlığındaki değişimler üzerine konuştu. Karakoç, “Okullar, çocukların hem sosyalleştiği hem de koruyucu sağlık hizmetlerini aldığı yerlerdir. Okulların kapanmasıyla intiharlarda, evde hareketsizliğe bağlı olarak obezitede artışlar yaşandı. Çocuklarımızı bu dönemde belirsizliğe mahkûm ettik. Okulların sürekli açık kalması gerekiyor, yakın zamanda belirsizliğin giderilmesini diliyorum” dedi. Prof. Dr. Adnan Gümüş, okulların birer yaşam alanı olduğunu söyleyerek uzaktan eğitimin dijital bir bıkkınlık yarattığını belirterek, derslerin verimsizleştiğini belirtti. Gümüş, “Dijital platformların ya da eğitim teknolojisinin yaşam alanlarının yerine geçme şansı yok. Çalışmalarımızdan gördüğümüz ampirik veriler, öğrencilerin sosyal ilişkiler içinde en çok birbirlerinden bir şeyler öğrendiğini gösteriyor” diyerek yüz yüze eğitimin önemini vurguladı.

TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu ve Pandemi Çalışma Grubu üyesi Dr. Tomris Cesuroğlu okulların açılması gerektiğinin üzerinde durarak, çocukların COVID-19’a yakalanma, hastalığı bulaştırma ve hastalıktan zarar görme olasılıklarının erişkinlere göre çok düşük olduğunu vurguladı. Dr. Gülgün Kıran da konuşmasında okulların dış ortamlardan daha korunaklı olduğunu, yüz yüze eğitimin devam ettiği süreçlerde çocuklar arasındaki bulaşın oldukça nadir görüldüğünü söyledi. Dr. Aysuda Kölemen ise okulların kapalı kalmasının iktidarın siyasi bir tercihi olduğunu, muhalefetin ise sessizliğiyle iktidarı cesaretlendirdiğini kaydetti. Kölemen, "Meclis'te grubu bulunan partiler, demek ki eğitimi önemli görmüyorlar, seçmenlerinin de önemsemediğini düşünüyor olmalılar ki bir buçuk yıldır bu konuda seslerini çıkarmadılar" diye ekledi.

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Bulut, “Burada konunun tüm bileşenleri ayrıntılarıyla meseleyi kamuoyuyla paylaştı. TTB adına tüm emek verenlere teşekkür ediyorum” diyerek basın toplantısını sonlandırdı.

Basın toplantısında okunan açıklamanın tamamı için tıklayın.

Hazırlanan kapsamlı değerlendirmenin tamamı için tıklayın.