Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) de aralarında yer aldığı 16 meslek ve sivil toplum örgütünün oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP); hava kirliliğinin azaltılması, halk sağlığının korunması ve temiz hava hakkının savunulması amacıyla hazırladığı “Kara Rapor 2022: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri”ni yayımladı.

“Türkiye’nin 2021 Yılı Hava Kirliliği Karnesi”, “Hava Kalitesi Mevzuatında Gelişmeler”, “2021 Yılında Hava Kirliliğinin Sağlık Üzerindeki Etkileri”, “Hava Kirliliği, İklim Değişikliği ve Sağlık”, “2030’da Kömürden Çıkışın Hava Kalitesi ve Sağlık Üzerindeki Olumlu Etkileri” başlıklarından oluşan raporun son bölümünde öneriler şöyle sıralandı:

Hava Kalitesinin İzlenmesi

  • Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı tüm nüfusu ve tüm ana kirletici kaynaklarını kapsayacak şekilde ülke genelinde genişletilmelidir.
  • Ağ kapsamındaki tüm istasyonlarda PM2,5 da dahil olmak üzere tüm ana kirleticilerin izlenebilmesi için gerekli altyapı oluşturulmalıdır.
  • İzleme istasyonlarından sürekli ve düzenli veri alımı sağlanmalıdır.
  • İzleme verilerinin doğrulanması ve doğrulanmış verilerin kamuoyuna sistematik biçimde raporlanması sağlanmalıdır.
     

Hava Kalitesi Mevzuatı

  • Hava kalitesi mevzuatı geliştirilirken başta Dünya Sağlık Örgütü Hava Kalitesi Kılavuzu olmak üzere kirleticilerin sağlık etkileri üzerine mevcut bulunan en güncel sağlık etki literatürü çerçevesinde insan ve halk sağlığının korunması önceliği ile hedefler belirlenmelidir.
  • Hazırlıkları devam eden ve taslak halinde bulunan Dış Ortam Hava Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği’ndeki tüm kirleticilerin limit değerleri bu sağlık literatürü ve DSÖ kılavuz değerleri gözetilerek yeniden belirlenmelidir.
  • PM2,5 için ulusal limit değer zaman kaybetmeden DSÖ kılavuz değeri doğrultusunda tespit edilmeli ve yürürlüğe konmalıdır.
  • Hava kalitesi mevzuatı hiçbir sektöre istisna tanınmadan sorumlu kuruluşlarca uygulanmalıdır.
     

Sağlık Etki Değerlendirmesi

  • Hava kalitesi mevzuatı başta olmak üzere, tüm çevre mevzuatı ve sektörel yasal düzenlemeler ile sektörel politika belgeleri, strateji ve eylem planları sağlık etki değerlendirmesine tabi tutulmalıdır.
  • Tüm yatırımlar proje ve izin süreçlerinde çevresel etki değerlendirmesi ile eşgüdüm içerisinde sağlık etki değerlendirmesine tabi tutulmalıdır.
     

Fosil Yakıtlardan Çıkış

  • Enerji sektörü başta olmak üzere fosil yakıtların kısa-orta vadeli bir planla terk edilmesi için ulusal bir politika belirlenmelidir.
  • Başta kömür olmak üzere fosil yakıtlara verilen kamu teşvikleri ve gizli teşvik niteliğindeki çevre mevzuatından muafiyetler kaldırılmalıdır.
     

İklim Değişikliği ve Hava Kirliliği

  • Hava kirliliğinin önlenmesi ve halk sağlığının iyileştirmesi, iklim değişikliği politikalarının önemli yan faydaları olarak tanımlanmalı ve bu üç politika alanı ortak bir perspektifle eşgüdümlü olarak ele alınmalıdır.
     

Raporun tamamı için tıklayın.