Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), birinci basamak sağlık hizmetlerinde mevcut sorunları çözmek bir yana, yeni sorunlara yol açacak Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ilgili 2 Kasım 2024 günü TTB önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip, Merkez Konseyi üyeleri Dr. Ali Kanatlı, Dr. Ayşegül Ateş Tarla, Dr. Güzide Elitez, Dr. Murat Erkan ve Dr. Nilüfer Ustael de katıldı.
Basın açıklamasında ilk sözü alan TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla; birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimliği öteleyen, hekim bağımsızlığını yok sayan, aile sağlığı merkezi çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıran ve özlük haklarında kayıplara yol açan “eziyet yönetmeliği”ne karşı birinci basamak sağlık hizmetlerinde örgütlü emek-meslek örgütlerinin 5-6-7 Kasım 2024 tarihlerinde iş bırakma kararı aldığını duyurdu.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap; Sağlık Bakanı yapılan görüşmede birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmekten söz ederken, peşi sıra sağlıkta ticari çeteleşme skandalı patlarken ve artık yeni bir sağlık sisteminin tartışılmasını umarken, Sağlık Bakanlığı’nın bir performans yönetmeliği yayımlamasına tepki gösterdi. Yönetmeliğin hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklarında kayıplara yol açmasının yanı sıra halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimini de sağlamayacağını belirten Azap, şöyle devam etti:
“Biz mesleğimizi hakkımızla yapmak istiyoruz. İnsanca yaşayabilecek bir gelir istiyoruz. Halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Ve bu taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek istiyoruz. Eziyet yönetmeliğine karşı önümüzdeki hafta üç günlük iş bırakma eylemi yapacağız ama eylemlerimiz bununla sınırlı kalmayacak. Eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık hizmeti, güvenli ve güvenceli çalışma koşulları sağlayana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
TTB AHEK Başkanı Dr. Emrah Kırımlı tarafından okunan açıklama şöyle:
Sağlık Bakanlığı’na Sesleniyoruz: Halka ve Sağlık Çalışanlarına Eziyet Olan Bu Yönetmeliği Geri Çekin
Bizler, Türkiye'nin dört bir yanından burada bir araya gelen, yüzbinlerce yurttaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan aile hekimleri olarak; halkımızın sağlığa ulaşmak için yaşadığı sorunları ve sağlık sisteminin bütün yükünü çeken sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu zorlukları görüyor, çözümün bakanlığın elindeki yönetmelik taslağı olmadığını biliyoruz.
Her yönüyle sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolu, birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesidir. Ülkemizin hem maddi kaynakları hem de sağlık alanındaki insan kaynağı bunu yapabilecek yeterliliktedir. Burada tek eksik siyasi iradedir. Sağlıkta şiddetten randevu bulunamamasına, ilaç yokluğundan aşı yokluğuna, sağlık çalışanlarının göçünden anayasal hakkımız olan sağlığın ticarileşmesine, sağlıkta performanstan yenidoğan ölümlerine yaşanan tüm sorunların da ana nedeni siyasi iradenin tercihleridir.
Sağlık Bakanlığı yıllardır yarattığı tüm bu sorunlar yetmezmiş gibi performans ve ceza dayatmalarını içeren, aile hekimliğini çalışanlar ve yurttaşlar için eziyete dönüştürecek bir yönetmelik yayımlamıştır. Sağlık Bakanlığı birinci basamağı bildiğini iddia etmektedir. Birinci basamağı bilen, çalışanın emeğini toplumun sağlığını korumayı ilk önceliği olarak gören aile hekimleri buradadır. Biz birinci basamağa performans getirmenin ne demek olduğunu biliyoruz, her gün tecrübe ediyoruz. Sağlık Bakanlığı aile hekimliğini bildiğini söylüyor. Daha iki hafta önce öğrendiğimiz yenidoğan ölümlerini de bildiğini söylüyordu. Madem biliyordunuz ölümleri neden önlemediniz. Şimdi aynı performansı ve ticarileşmeyi aile hekimliğine getirip daha fazla hastalık, daha fazla ölümle karşılaşmamızı neden istiyorsunuz?
Aile hekimliğinde aile sağlığı merkezi binası yok, mecburi hizmete gönderdiğiniz doktorlara masa sandalye yok, odalarda pencere yok, koridorlarda bekleme alanı yok, deprem bölgesinde iki yıldır yapılan aile sağlığı merkezi yok, üreme sağlığı malzemeleri yok, dahası binlerce aile hekimliği biriminde ebe, hekim, hemşire yok. Koruyucu hekimliği güçlendirecekler yenidoğanları daha iyi takip edeceklermiş. Elimizde çocukları korumak için aşı yok. Aşısız çocuklar hastalandığında tedavi olabilecekleri çocuk yoğun bakım yatağı yok Tüm bunlara bakan yok. Ama Sağlık Bakanı yine de bildiğini söylüyor. Bildiği, ceza ve aile sağlığı merkezlerini ticarileştirmek. Bildiği, aile hekimlerinin sözleşmesini feshetmek. Sözleşmesi feshedilecek birileri varsa o bu yönetmeliği yazanlar, yayımlayanlar, algı çalışmaları ile pazarlamaya çalışanlardır. İstifa etmesi gereken biri varsa o 2024 yılında ülkemizi aşısız bırakanlardır.
Mevcut şartlarda aile hekimliği sistemi ebe ve hemşireler için çalışılabilir olmaktan çıkmıştır. Aile sağlığı çalışanı olmayan birimlere yapılan görevlendirmeler boş odalara yapılan mecburi atamalar hakkaniyetsizdir ve olağanüstü iş yükü ile hata riskini ve sağlıkta şiddeti artırmaktadır.
Sorumluları uyarıyoruz: Bu yönetmelik halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana, yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir. Bakanlığı uyarıyoruz: Buna geçit vermemek için tüm güzümüzle mücadele edeceğiz.
Halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin güvende olacağı, istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir:
- Bakanlık, aile sağlığı merkezi binaları yapmalı ve donanımını sağlamalıdır.
- Halkımıza etkili bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Bunun için hekim başına en çok 2.000 nüfus olmalıdır.
- Yeterli hemşire, ebe, sağlık çalışanı görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir.
- Aile hekimlerine ve tüm sağlık çalışanlarına emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz. Sağlık Bakanlığı’na çağrımız; hekimlere ve sağlık çalışanlarına maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik değişiklikleri yapmaktan vazgeçmesi ve taleplerimizi hayata geçirmesidir.
Bu yönetmelik geri çekilene kadar tüm sağlık meslek örgütleri ile birlikte emeğimizden gelen tüm gücümüzü kullanarak, farklı alanlarda iş yavaşlatma, iş bırakma, aile hekimliğinden çekilme dahil tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı bakanlığa, sağlık çalışanlarına ve topluma ilan etmek için buradayız. 5-6-7 Kasım tarihlerinde aile sağlığı merkezleri hizmet vermeyecektir. Taleplerimiz sağlık çalışanlarının emeği ve toplumun hakkı olan erişilebilir, nitelikli sağlık hizmetinin korunması ve geliştirilmesi içindir.
Emeğimizi ve toplumun sağlığı için bu taleplerin peşinde olduğumuzu, eziyet yönetmelikleri yerine bütüncül bir iyileştirme sağlayan düzenlemeler hayata geçene kadar kararlı bir şekilde sağlık meslek örgütleri ile birlikte tüm sağlık kurumlarında gerçekleştireceğimiz eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu