Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 15 Şubat 2024 günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenleyerek “Aile Sağlığı Çalışanları Vergide Adalet İstiyor” başlığıyla 21 Şubat’tan itibaren her çarşamba ve tüm aile sağlığı merkezlerinde (ASM) yapılacak eylem sürecini başlattı.
Basın toplantısında ilk sözü alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; TTB’nin ve SES’in sahada her daim omuz omuza mücadele yürüttüğünü, bir yıldır deprem bölgesinde olduğu gibi bugün de Erzincan İliç’te yan yana olduğunu söyleyerek söze başladı. Siyasi otoritenin emekçilere yönelik artırdığı baskıların ve vergi yükünün kabul edilemez duruma geldiğini belirten Korur Fincancı, “ASM çalışanlarının başlattığı eylem sürecinin hak kazanımlarıyla sonuçlanmasını umuyoruz. Mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Meslektaşlarımızın hakları için sesimizi duyurmaya gayret edeceğiz” dedi.
SES Eş Genel Başkanı Sıddık Akın da İliç’te emek-meslek örgütlerinin ve bilimin uyarılarının dikkate alınmaması sonucu facianın yaşandığına dikkat çekti. Daha sonra sözü vergi adaletsizliğine getiren Akın; vergilerin büyük kısmının doğrudan emekçilerden, kalan kısmının ise dolaylı vergiler aracılığıyla halktan alındığını, birinci basamak sağlık emekçileri açısından ise ayrıca bir vergi yükü olduğunu kaydetti. Akın, TTB ve SES olarak ASM’lerde yakacakları çoban ateşlerinin yayılması ve birleşik mücadelenin büyütülmesi için çabalayacaklarını sözlerine ekledi.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları; TBMM gündeminde olan ve sağlıkta düzenlemeler içeren torba yasa teklifi ile ilgili itiraz, görüş ve önerilerini dile getirdiklerini fakat iktidar temsilcilerinin tüm itirazlara kulak tıkayarak teklifi olduğu gibi yasalaştırmaya çalıştığını ifade etti. Eroğulları, vergi adaletsizliğine karşı yürütülen mücadelenin bir başlangıç olduğunu ve önümüzdeki dönemde bu eylemlerin yayılarak süreceğini söyledi.
SES Merkez Yürütme Kurulu üyelerinden Eylem Kaya Eroğlu, sağlıklı bir şekilde yaşama hakkının önemini vurgulayarak toplumla birlikte bu mücadeleyi yürütmek istediklerini belirtirken; Salih Erbaş ise “Başka yolumuz kalmadı. En yalın haliyle, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” dedi.
TTB AHEK Başkanı Dr. Emrah Kırımlı ise Edirne’deki saha çalışmalarından basın toplantısına katıldı. ASM çalışanları olarak bir kamu hizmeti verdiklerini fakat kamu binalarında çalışma, emekliliğe yansıyan tek ücret gibi taleplerinin karşılık bulmadığını ifade etti. Performans, ek ödeme gibi kalemlerle temel ücretlerinin tırpanlandığını, bir de üstüne yüksek vergilerle karşılaştıklarını dile getiren Kırımlı, “Emeğimizin hakkının gasp edilmesine karşı uzun süreli bir eyleme başlıyoruz” diye ekledi.
TTB AHEK Sekreteri Dr. Sibel Uyan tarafından okunan açıklama şöyle:
Aile Hekimliği Emekçileri Olarak Sesimizi Bir Kez Daha Yükseltiyoruz!
Aile hekimliği sistemi ile “dönüştürülen” birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı açısından sürekli olarak sorunların birikmesine neden olurken, aile sağlığı merkezlerinde (ASM) çalışan emekçiler açısından da güvenli olmayan işyerlerinde zorunlu çalışmayı dayatmış, esnek, güvencesiz, performansa dayalı ücretlendirme sistemi ile de sömürüyü derinleştirmiştir.
Aile hekimliğine geçiş süreci ile bu alanda farklı istihdam biçimleri ortaya çıkmıştır. Aynı birimde çalışan hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyeni unvanlı sağlık emekçileri ise aile sağlığı elemanı diye isimlendirilmekte ve bu emekçilerde kamu ve kamu dışı çalışan şeklinde ayrılmaktadır.
Bunlar dışında ASM’ler adeta birer işletmeye dönüştürülmüştür. Apartmanların, camilerin altlarında yerler kiralanmış; sağlıksız ve güvenliksiz ortamlar ASM’lere dönüştürülmüştür. Bu sağlıksız binaların ve sağlık sisteminin pandemide cilası dökülmüştür. Deprem döneminde de nasıl enkaz altında kaldığını hep birlikte gördük.
Hekimler bu binaların kira, elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödemekte; temizlik malzemeleri, tamirat-tadilat işleri ile uğraşmakta; temizlik, kırtasiye, sekreterlik vb. işlerin yürütülmesi için de adeta işveren gibi personel çalıştırmak zorunda kalmaktadır. Çalışanın maaşını, sigortasını düşünmek zorundadırlar.
12-13 yıldır “ara eleman” adı altında, ücretli çalışan sağlık emekçileri ötekinin ötekisi yapılmışlardır. Aynı kurumda, hatta aynı ASM’de görev yapan çalışanlar ile özlük ve mali haklardaki farklılıkların kabul edilmesi mümkün değildir.
ASM’lerde güya kadrolu olarak çalışan hemşire, ebe vb. emekçilerin ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde çalışan emsalleri ile aralarında ele geçen ücretlerde dahi ciddi farklar oluşmaya başlamıştır.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi artan hayat pahalılığı yapılan zamlar nedeniyle bu masraflar için verilen cari harcama ücretleri giderleri karşılamaya yetmemektedir. Üstelik cari gider hesaplamaları özellikle ÜFE yerine enflasyonu daha düşük göstermek için gerçek rakamları ile oynanan TÜFE üzerinden ödenmektedir.
ASM emekçilerinin yığınla çözülmesi gereken sorunları var. Bu sorunların ana kaynağı sistemdir.
Kamusal sağlık hizmetlerinin işletme mantığı içerisinde verilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu sisteme eleştirilerimiz bakidir. Koruyucu sağlıklı hizmetlerinin öncelediği bütüncül bir yaklaşıma dair mücadele ve taleplerimiz devam edecektir. Bu taleplerimiz gerçekleşinceye ve özlemini duyduğumuz sistem inşa edilinceye kadar ASM’lerde mevcut sistem içerisinde de çalışan emekçilerin temel sorunları çözülmelidir. Önemli talepleri karşılanmalıdır.
Bu taleplerden de biri de uygulanan vergi adaletsizliğidir. Yıllardır birçok açıklama, eylem-etkinlik, miting ve iş bırakma gibi mücadele yöntemleri ile dile getirdiğimiz taleplerimiz yanında dönemsel olarak “vergide adalet” başlığında düzenlemeler yapılıncaya kadar kesintisiz mücadele yürüteceğiz.
Aile Hekimliği Çalışanları Vergi Adaleti İçin Süresiz Çarşamba Eylemlerine Başlıyor
ASM’lerde çalışan binlerce sağlık emekçisinin 15 Şubat günü, yani bugün ücretlerinde yapılan artışları görünce aslında gerçek olmayan resmi enflasyon rakamları üzerinden önemli bir gelir kaybına uğradığını anlamış olacak.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi 15 Mart 2024 tarihinde alınacak şubat maaşlarında yılsonuna dek giderek artacak vergi kesintileriyle karşı karşıya kalacak ve her malın hizmetin giderek artacağı bir dönemde yüksek vergi kesintileri devam ederse ASM çalışanlarının ekonomik kayıpları daha da artacaktır.
Vergi adaletinin temel amacı, vergi yükünün yurttaşlar arasında geliri ve insanca yaşam giderleri temel alınarak hak kaybı yaratmadan adaletli ve eşit olarak dağıtılmasıdır. Ancak ekonomik krizle birlikte ücretli çalışanların üzerindeki vergi yükü ve temel ihtiyaçlar üzerinden alınan dolaylı vergilerin oranı giderek daha fazla artırılmış, çalışanların üzerine eklenen yük dayanılmaz hale gelmiştir.
Vergi dilim sınırları yıllar içinde enflasyonun çok daha altında bir oranda artırılarak daha ilk aydan itibaren yapılan zamlar vergi dilimi içinde kaybolmakta, hükümet kaşıkla verdiğini kepçe ile alma politikalarına devam etmektedir.
Kamudan ihale alan müteahhitlerden bile alınmayan vergi, aile hekimliği çalışanlarından alınıyor.
ASM’lerde sözleşmeli ve ücretli çalışanlardan alınan vergi artık dayanılmaz hale gelmiştir. Giderek artan, kronikleşen enflasyon karşısında yetersiz kalan ücretlere ek olarak ASM çalışanlarından yılın ikinci ayından itibaren yaklaşık %35 oranında yapılan vergi kesintisi kabul edilemez. Adaletsiz ve eşitsiz oranda yapılan vergi kesintileri ASM çalışanlarının satın alma gücünü daha da düşürmekte, çalışanlar arasında haksız ve ölçüsüz bir durum yaratmaktadır.
21 Şubat’ta başlayarak tüm ASM’lerde vergi indirimi yapılana dek her ÇARŞAMBA süresiz eylemdeyiz!
ASM çalışanlarından haksız ve adaletsiz bir şekilde kesilen vergi uygulamasından vazgeçilene dek, kesintilerin yıl içinde sabit kalması ve vergi kesinti oranının en fazla %15 ile sınırlanması talebiyle, 21 Şubat 2024 tarihinden itibaren tüm ASM’lerde her çarşamba günü süresiz eylemleri başlatıyoruz.
“Aile Sağlığı Çalışanları Vergide Adalet İstiyor!” sloganının yazılı olduğu pankart ya da dövizlerle her çarşamba günü yurt çapında hizmet veren ASM’lerde; Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’ndan ASM çalışanlarından haksız ve adaletsiz bir şekilde yapılan %35-40’lara varan gelir vergisi kesintilerinden vazgeçmesini, vergi adaletini sağlamasını talep edeceğiz.
21 Şubat 2024 Çarşamba günü başlayacak ve talebimiz karşılanana dek sürecek eylemlerimize ve ASM’lerde çalışan tüm emekçilere halkımızın destek olacağına inanıyoruz. Halkın sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemizi sürdürmeye davam edeceğiz. Saygılarımızla.
Sağlık Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu