Sağlık Bakanı 21 Temmuz 2022 tarihinde, Bolu Çaydurt Yuva köyü bölgesinde içme suyundan etkilenenlerin sayısı 45'i yetişkin, 53'ü çocuk olmak üzere 98'e ulaştığını duyurmuştur. 14'ü yoğun bakımda olan 43 hastanın tedavisinin devam ettiği; 17 hastanın başka şehirlerdeki hastanelere sevk edildiği; şu ana dek olayda can kaybı olmadığı açıklaması yapılmıştır.

Olaydan sonra su deposunun boru sistemlerinin değiştirilmesi için çalışmalar başlatıldığı; kuyudan su çeken pompanın bulunduğu alandaki paslanmış boruların değiştirildiği belirtilmiştir.

Hastaların tedavisi sürerken köyde bulunanlar, Kurban Bayramı’ndaki kurban atıklarının dereye bırakıldığını, bu nedenle atıkların içme suyuna karıştığını, ayrıca bu atıkların çevreye kötü koku yaydıklarını ve köydeki çocukların serinlemek için dereye girdiğini belirtmişlerdir. Başka ifadeyle zehirlenmelerin kurban atıklarından kaynaklandığını iddia etmişlerdir.

Bilindiği üzere sağlıklı, temiz ve güvenli içme-kullanma suyu temini, temin edilen suyun kalitesinde sürekliliğin sağlanması ve klorlanması, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu gereğince; belediyeler ve il özel idarelerin görev ve sorumluluğundadır. Tüketimi sunulan içme-kullanma sularının kalitesine yönelik denetleme ve izleme çalışmaları ise 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince Sağlık Bakanlığı’nca yürütülmektedir. Yani mevzuata göre olayın yaşandığı bölgede temiz ve güvenli içme-kullanma suyu sağlamak, atık su sorununu çözmek Bolu İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü’nün hizmet alanındadır.

Bolu’da salgının yaşandığı bölgede su kaynaklı salgınlarda ilk bakılması gereken noktalarından biri, su depolarıdır. Salgınlar için en önemli konulardan biri salgına neden olan koşulları ortadan kaldırmaktır. Su kaynaklı olası salgınların önüne geçebilmek için su depoları belirli periyotlarla denetlenmelidir. Denetlendiğinde; su deposunun koruma alanının yeterli olup olmadığına, su ile temas eden yüzeyin uygunluğuna, sabit merdivene, depo içinin temizliğine, havalandırma bacasının varlığına, haşere ve kemirgen girişini engelleme durumuna, kapı-pencere güvenliğinin yeterliliğine, klorlama cihazının uygun çalışıp çalışmadığına bakılmalıdır. Belirttiğimiz bu hususlarda saptanan eksikliklerin ne olduğu ve bunlarla ilgili ne gibi işlemlerin yapıldığı, günlük bakiye klor ölümünün yapılıp yapılmadığı, depodaki su için son iki yılda kaç sefer biyolojik ve kimyasal analiz yapıldığı konularında Bolu İl Özel İdaresi ve Sağlık Bakanlığı tarafından ivedilikle kamuoyuna bir açıklama yapılmalı ve denetim raporları sunulmalıdır.

Salgın geliştikten sonra ise salgına ani cevap vererek sönümlendirmek gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı, 2019 yılından "Ani Gelişen Halk Sağlığı Tehditlerine Yönelik Erken Uyarı Cevap Sistemi Uygulama Yönergesi"ni hayata geçirmiştir. Buna göre gıda, su yoluyla bulaşan hastalıklar için Bulaşıcı Hastalık Sürveyans ve Erken Uyarı Sistemi "İzci" devreye girecek ve sağlık kuruluşu başvuruları ile bulaşıcı hastalık tanıları 7 gün 24 saat takip edilecekti. Ancak Bolu salgınındaki vaka sayıları da Erken Uyarı-Cevap ve Saha Epidemiyolojisi uygulamasının başarısızlığını göstermektedir.

Salgının başlangıcı sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili aşağıdaki sorularımızın cevapları Bakanlık tarafından verilmelidir.

  1. Bolu’daki salgında sağlık kurumlarına ilk başvuru tarihi nedir? İlk başvurularda Zorunlu Bulaşıcı Hastalıklar Elektronik Vaka İnceleme Formu doldurularak vaka bildirimi yapılmış mıdır?
  2. Tespit edilen vakaların il sağlık müdürlüğüne bildirimi anında yapılmış mıdır? Anında bildirilmeyen vakalar, kaç gün sonra il sağlık müdürlüğüne bildirilmiştir?
  3. Sağlık müdürlüğü ilk vakanın tespitinden kaç gün sonra köye gitmiştir?
  4. İlk vakanın tespitinden kaç gün sonra su deposu ve şebeke suyu ile gıdalardan numuneler alınmıştır?
  5. Su deposundaki bakiye klor ölçümü ilk vakadan kaç gün sonra yapılmıştır? Sonuç ne olmuştur? Köylüler ilk vakadan kaç gün sonra depodaki suyu kullanmayı bırakmışlardır?
  6. Bu bölgede 12 yıl içinde su deposu kaynaklı başka salgın yaşanmış mıdır, yaşandı ise su deposu için iyileştirmeler ve bunların takibi yapılmış mıdır?
  7. İlk vaka tarihi ile ekiplerin köye ulaşması arasında kaç gün vardır?
  8. Sağlık kurumlarına gitmeyip sahada tespit edilen vaka sayısı kaçtır ve bu vakalar ilk vakadan kaç gün sonra tespit edilmiştir?

 

Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte bölge tabanlı çalışma, koruyucu sağlık hizmetleri ve ekip anlayışı zayıflatılan; toplum sağlığı yerine kâr öncelenen bir sağlık sistemi oluşturulduğu ortadadır. Bu sağlık sisteminin; COVID-19 salgınında net biçimde görüldüğü gibi Bolu'daki su kaynaklı olduğu düşünülen mevcut salgında, salgını önleme; salgın başladıktan sonra ise anında güçlü cevap verme konularında etkili olamayacağı açıktır. Salgında Erken Uyarı-Cevap Sistemi işlememesi, tıp fakültesi olan bir ilden farklı bir ile sevk gerçekleşmesi gibi konular da sağlık sistemindeki tıkanmanın bulgularından oldu.

Su kaynaklı salgınların önüne geçebilmek için Sağlık Bakanlığı’nın, il özel idarelerinin, belediyelerin belirlenmiş görevlerini, temiz suyun bir hak olduğunu ve toplum sağlığının öncelenmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. Tıkanan bu sağlık sisteminin devamının, yeni salgınların önünü açacağını ve yıkımı derinleştireceğini belirterek, şeffaf ve bilimsel salgın yönetimi talebimizde ısrar ediyoruz.

Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi