Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), 23 Nisan 2025 günü İstanbul Silivri merkezli 6,2 şiddetindeki depremin ardından aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları ile görüşerek hazırladığı anket sonuçlarını 28 Nisan 2025 günü çevrimiçi düzenlenen basın toplantısında paylaştı.

Basın toplantısında ilk sözü TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap aldı. Türkiye’nin depremlere ne kadar hazırlıksız olduğunun, depremler sonrası artan farkındalığın zamanla azalmasından ve bir sonraki depremde ortaya çıkan ihmallerden anlaşılabileceğini söyleyen Azap, Şubat 2023 depremlerinde 11 ilde onlarca ASM’nin yıkıldığını veya kullanılamaz hale geldiğini anımsattı. Sağlık altyapısının depreme hazırlıklı olmasına ilişkin TTB’nin çok sayıda çalışması olduğunu kaydeden Azap, kamu otoritesinin bu önerileri dikkate alarak gerekli adımları atması çağrısı yaptı.

Adıyaman Tabip Odası Başkanı Dr. Erdal Yavuz, TTB Aile Hekimliği Kolu’nun 4-5-6 Ekim 2024’te düzenlediği 2. Deprem Çalıştayı’ndan bugüne bir adım bile atılmadığını söyledi. Adıyaman’da dört ASM’nin konteynırda, dört ASM’nin de konteynır kentte hizmet verdiğini belirten Yavuz, Nisan-Haziran 2025 tarihlerinde teslim edileceği sözü verilen 16 yeni ASM’nin ise henüz ihale aşamasında olduğunu aktardı. Yavuz, Adıyaman’da bağışıklama sorunlarının sürdüğünü, hekimlerin mesleklerini bırakmayı düşündüğünü, kent genelinde intihar vakalarının ve madde kullanımının artarak devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz, Şubat 2023 depremlerinden bugüne kadar geçen 815 günde yıkılan 56 ASM’nin yerine sadece üç ASM yapıldığını, bunların da sadece birinin aktif olduğunu, 70 ASM’nin de halen konteynırda çalışma yürüttüğünü ifade aktardı. Kentte 75 aile hekimliği kadrosunun boş olduğunu, bunun da yüz binin üzerinde insanın aile hekimi olmaması anlamına geldiğini dile getiren Yılmaz, il sağlık müdürlüğünün kadro ilanlarında aile hekimlerine yıkık, ağır hasarlı, ASM çalışanı olmayan yerleri adres gösterdiğini söyledi. Yılmaz, “Yani bina yok, ASM çalışanı yok, nüfus yok, para yok. ‘Gelin, burada çalışın’ diyorlar. Durum özetle budur” dedi.

ASM çalışanları ile yapılan anket çalışmasının sonuçlarını AHEK Yürütme Kurulu ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Emrah Kırımlı paylaştı. Anket sonuçlarından öne çıkan veriler şöyle oldu:

  • ASM binalarının sadece %28,7’si kamu tarafından yapıldı.
  • ASM binalarının %41,5’i 1999 Marmara depreminden önce yapıldı. Son beş yılda yapılan ASM binalarının oranı sadece %8,5'te kaldı.
  • ASM binalarının %50’sine deprem dayanıklılık testi yapılmadı, %25’ine ilişkin test bilgisi yok, %8,5’inin test sonucu “güvensiz” çıktı.
  • ASM’lerin sadece %17,4’ünde afet planı kapsamında deprem hazırlığı yapıldı.
  • Çalıştıkları ASM’lerin olası bir depremde zarar görmeyeceğini düşünenlerin oranı sadece %17,2’de kaldı.
  • ASM binalarının %49,5’inin bina dışında bir bekleme/toplanma alanı yok.
     

Dr. Emrah Kırımlı’nın paylaştığı sunumun tamamı için tıklayın.

Toplantıda son sözü alan TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ayşegül Ateş Tarla ise “Hem anket çalışmasından hem de tabip odası başkanlarımızın aktarımlarından sağlıklı ve güvenli çalışma ortamlarına sahip olmadığımızı, keza deprem bölgesindeki sağlık hizmetlerinin kamu binalarında verilemediğini görüyoruz. Sadece Hatay’daki durum dahi çocuk ve bebek aşılarının yapılamaması, izlemlerin yürütülememesi, yüz bine yakın insanın sağlık hakkının elinden alınması anlamına geliyor. Biz TTB olarak birikim ve deneyimlerimiz doğrultusunda önerilerde bulunmaya, çalışmalar yürütmeye ve tabii ki mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

AHEK Sekreteri Dr. Kemal Yüksekkaya tarafından okunan açıklama ise şöyle:

Depreme Dayanıklı, Güvenli Sağlık Binalarını Neden Yapmıyorsunuz?

Güvenli Ortamlarda Çalışmak İçin Sağlık Bakanlığı’nı Göreve Davet Ediyoruz!

“Sağlık Bakanlığı kendi çalışma raporlarında İstanbul’da olası bir depremde her iki aile sağlığı merkezinden (ASM) en az birinin çalışamaz hale geleceğini belirtiyor ancak bunun için hiçbir önlem almıyor. Sadece İstanbul’daki şehir hastanelerinin bir aylık kirası ile İstanbul’da depreme dayanıksız ASM’ler yenilenebilir. 6 Şubat 2023 depremlerinde şehrin dışına yapılmış olan hastanelere halkın nasıl ulaşamadığını yaşayarak gördük. Olası deprem sonrasında mahallemizdeki ASM’ler yıkılınca tedavilerimiz, aşılarımız, takiplerimiz aksayacak. Yaralılar, depremden kurtulanlar sağlığa ulaşamayacak.”

İstanbul Tabip Odası (İTO), 5 Şubat 2025 tarihinde Şişli Mahmut Şevket Paşa ASM önünde yaptığı “Depreme Dayanıklı ASM İstiyoruz” başlıklı açıklamada bu ifadelere yer vermişti. 23 Nisan 2025 günü İstanbul Silivri merkezli 6,2 şiddetli depremden önce yaptığımız bu ve buna benzer birçok açıklamaya, yetkilerle yaptığımız görüşmelere rağmen atılan hiçbir adım yok.

2019’da Silivri merkezli deprem sonrası İstanbul’daki ASM’lerin deprem güvenliğine ilişkin yaptığımız araştırmada her üç ASM’den birinin 1999 öncesi yapıldığını, 2007 bina deprem yönetmeliğine uygun olmadığını, her iki ASM’den birinin sağlık kurumu olarak yapılmadığını ve sonuç olarak sağlık hizmetlerinin güvenli olmayan binalarda verildiğini tespit etmiştik.

23 Nisan 2025 depremi sonrası da İstanbul’da hizmet veren aile hekimleriyle yaptığımız hızlı değerlendirmede, ASM’lerin bir deprem afet planlarının ve güvenli binalarının olmadığı aktarıldı. Olası büyük İstanbul depreminden şiddetle etkilenecek şehirlerimizde birçok ASM’nin halen güvensiz apartman altlarında, bekleme alanı bulunmayan, sağlık kurumu niteliğinden yoksun binalarda olduğunu hatırlatıyoruz.

Hızlı değerlendirme anketimize katılan iki aile hekiminin söylediklerini paylaşmak istiyoruz:

“Belediyeyle defalarca görüştük. İlçe sağlıkla görüştük. Ama bir sonuç alamadık. Bence bu iki kurumun bu konuda daha efektif çalışması gerekli.”

“Küçük bir bölgede hizmet veriyoruz. Bina sağlık hizmeti için çok uygunsuz. Biz çıkmak için çok uğraştık ama üç bölgeye uygun yer bulamadık. Belediye bir alan gösterdi. 3-4 yıldır ‘Yeni bina yapılacak’ ilanları her seçim dönemi açıklanıyor ama bir türlü yapılamadı. İlçe sağlık ile sürekli temastayız ama sorunumuz çözülemedi.”

Son beş yıl içinde 13 şehir hastanesi yapılırken, aynı sürede yapılan ASM %8 oranıyla sınırlı kalmıştır. Depremin etkileyeceği İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ’da yeni şehir hastaneleri yapılırken; başta İstanbul’da güvenli olmayan binalarda hizmet veren ASM’lerin yenilenmediğini bildirmek ve Kahramanmaraş depremlerinde şehrin dışındaki şehir hastanelerine halkın ulaşamadığını hatırlatmak istiyoruz.

Söz verdiğiniz 1000 ASM nerde?

Sağlık Bakanlığı’nın da bu sorunu bildiğini biliyoruz. Çözüm olarak önerdikleri tek şey “Binaları boşaltın” demek. Bu ekonomik kriz ortamında aile hekimlerinin böyle bir yükü kaldıramayacağı, özelden bina kiralama ile bu sistemin yürümeyeceği açıktır. Bakanlık yıllardır tekrar tekrar verdiği sözü tutmalı, yeni ASM’ler yapmalıdır. Sağlık Bakanı Dr. Kemal Memişoğlu’na soruyoruz: Söz verdiğiniz 1000 ASM nerede?

23 Nisan depremi sonrası İstanbul Valiliği’nin ASM’lerin deprem güvenliği için inceleme yapmaya başladığın biliyoruz. Ancak her üç ASM’den biri apartman altında iken bu özel mülklerin deprem güvenliği nasıl test edilecek? Sadece ASM ziyaret edip iki fotoğraf çekerek deprem güvenliği nasıl anlaşılacak?

Helikopter pisti değil, kamu ASM yapsanız yeter!

Hatay’da, Maraş’ta, Adıyaman’da yüzlerce ASM’nin çöktüğünü, neredeyse tüm ASM’lerin çalışamaz hale geldiğini, arkadaşlarımız yalnız bırakıldığını acı şekilde tecrübe ettik.

Sağlık Bakanı Dr. Kemal Memişoğlu şehir hastanelerindeki helikopter pistleri ile övünüyor. Fakat ne biz ne de yurttaşlar sağlık hizmetine helikopterle ulaşacak. Milyonlar kendi araçlarıyla veya toplu ulaşım araçlarıyla yollarda olacak.

Oysa bu şehir hastanelerinden sadece birinin maliyeti ile mahallelerimizde yürüyerek ulaşabileceğimiz güvenli sağlık kurumları inşa edilebilirdi. Halen de yapılabilir. Altı ayda şehir hastanelerine ödeyeceğimiz kira ile tüm ASM’ler yenilenebilir. Bu nedenle “Bu sağlık sistemi çökmüştür ve başka bir sağlık sistemi mümkündür” diyoruz.

Taleplerimizi yineliyoruz:

  • İl sağlık müdürlüğü tarafından, riskli bölgelerde ve talep edenler öncelikli olmak üzere, tüm ASM binalarının deprem güvenliği için incelemeler ivedilikle başlatılmalıdır. Bu süreçte yerel idareler, meslek odaları ve diğer ilgili kurumlardan destek alınmalıdır.
  • Tespit edilmiş/edilecek deprem riskli ASM binalarının güçlendirilmesi kamu eliyle sağlanmalı, güçlendirme mümkün değilse bu ASM’ler güvenli binalara taşınmalıdır.
  • ASM çalışanlarına Sağlık Bakanlığı tarafından, AFAD ve UMKE gibi kurumlarla işbirliği içinde acil müdahale ve ilkyardım eğitimleri verilmelidir.
  • ASM’leri ve ASM çalışanlarını kapsayan bir acil eylem planı hazırlanmalı, düzenli olarak güncellenmelidir. ASM'lerin, afet sırasında ve sonrasında hizmet verecek şekilde, acil toplanma yeri veya sığınak gibi birimleri de içeren düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Kamu olanaklarıyla yapılan ve depremlerde yıkılmayan, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve hizmet alabileceği ASM binaları yapılmalıdır.
  • Kamu/özel fark etmeksizin tüm sağlık merkezleri güvenli binalarda hizmet vermelidir. Sağlık hizmetlerinin güvenli ortamlarda verilmesi hükümet tarafından sağlanmalıdır.
     

Depremde ölümlerin ve her türlü yaralanmaların bizleri yönetenlerin ihmallerinden, sorumsuzluklarından, yetersizliklerinden kaynaklandığını biliyoruz. Yönetenleri bir kez daha uyarıyor, deprem coğrafyasında bulunan ülkemizde deprem güvenliğinin sağlanması için görevlerini yapmaya çağırıyoruz.

Toplumun yaşam ve sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının güvenli ortamlarda çalışmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu