Sinbo patronu COVID-19 salgınını gerekçe göstererek şirketin Haramidere’deki fabrikasında çalışan ve Tüm Otomobil ve Metal İşçileri Sendikası üyesi 6 işçiyi 11 Eylül 2020’de “ücretsiz izin” adı altında iki aylığına işten çıkarmış, iki ayın dolmasının ardından bu süreyi iki ay daha uzatmıştı. İşçiler ise uzatma kararı üzerine harekete geçmiş ve 18 Kasım’da fabrika önüne çadır kurarak direniş başlamıştı.

Direnişin 29. gününde Sinbo işçilerinin alanda yaptığı “Direniş Okulu” çalışmasının “Pandemi ve İşçi Sınıfı -2” başlıklı dersine Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı katıldı.

Neoliberal saldırılar kapsamında hem sağlık alanında kamucu politikaların yerini özelleştirmeci politikaların aldığını hem de halkın örgütsüzleştirildiğini belirten Korur Fincancı, küresel salgında örgütlü olmanın öneminin anlaşıldığını, kapitalistlerin küresel salgını bir fırsata çevirerek işçileri açlığa, yoksulluğa ve önlemsiz zorla çalışmaya ittiğini ifade etti.

COVID-19’un önlenebilir bir hastalık olduğunu ve önlenmediği için yaşam hakkı ihlali olduğunu vurgulayan Korur Fincancı, “Önlenebilir bir hastalığın önlenmemesi, doğrudan hükümetin, Sağlık Bakanlığı’nın ve süreç genelgelerle yönetildiği için İçişleri Bakanlığı’nın ve en üst düzeyde de Cumhurbaşkanlığı’nın sorumluluğu vardır” dedi.

Sinbo direnişinin önemine dikkat çeken Korur Fincancı, “Sendikanızla birlikte bu direnişi yapıyor olmanız çok kıymetli. Bu dönemde böyle bir direniş tüm işçilere örnek olmalı. Tüm dünya işçileri güvencesiz çalışma ile karşı karşıya. İşçilerin küresel düzeyde ses çıkarması için başka mekanizmalara ihtiyaç var” diye konuştu.