Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) iki haftada bir olmak üzere çarşamba günleri düzenlediği Pandemi Bültenlerinin 18’incisi “Pandemide Sağlık Çalışanlarının Ölümleri” başlığıyla 10 Kasım 2021 günü çevrimiçi olarak gerçekleşti. Bültenin sunumunu TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya yaptı.
Dünyada sağlığın piyasalaştırılmasının ve pandemiyle mücadelede öncelikli rolün birinci basamak sağlık hizmetleri üzerinden planlanmamasının bedelini sağlık çalışanlarının canlarıyla ödediğini söyleyerek söze başlayan Yerlikaya, Dünya Sağlık Örgütü’nün Ocak 2020-Mayıs 2021 verilerine göre ortalama 115 bin sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini aktardı.
Türkiye’de de bilimsel bilgiye dayanmayan, şeffaflıktan yoksun, yerel dinamikleri gözetmekten uzak, eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalar sonucunda sağlık çalışanlarının yaşamlarını yitirdiğini belirten Yerlikaya, siyahkurdele.com verilerine göre 9 Kasım 2021 itibariyle 461’i aktif görev yapan 497 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini kaydetti. Yerlikaya, daha sonra ölümlere ilişkin ayrıntılı veriler paylaştı:
- Toplam ölümlerin %35,2’si hekim, %13’ü eczacı, %6,7’si hemşire ve ebeydi.
- Toplam ölümlerin %85,6’sı erkek, %14,4’ü kadındı.
- Hekim ölümlerinin %96,9’u erkek, hemşire ve ebe ölümlerinin %87,1’i kadındı.
- 50 yaş altı ölümlerin %28’i kadındı.
- Aktif çalışan hekimlerin %56,8’i, diş hekimlerinin %92’si, eczacıların %98,3’ü özel kurumlarda çalışmaktaydı.
- Aktif sağlık çalışanlarının %24,1’i, özel sektörde çalışanların %47,7’si 65 yaş ve üzerindeydi.
- Aktif sağlık çalışanlarından 34 yaş ve altındakilerin %33,3’ü, 35-49 yaş arasındakilerin %41,7’si işçi statüsündeydi.
- Hekimlerin 19’u aile hekimi, 21’i işyeri hekimiydi.
“Pandeminin ilk üç ayındaki ölümlerin nedenleri iyi irdelenerek, bu değerlendirmeye bağlı adımlar atılsaydı; ölümlerin önemli bir kısmının önüne geçilebilirdi” diyerek bültene devam eden Yerlikaya, 2021 yılındaki sağlık çalışanı ölümlerinde aşı tereddüdü ve reddinin de göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Yerlikaya’nın paylaştığı verilere göre;
- Nisan-Mayıs 2021’de aşı bilgisine erişilen 9 sağlık çalışanından 6’sı iki doz aşılı değildi.
- Haziran 2021 sonrasında aşı bilgisine erişilen 45 sağlık çalışanından 23’ü aşısızdı; 13’ü iki doz Sinovac, 3’ü iki doz Biontech, 4’ü üç doz Sinovac, 2’si iki doz Sinovac-iki doz Biontech aşılıydı. Üç doz Sinovac ve iki doz Sinovac-iki doz Biontech aşılı sağlık çalışanlarından 2’si immünsüpresif tedavi alıyordu.
Bülten şu sözlerle noktalandı:
“Salgın kontrolünde esas olan bulaşın kesilmesi, birinci basamak tarafından yapılacak filyasyon çalışması ile temaslıların bulunması ve izolasyon önlemlerinin alınması, başta temaslılar olmak üzere riskli gruplara test yapılarak şüpheli vakaların erken saptanması, sağlık çalışanları ve toplum ile birlikte bölgeye özgün alınacak önlemlerin belirlenmesi ve bunların yaşama geçirilmesi için olanakların güçlendirilmesi, salgının boyutunun şeffaf olarak toplum ile paylaşılması, toplumun örgütlü tüm güçleri ile birlikte salgının kontrol altına alınması, yerel yönetimlerin çalışmalara aktif katkı vermesi vb. bir çok salgın kontrolüne yönelik çalışma konusunda ne yazık ki yol alınamamıştır.
İktidarın sağlık emekçileri ve toplumu yok sayan anlayışı nedeniyle önlenebilir bir hastalıktan yüzlerce sağlık çalışanını kaybettik. Anılarına saygı ile...”
Bültenin tamamı için tıklayın.
Sunumun tamamı için tıklayın.